bugün

Bazen hayat yorar adamı. O kadar yıpranır, o kadar güçsüz, halsiz, biçare olursun ki hayata karşı; ilk bulduğun dala tutunmak istersin. Çoğu zaman yanlış seçimlerin pençesine düşersin... Kendini biraz toplayıp doğru yolu bulma çabasına girdiğin an ise senin yolunu bir başkası çoktan arşınlamış, senin dalını çoktan biri kırmıştır... Oysa sen o yolu yüreğinle gözler, o dal kırılsa, kurusa bile umutla, sabırla beklersin... Beyninde eski bir şarkı çalar. Kimsecikler duymaz o sesi; onu yalnız sen bilir, sen dinlersin...

düşersin, yorulursun; beni koyup gitme, ne olursun...
iyidir. bir umuttur hep. hayata bağlar sizi. bir amacınız olur onsuz yaşamak için.
''umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez.''
(bkz: esaretin bedeli)
umut fakirin en tehlikeli ekmeği olduğuna göre umutsuz beklenmelidir.
insanı yaşama bağlar bazen.

insan sevdiğinden haber alamaz ya bazen, saatler geçer; merağı daha da artar hani. işte o anda içindeki umuttur hayata bağlayan şahsı. iyi hissetmesini sağlayandır o umut.
cezayirde idam mahkumlarinin boynuna menekse asilirmis umut vermesi icin belki de kurtulursunuz demek icin. ama asil niyetleri iskenceyi uzatmak olan bu zihniyet bize gercek mesaji veriyor gibi gozukuyor. umut da bir cesit iskence yontemidir.
kısaca; çok sevmektir.
bir kadeh sessizlik doldurdum, daldım gittim semaya. Dünya derdi salmış dört yanımı, yaşamayı öğrenemedim hala.

Umutta olmazsa bu çetin dünya çekilmez be ustam, gelen vurur giden vurur. Sen bir umutla çırpınıp durursun, yavrularına yem götürmeye çalışırken boğazına yem takılan bir güvercin gibi.
Umutta olmazsa sikerim ben böyle dünyanın çanağını niye yaşıyoruz amk. Hayat zor ve ben hayatın gücü karşısında çaresiz ve yorgunum. Ama bir umutla bekliyorum, elbet rüzgar tersten esmeye başlar o zaman işte o zaman hayat yeniden başlayacak.

Umut bitmesin sabırla beklemek en iyisi. Sağlıcakla kalın yüreğinin dibinde bir damla umut kalmış yoldaşlar. Bir gün güneş sizin için doğacak.
umut edilen şeylerin gerçekleşme ihtimalinin sıfıra yakın olmasına rağmen, öylece beklemektir, sadece beklemek. beklerken insan bitkin düşer, acı çeker, yine de umut eder, belki de dünyanın ona bahşettiği senaryo mutlu sonla biter diye. aslında bu diğer bir deyişle, mazoşistliktir. çünkü dileklerin gerçekleşme ihtimali yoktur, bunun farkındadır ve bu kişiye acı verir. acıya rağmen umut etmeye başlar, belki hikaye tersine döner diye. beklemek, acıdan zevk almasına olanak tanır. bildiği halde ateşe atar kendisini. hayatını sonlandırma fikirinin önüne geçer kimi zaman. umut olmazsa yaşam da olmaz.
neyi umutla bekledigine bagli olarak degisecek durum.
her zaman iyi bir şey değildir. her yerden fırlayan siktiğimin umutcukları.
umut güzel şeydir. hatta bazen yaşama sebebidir. ancak umut olduğu sürece özgür değildir hiç kimse. umut tükendiği zaman tam olarak özgürlük başlar. yine de umutla beklemeye devam.
aşti de tren beklemektir.
görüşeceğin günü beklemektir.
tanrı ya kavuşacağın günü beklemektir...
sarılacagın kokusunu hissedebilcegin günü beklemektir.
gelecek mi gelmeyecek mi bilmeden beklersin. bir umut beklersin zordur dayanamazsın zaman zaman ama yinede devam edersin beklemeye. sonunu bilmezsin yinede beklersin.
bu yazarın yaptığı eylem.
(bkz: güzel günler göreceğiz güneşli günler)

beklenilen süreci umutla şereflendirmek.
(bkz: O gemi bir gün gelecek mecnun)
o anda zaman sen de dur duracaksan..
insanı yaşatan tek şey.
Umutla koşmak daha mantıklıdır bekleme ona doğru koş.
iyi bir şeydir. ama önemli olan umuttur. insan, hep bekleyebilir, ama umutla olunca ballı börek misali olur. umutla beklerken, insan, yanlış işlerin peşinde koşmamalıdır. uğrunda, hayırlı olacağı işlerin peşinde koşarsan, umutla beklersin zaten.
türkiye gibi pek umut vermeyen bir ülkede zor bir bekleyiştir.