bugün

birilerinin çıkarları uğruna uydurduğu vatan borcu kavramını içine dışına bakmadan, kafasını iki saniye yormadan babadan oğula dile getiren kitlenin ruh halidir.

ulan nasıl bir devlette yaşıyoruz biz? doğar doğmaz borç takıyorlar sanki bi skim vermişler gibi.
eğitim desen yok, sağlık desen allaha emanet, hizmet desen yandaşsan yararlanırsın, güvenlik desen paşalar golf oynarken sınırdan bin terörist güle oynaya girebilir e durum böyle ise nedir benim borcum?

askerlik vatan borcuymuş ulan savaş olsa, ülke istila edilse anlarım vatan kelimesinin bir ağırlığı var be. sen hem devlet eliyle terörü pışpışla hemde halklar arasına düşmanlık tohumları ek ondan sonra 30 sene yalandan bir savaş havası yaratıp gençleri birbirine kıydır.
adına da anlı şanlı vatan borcu de.

goren de askere alinan yuzbinlerce er dagda tek tek terorist kovaliyor zanneder. malsiniz, geleceginizden umidim yok. baskalarinin uydurdugu vatan borcu goygoyunu da nasil sahipleniyorsunuz.

oturdugu yerden sallayan insanların vatan borcundan anladigi seyin gidip aylarca kislada mal mal takilip eline dogru duzgun tufek almadan gelmek olmadigi gunleri gormeyi dilerim ancak sizde ne bu kafa var nede kapasite.

işiniz gücünüz goygoyculuk.

"bana acı acı eklediler sırf bu sebeple bedelli askerlik, vicdani red, profesyonel ordu gibi konularda vatan borcu goygoyculuğu yaparım" diyen adam sayısıda az buz değil hani.
kafa bassada büzük sızısı akla galip geliyor, oysa en iyi kendileri biliyor sabah 4.30 patates soymak için postal bağlamayı, astsubayın arabasına 14. cilayı atmayı, ağaçlara selam vermeyi ama ne yapsın işte kinlenmiş adam.

birde şu goygoyculuğu kadınlar yapmıyormu asıl onlara bayılıyorum.

onları en iyi anlatan yiğit özgür'ün ilgili karikatürü gelsin bu hanım kızlarımıza:

(img:#196128)

bonus olarak: görsel
(bkz: vatan borcu)
(bkz: bedelli askerlerimiz bu ülkenin lokomotifidir/#13750785)
(bkz: askere gitmek vatan borcu mu sorunsalı)