bugün

yok diyorsan alnını karışlarım!

birikir de birikir bu yağ; üzerinde makarna taneleri, tadına bakılmış patates paraçacıkları... (lan başka ne yiyordu bu adamlar?)

ta ki evden birinin anacığı gelene kadar silinmeyen, devamlı biriken yağ tabakasıdır.
domestos reklamlarındaki yağ tabakası gibidir. 3 ay dokunma bak aynısı oluyo.
bazen sadece ocak üzerinde olmakla kalmayıp ocak etrafındaki fayanslarda, aspiratörde* de iğrenç yüzünü gösteren tabaka.
istikrarlılığın ve kalıcılığın kesin ifadesidir.
amerikan mutfak olarak tabir edilen, kapısız penceresiz mutfağımın evin kapısıyla bitişik olması ve aynı zamanda ocağında kapı açıldığında deyim yerindeyse şakkadanak belirmesi vesilesiyle dışardan yemek söylediğimde paket servisçiden ocağı saklamak için terler döktüren hede.
abartanlar için ocaktan yerlere taşan yağ tabakasıdır.
universite ogrencisinin saçındaki yag tabakasina nazaran daha iyidir. en azından evde yemek piştiğinin göstergesidir.
(bkz: ucuz oldugu halde zenginlik simgesi olan seyler)
ailesi öğrenci evini ziyaret edeceği için çıldırmış gibi temizlik yapan bir arkadaşın şaşkınlık içerisinde, bizim ocak özünde beyazmış yaf demesinden anlaşılacağı üzre, öğrenci evinin vaz geçilmez klasik bir görüntüsüdür.
hükümetin sucudur.
temizlik ürünleri reklamlarındaki pasaklı kadının ocağından daha pis olamayacak yağ tabakasıdır.
350 kiloluk obez insanının kalbini bağlayan yağ tabakası kadar kalın, kuvvetli ve bir o kadar da çıkması muhtemel olmayan katmandır. hemen hemen her normal öğrenci evinde rastlanır.
al işte. ulan bu stereotype kafaya hastayım ben ya.

ulan hiç mi kız öğrenci yok bu dünyada? soruyu genişletiyorum, hiç mi kız öğrenci evi yok bu dünyada?

iki soruda tuş oldun.

geçmiş olsun.

ha unutmadan:

(bkz: bütün genellemeler yanlıştır)