bugün

Uzun soğuk kış günlerinden sonra,hafif sıcak bir ocak ortası gününü güzel bir şekilde değerlendirecekken günün berbat olmasına neden olan bir hadisedir.o günler gelir aklınıza,size yaşattığı tüm acılar ve güzellikler.
ilk nasıl başladı bu öykü diye düşünmeden edemezsiniz.sizin ki garip bir tanışma öyküsüdür.
Güzel bir nisan günü alel acele bankaya gidersiniz.babanız size para yatırmıştır ve kredi kartı ödememesinin de son günüdür aynı zamanda.merkezdeki ziraat atmi bozuktur.söve söve ATM ile cebelleşirken birden biri size seslenir:
-buradaki bankamatik bozuk galiba istiyorsanız yukarıdaki atme gidebilirsiniz.
Yarı şaşkın vaziyette teşekkür edersiniz.oyalana oyalana yukarıdaki atmde o sizi bekliyordur.hiç tanımamış edasıyla yanından geçersinz.mecbur o konuşmak zorunda kalır.
-AA merhaba tekrar
-merhaba.hallettiniz mi işinizi.
-evet hallettim.siz?
-evet bende hallettim.teşekkürler tekrar gitmem gerek iyi günler.
Babanıza parayı çektiğinizi söylemek için,telefona sarılırsınız ancak farkedersiniz ki kontörünüz bitmiştir. Hemen bir vodafone bayisine geçersiniz.ama bir yandan da garip bir şeyler hissedersiniz.sanki biri sizi takip ediyor gibi hissedersiniz. Büyük bir bayidir.sıra size geldiğinde yetkili kişi m.... T... Üzerine mi kayıtlı? Diye sorar sizde teyit edersiniz.o kadar koşuşturmacanın ardından eve gelirsiniz.akşam saatleri farklı bir numaradan mesaj gelir. Merhaba diye.kimsin diye sorarsınız hemen.gelen cevapla siz şok olursunuz.
"Eminim bunu size herkes söylüyor.ama benim gerçekten kötü bit amacm yok.sana karşı bir etkileşim hissetmek ve izinsiz numaranı istemek suçsa tamam ben suçluyum.bunun bankada tanıştığın x kişisiyim ve gerçekten kötü bir amacım yok.bir şeyler hissettim ve tanışmak istedim.kızmak hakkın."
Bir yandan hem kızarsınız hem de hoşuna gider.sizi bayiye kadar izlemiş ve telefonunuzu almıştır farkettirmeden.kızgınlık ağır basmaz çünkü mesaj atan kişi hoş biridir sonuçta.güzel bir kalayla konuşma devam eder.klasik tepkiler verirsin ama sonunda o kızgınlık kaybolur. Arasından buluşma ve flörtleşmelr başlar.sen bile neye kapıldığını anlamazsn ve en önemlisi sorgulamazsın.tam yedi ay olur.o senin ilkin olur. ilk onun omzunda ağlarsn,ilk onu kıskanırsn,ilk dokunduğun ten onun olur. arada bazı bağlanmayan noktalar ve açık sorular vardır.ancak onu hep acemeliğine verirsin.mutlusundur ve başka bir şeyin önemi yoktur. O mutlukuk kısa bir telefon görüşmesiyle son bulur.karşıda kızgın bir ses vardır.ben onun nişanlıyımla başlayan ardı arkası kesilmeyen hakaretler ve sonunda onun peşini bırakla biten kısa lanet bir telefon görüşmesi.o an çoğu şey bitmiştir senin için.hiçbir şey hissetmezsin.belli bir süre hiç bir düşünce yakınlanmaz beyninde.sonunda gelen tek düşünceyse"ne aptalmışım!"olur.sessiz sakin çeker gidersin hayatından.yine ardı arkası kesilmeyen yalanlar başlar.o telefon konuşmasının yalan olduğuna ikna etmek için atılan başka yalanlar daha.sorgulama gereği duymazsın.her şey yavaş yavaş yerine oturmaya başlamıştır. Ne kadar istemeden de doğru olduğunu bilirsin.
Aradan yıllar geçer 2 yılı unutma çabaları, ağlama nöbetleriyle geçen uzun yıllar.ayrıldıktan sonra ortak arkadşınızdan tüm gerçeği öğrenirsiniz.nişanlısıyla üniversite de tanışmıştır.bitirdikten sonra nişanlanıp memleketlerine dönmüşler. Büyük sevdaymış onlarınki.ama uzakta kalınca çok yıpranmışlar.başta ben eğlence olarak başlamışım ancak daha sonra sevmiş beni."sevmiş beni"inanabiliyor musunuz?bazılarının sevgisi böyle oluyormuş demek.arkadaşından nişanlısının ismini öğrenirsiniz.tek bir kez bakarsanız profiline.ikisinin nişan fotoğrafları vardır. O kadar mutludurlar ki.yüzlerinden okunur. Bir yandan ona da üzülürsünüz.ona da yalan söylenmiştir.tek bakışınız bu olur. Bir daha ömür boyu bakmaya niyetinizde yoktur zaten.
Tam iki yıl yalvarmalarla geçen iki yıl.siz o size ulaşamasın diye önünü tıkadıkça o illa bir yol bulut.ikinci yılın sonunda çabaları son bulur. Nedenini hiç merak etmezsiniz.
Güneşli bir ocak gününde öğrenirsiniz nedenini.telefonla konuşurken karşı kaldırımdan sana hamile bir kadın ve elinde pazar poşeti olan bir adam sana doğru yaklaşır.el ele...
Kadın bir tepki vermez.adamsa kısa anlamsız bir bakış atar ve yoluna devam eder.o bakışlarda bir anlam aramazsın.o an aklına gelen ilk şey;doğacak çocuğa acımak olur. ihanet eden bir baba ve ihaneti kabul eden bir anne. Ve onlar ileride çocuklarına ahlak ve gurur dersleri vereceğini düşünerek,çocuğa acırsınız.
Bir kaç dakikalık duraklamanın ardından tekrar telefona sarılırsınız.karşı tarafta ki sizden cevap bekliyordur:
Zar zor "geliyorum aşkım yoldayım " diyebilirsiniz.o yol sizin hayat yolunuzdur.teşekkür edersiniz.sizi bu güçlü insana çeviren tüm sahtekar insanlara teşekkür ederek yolunuza devam edersiniz.
Hepimizin yaptığı gibi !
Uzun bir entry girilmesine sebep olur.
Küçüklüğünüzü eski masum halinizi hatırlatır size.
Aşkla bakarsınız ona. Ondan sonra yaşadığınız hiç bir sevda onun gibi olmamıştır, hiç bir sevda nabzınızı bu kadar yükseltmemiştir.
Ben yaşadım. Onunla 3-4 yaşlarımda tanıştım. Birlikte büyümüştük. Sonra babam şehit oldu, taşındık, yollarımız ayrıldı.

