bugün

memLeketin en kraL en ünLü habercisini tanıyorsunuzdur.. tabi bu ünLü şarkıcı, ressam ve benzeri ünLüLerde oLabiLir.. teLefonLaşıyorsunuzdur.. kimi zaman görüşüyorsunuzdur.. fakat bu durumu insanLara anLatamama durumu vardır.. çünkü insanLar buna inanmayacaktır..

-oLm ben şunu tanıyorum..
+"ya git sen bir çay demLe..
-vaLLa diyorum..
+hı hı tabi..
-inanma be.. birgün göreceksin ama..
+bir şey demedim canım.. tamam tanıyorsun..

konuyLa aLakaLı oLarak;

(bkz: devedikeni)
tüm suçlusu jennifer lopez, monica belluci, cameron dioz, demet akalın, sibel kekilli gibi kadınlarla çıktığını iddia eden erkeklerdir. onların yüzünden gerçekten bir ünlüyü tanıyan insanlara kimse inanmaz.
*

memleketin en temiz sesi ile yemektesiniz. eve geç kalacaksınız. annenize birinin haber vermesi gerekli. telefonu çevirirsiniz. alo anne ban seni kimle konuşturacağım:

-alo..çiçek hanım

- buyrun benim...

- ben "xxx" *

-hadi ya ben de lady di(!) tanıştığımıza memnun oldum *

-kızınız benimle merak etmeyin *

"-anneniz siz istiyor.." der

annemizde bize :

"-geç kalmayın !" der.

eve gittiğimizde konuştuğu kişinin gerçektende "xxx" olduğuna inandırdığınız anda anneniz için pişmanlık anları başlamıştır. geçmiş olsundur.
(bkz: yolda görsem tanımam)
eğer bahsedilen ünlü kişi ajdar anık gibi köklü sanat geçmişi olan kişilerse diliniz tutulur zaten siz anlatmak isteseniz de. nasıl tuş kilidi var senin telefonda, aha tam ensende de bir tuş var. kapatıveriyor çemçük ağzını, ortamlarda seni taşakoğlanı edecek bir laf söylemeden önce.
dikkat çekmeyen ve arkadaşı olmayan kişinin, ünlü biriyle karşılaştığı halde yalnızlığından dolayı kimseyle bunu paylaşamaması. yalnızlıkla paylaşmak daha iyidir bazı şeyleri oysa, arkadaşı olsa da kişinin, gülen bir yüz sebebidir.
akla şöyle bir fıkra getirir;

adamın biri angelina jolie ile aynı uçakta seyahat etmektedir. uçak büyük okyanustan geçerken tropik bir adanın yakınına düşer ve sadece bizim herifle angelina kurtulur. yüzerek adaya çıkarlar. başlarının çaresine bakmak zorundadırlar ve birbirlerine yardım ederler. kısa süre sonra da kaynaşırlar falan... gel zaman git zaman öyle kaynaşırlar ki... anladınız siz. fakat adam dertlidir. bir gün bizim angelinayı yanına çağırır ve;

- yaw angelina saçlarını dudaklarına yapıştırıp bir süreliğine öylece tutar mısın? bıyık gibi yani.
abgelina da kendisine söyleneni yapar. sonra da adam;
- yaw hüseyün abi. biliyon mu haftalardır kimi mikiyorum...
'türkiye'nin en zengin insanlarından birinin kızı ile iyi arkadaş olup bunu kimseye söylememek' gibi erdemli olmayan... lan? yoksa? *
usame bin ladin'i tanıma durumunda olabilecek suskun kalma ihtiyacı.
dalga geçilme korkusu yüzünden başa gelebilecek durumdur... bir ara oldukça popüler olan bir dizinin, taş hatunlarından biri ortaokul yıllarında peşinizden koşmuş ancak yüz vermemişsinizdir... hatta gidip bir de onun arkadaşıyla çıkmışsınızdır... tabi bunu anlatınca insan ister istemez salak yerine konur... ama tabi o hatuna yüz vermedim ulayynn demek her şeye değer...
zaten yapılmaması gereken şeyi çeşitli sebeplerle yapamama durumudur. şayet ortalarda şunu bunu tanıyorum diye gezinmek de yanlıştır, yani ne üzerine afiş asmalı "tanıyorum" diye ne de çenesini kenetlemeli "söylememek" adına.
gül gölgeyle sınıf arkadaşı olup "ya gül diye bir arkadaş var... " diye bahsetmek.
anlatılamaz ancak yaşanır olduğundandır. *
bi de anlatıp da ulan nerden anlattım yahu durumu vardır.
herkes
- arasana bi konuşayım
-bana canlı canlı şarkı söylese ya, gibi isteklerde bulunmaya başlar e haliyle siz de küfüre.
ünlü biriyle sevişip üstüne üstlük bunu herkese anlatıp kimsenin inanmamasından daha iyi bir durumdur.
ben tayyip erdogan i yakinen taniyorum. o kadar yakiniz ki aramizda mesafe olmadigini su cumleden bile anlamaniz mumkun.

- anani da al git lan!