bugün
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi12
- keyiflenmek için ne yapıyorsun12
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak26
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı9
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi22
- almanyada hilafet gösterisi13
- 99 098 146 tl satılan saat12
- magicovento31
- atatürkün mason localarını kapattırması15
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi11
- son 22 yılın özeti20
- ahmet uğurlu8
- d varank21
- uzun entry giren erkek10
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- albay kemal18
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün12
- davaciyimbe8
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- atatürk'e iftira atmak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır17
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular20
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz24
- 122112as8
- israilin kurulmasına kimler öncülük etti16
- üçten fazla dövmesi olan kız9
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız8
- sözlükteki cemaatçiler listesi9
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması12
- zenci erkekler neden ilgi görüyor9
- afganistana vizelerin kaldırılması17
- kadınlara vajinalı demek11
- fenerbahçe20
- japonya'nın yarısı kürtlerindir18
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması13
- akp döneminde kürtlerin asimile olması12
- kemalizm27
- kavga etmek isteyen kadın8
- müge anlı daki 18 yaşındaki lamia13
- icardi190511
- bu gece intihar edeceğim77
- siklememe sanatı8
- trt'nin osmanlı dizileri26
- her canlı şeyi sudan yarattık11
- bütün pitbullar uyutulmalı20
- rte'nin artık fenerbahçeli değilim açıklaması8
- pipisine tapılan adam16
Meğer Tülay Hanım'ın da içine sinmemiş şu 367 safsatası... Önce görevsizlik kararı önermiş.
Sonra gözüne ne görünmüş de 367 çıkmış peki? Gözüne neyin ya da kimin göründüğünü Türkiye'de bilmeyen yok.
Nisan ayının son günleri, pek göze batan günlerdi...
O günlerde bir de uzlaşma safsatası çıkarılmıştı... "Cumhurbaşkanını ya bürokrasi seçer, ya onu temsil eden parti, ya da onun en azından onayı aranır" diyemedikleri için, cumhurbaşkanı uzlaşmayla seçilir diye bir dümen buldular.
Acaba Atatürk hangi uzlaşmayla üstüste cumhurbaşkanı seçilmişti? Dincilerle "antant" mı kalmışlardı, saltanatçılara, örneğin Rauf Bey'e mi sormuşlardı, sosyalistlerden ya da liberallerden en azından uyum mu beklemişlerdi?
Acaba inönü üstüste cumhurbaşkanı seçilirken birilerine mi danışılmıştı?
Yoksa Celal Bayar seçilirken inönü'ye mi sorulmuştu?
Milli Birlik Komitesi, Cemal Gürsel'i cumhurbaşkanı seçtirirken Yassıada artığı hapisane kuşlarının "konsensüsünü" mü aramıştı yoksa?
Cevdet Sunay'ın Çankaya'ya çıkması bir uzlaşma sonucunda mı gerçekleşmişti, yoksa işin içinde "Silahlı Kuvvetler Birliği" falan gibi birtakım "efsanevi" oluşumların da payı var mıydı?
Fahri Korutürk gibi bir adamın bu göreve getirilmesi bir uzlaşma mıdır, yoksa "kaht-ı rical" sonucu mudur? "Faruk Gürler'i seçmemek ama orduyu daha fazla da sinirlendirmeden bir başka asker aday bulmak" formülü uzlaşma mıdır, çaresizlik mi? Benzer bir soru Ahmet Necdet Sezer için de sorulabilir mi?
Kenan Evren... Haa, bakın, o uzlaşmanın daniskasıdır. Hem solcuların, hem ülkücülerin, hem de Hamzakoy ve Zincirbozan gibi zorunlu tatil beldelerinde "kendi güvenlikleri için" dinlenmeye çekilmiş siyasi liderlerin kapıları aşındırılmıştır onu seçebilmek için!...
Turgut Özal da Demirel'den izin almıştı herhalde, seçilebilir miyim ağabey?
Demirel de bana sormuştu, koysam mı koymasam mı?
Niçin bu ülkede bu konuda "sıkışınca" gözler hemen Anayasa Mahkemesi'ne çevirilir? Muhittin Taylan diye bir adam hatırlar mısınız?
"Asker bürokrat uyduramadık, sivil bürokrat verelim" mantığına ne zamandan beri uzlaşma tabir ediliyor?
O zaman Anayasa'ya "Türkiye laik, sosyal ve bürokratik bir hukuk devletidir" ibaresini koyunuz.
Ya da "egemenlik kayıtlı şartlı milletin, az biraz da memurlarındır" yazınız ki ele güne rezil olmayalım.
Cumhurbaşkanı seçimi konusunda hiçbir yerinde "uzlaşma, mutabakat, konsensüs" gibi laflar geçmeyen Anayasa, bunu öngördüğü için mi ilk toplantıda 367 kişi arıyor ama son turda 276 kişiyi yeterli buluyor? Üçte iki çoğunlukla turlara başlamak zorundasın ama iki tur geçersen, üçüncü turda yarıdan bir fazlası yeterli! Hani uzlaşma bunun neresinde?