Aradan 9 yıl geçti. Tekrar karşılaştık bir düğünde. Ve ilk defa bir erkeği öptüm. Ama öyle bir öpücük kondurup kaçmak değildi. Dili ağzımda, dillerimiz birbiriyle sevişiyorlardı. Çok güzeldi...
Sonra düğün bitti biz bittik. Bir daha görüşmedik. Neden numaralarımızı almadık bilmiyorum.
ikimiz de düşünememiştik bunu. Heyecandan olsa gerek...

Ondan sonra en az 20 erkekle öpüştüm ve seviştim. Ama sık sık onu düşündüm. Onunla sevişmek hep istemiştim. Onu Gerçekten sevmiştim.
Aklımdan hiç çıkmayan tek erkek babamdan sonra oydu. Babam ve o. Bu iki adam kalbimde gömülmüştüler. Ta ki o güne kadar.

Yine aradan seneler geçmişti. En son 16yaşımda gördüğüm ve öptüğüm erkek tam 9 yıl sonra tekrar karşıma çıkmıştı.
Ve elim ayağıma dolandı. Hiç bir erkeğin karşısında heyecanlanmayan ben onun bir bakışıyla donakaldım.

Ve o adam şu an yanımda yatıyor. Ben duygusallığı sevmezdim ama bu adamın Her şeyine aşığım... Gerçekten aşığım. Bana iyi geliyor, beni anlıyor, dinliyor, teselli ediyor, göz yaşımı siliyor, mutlu ediyor, güldürüyor.

Beni babam kadar hiç kimse sevemez derdim ama o Bana babamın verdiği sevginin aynısını veriyor. Onun kadar mutlu ediyor. acısını unutturuyor...

Bazen güzel bir şeydir yıllar sonra karşılaşmak çünkü ilk aşk asla unutulmaZ ve en masum aşkıdır insanın.
bu gün karşılaşsak tanımayızki birbirimizi,tanısakta en fazla oturup bi kahve içer sonra bir daha görüşmemek üzre vedalaşırız.
Değişik bir duygudur eskileri, yaşanmışlıkları hatırlatır.
göz göze gelindiyse selamlaşmaktan öteye birşey gerçekleşmemeli. zira eski bir sevgilidir o da nihayetinde. ilk olması birşeyi değiştirmez. bittiyse bitmiştir. ilk duyguların onunla yaşanmış olması onun kölesi olacağınız anlamına gelmez. üzerinden yıllar geçmiş bir aşkı alevlendirmenin anlamı yok. zira tekrar başlasa bile gene bitecek o ilişki. %100 denendi çalışıyor.
ilk aşkı son aşkı olmuş, olabilmiş insanları anlarım da yıllar önce bitirilen ilk ilişki neden bu kadar abartılıyor anlamıyorum. yok aşkların en masumudur, yok ilk öpücük unutulmaz, yok ilk seks unutulmaz yok ilk şu bokum bu sikim unutulmaz. şehir efsanesi lan bunlar ayrıca da saçmalık!
tamam kabul ediyorum ilk aşk gerçekten çok heyecan vericidir, işk öpüştüğünüzde tüm vücudunuz tir tir titreyebilir lakin gelip geçmiştir!! daha sonra tüm duygular gibi o da kirlenmiş masumluğunu yitirmiş fakat yerini daha oturaklı bir aşka bırakmıştır. bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. ilk değil son aşk.
uzun yıllar sonra karşılaşılsa da bi anlam ifade etmemesi gerekir. üzerine konuşulması gereksiz hede.