bugün

farklı düşüncelere sahip insanların birbirlerini algılama, anlama ve anlayış gösterme noktasında en büyük engellerden birisi de kuşkusuz uslup sorunudur. unutulmamalıdır ki katedilen mesafe ve harcanan enerji tamamiyle aynı olmasına rağmen "su getir lan" cümlesi nefret, "su getirirmisiniz lütfen" ise memnuniyet aşılamaktadır. belki de birbirini fevkaladenin fevkinde anlayıp o düşünceye katılmasa dahi saygı duyma olgunluğu gösterecek bireylerin birbirlerini algılamama veya daha baştan reddetme tercihi bu uslupsuzluğun acı ve kara meyveleridir.
kesinlikle türkiyede çok büyük bir uslup sorunu var. sözlükte ki açılan başlıklara bakıyorum kendi görüşünden olmayan herkes birbirine bir hakaret bir hınçla saldırıyor.
dindarlar ataistlere olur olmadık laflar , ateistler dindarların inandığı herşeyi aşağılayarak konuşmalar.solcular sağcılar keza aynı.
neden herkesin bambaşka inançları görüşleri olabileceğini kabullenip , farklı görüşteki insanlardan birşeyler öğrenmek için uğraşmaktansa onun inandıklarını aşağılama yoluna gidiyoruz.böyle olunca hepimiz yerimizde sayıyoruz. sadece daha çok hakaret ediliyor ve ediyoruz.ortada ise hiçbirşey yok.
düşünce özgürlüğünü savunanlar bile farklı düşüncelere tahammül edemiyor ilginç bir ülkedeyiz vesselam.