Siz uzlaşma arayıp da bulana kadar sekiz erken seçim daha yaparsınız hemşerim, Kasım 2007, Şubat 2008, Mayıs 2008, Eylül 2008, Aralık 2008, Mart 2009, öyle öyle gider...
Bütün bunları söyledikten sonra... Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını ister miyim? Hayır. Abdullah Gül'ü ister miyim? Hayır. Bülent Arınç'ı ister miyim? Asla.
Ama istek başka şey, hukuk başka şey.
Benim ya da şunun bunun keyfi hukuk olsaydı bize de padişah derlerdi...
Peki bütün bunları nisan ayının son günlerinde niçin mi yazmadım?
Cevabı çok basit: Maçam sıkmadı da ondan!
Görünen o ki, bazı hukukçuların da sıkmamış.
engin ardıç
Akşam
30/06/2007
Sonra gözüne ne görünmüş de 367 çıkmış peki? Gözüne neyin ya da kimin göründüğünü Türkiye'de bilmeyen yok.
Nisan ayının son günleri, pek göze batan günlerdi...
O günlerde bir de uzlaşma safsatası çıkarılmıştı... "Cumhurbaşkanını ya bürokrasi seçer, ya onu temsil eden parti, ya da onun en azından onayı aranır" diyemedikleri için, cumhurbaşkanı uzlaşmayla seçilir diye bir dümen buldular.
Acaba Atatürk hangi uzlaşmayla üstüste cumhurbaşkanı seçilmişti? Dincilerle "antant" mı kalmışlardı, saltanatçılara, örneğin Rauf Bey'e mi sormuşlardı, sosyalistlerden ya da liberallerden en azından uyum mu beklemişlerdi?
Acaba inönü üstüste cumhurbaşkanı seçilirken birilerine mi danışılmıştı?
Yoksa Celal Bayar seçilirken inönü'ye mi sorulmuştu?
Milli Birlik Komitesi, Cemal Gürsel'i cumhurbaşkanı seçtirirken Yassıada artığı hapisane kuşlarının "konsensüsünü" mü aramıştı yoksa?
Cevdet Sunay'ın Çankaya'ya çıkması bir uzlaşma sonucunda mı gerçekleşmişti, yoksa işin içinde "Silahlı Kuvvetler Birliği" falan gibi birtakım "efsanevi" oluşumların da payı var mıydı?
Fahri Korutürk gibi bir adamın bu göreve getirilmesi bir uzlaşma mıdır, yoksa "kaht-ı rical" sonucu mudur? "Faruk Gürler'i seçmemek ama orduyu daha fazla da sinirlendirmeden bir başka asker aday bulmak" formülü uzlaşma mıdır, çaresizlik mi? Benzer bir soru Ahmet Necdet Sezer için de sorulabilir mi?
Kenan Evren... Haa, bakın, o uzlaşmanın daniskasıdır. Hem solcuların, hem ülkücülerin, hem de Hamzakoy ve Zincirbozan gibi zorunlu tatil beldelerinde "kendi güvenlikleri için" dinlenmeye çekilmiş siyasi liderlerin kapıları aşındırılmıştır onu seçebilmek için!...
Turgut Özal da Demirel'den izin almıştı herhalde, seçilebilir miyim ağabey?
Demirel de bana sormuştu, koysam mı koymasam mı?
Niçin bu ülkede bu konuda "sıkışınca" gözler hemen Anayasa Mahkemesi'ne çevirilir? Muhittin Taylan diye bir adam hatırlar mısınız?
"Asker bürokrat uyduramadık, sivil bürokrat verelim" mantığına ne zamandan beri uzlaşma tabir ediliyor?
O zaman Anayasa'ya "Türkiye laik, sosyal ve bürokratik bir hukuk devletidir" ibaresini koyunuz.
Ya da "egemenlik kayıtlı şartlı milletin, az biraz da memurlarındır" yazınız ki ele güne rezil olmayalım.
Cumhurbaşkanı seçimi konusunda hiçbir yerinde "uzlaşma, mutabakat, konsensüs" gibi laflar geçmeyen Anayasa, bunu öngördüğü için mi ilk toplantıda 367 kişi arıyor ama son turda 276 kişiyi yeterli buluyor? Üçte iki çoğunlukla turlara başlamak zorundasın ama iki tur geçersen, üçüncü turda yarıdan bir fazlası yeterli! Hani uzlaşma bunun neresinde?
Siz uzlaşma arayıp da bulana kadar sekiz erken seçim daha yaparsınız hemşerim, Kasım 2007, Şubat 2008, Mayıs 2008, Eylül 2008, Aralık 2008, Mart 2009, öyle öyle gider...
Bütün bunları söyledikten sonra... Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını ister miyim? Hayır. Abdullah Gül'ü ister miyim? Hayır. Bülent Arınç'ı ister miyim? Asla.
Ama istek başka şey, hukuk başka şey.
Benim ya da şunun bunun keyfi hukuk olsaydı bize de padişah derlerdi...
Peki bütün bunları nisan ayının son günlerinde niçin mi yazmadım?
Cevabı çok basit: Maçam sıkmadı da ondan!
Görünen o ki, bazı hukukçuların da sıkmamış.
engin ardıç
Akşam
30/06/2007
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar