bugün

doğru tespittir.
(bkz: birey manifesto)
(bkz: uludağ sözlük bağımsız denetim mekanizması)
(bkz: sözlükte format revizyonu ve üretkenlik gelişimi)
koskoca adamların birbirlerine top demesi serzenişine karşılık gelen başlıklar.

(bkz: moonlight ile tophane de toplaşıyoruz zirvesi)
(bkz: toplu halde moonlight sonata ya top hediye etmek)
(bkz: moonlight sonata nın meme ucu)
(bkz: moonlight sonata nın top olmadığının ispatı)

söylesin biri neyin savaşı var?
kabak yemiş yazar kıyaslaması. yoksa nerden bilsin?
Her sistemin ideal düzene ulaşmadan önce yaşadığı toplumsal dalgalanmaların görüldüğü zaman periyotudur.Burada,sisteme üye olan kimseler kabağın acımsı tadını aldığını ifade ederler;ancak kabak dolmasından yemeğe de devam ederler.ironik bir kısa dönem ergen sıkıntısını andıran bu süreç ancak bireylerin o yüce "Nerede çokluk orada elbette bokluk" mottosunu yaşamsal yol gösterici olarak sahiplenip "Bu da gelir bu da geçer dayanmalıyız." diyerek hiçsel bir bakış açısına bürünme ile atlatılabilir.
7. nesil bir yazarın ondan önceki 6 nesile aba altından laf sokmasıdır. "siz aptalsınız, siz bu sözlüğü kullanmıyorsunuz, ben geldim herşeyi gördüm!"

bu gibi tespitler saçma ve tamamen şahsidir. oranın suyu çıktı, buranın ayarı kaçtı vs. bu gibi durumlar, ancak kullanılan platformun şahsı tatmin etmemesinden kaynaklanır. bu durumda kendisine şu soruyu sormasını gerektirir; "ben sözlükten ne bekliyorum"

Sadece oku ve yaz, istemediğini görmezden gel. kötüler olmalıki, iyilerin değeri bilinsin.
yaratıcılık yoksunu subjektif başlık ve entry yazmanın bireysel haz dışında hiçbir getirisi olmadığı gerçeğine dayalı olarak desteklenmesi gereken düşünce yapısıdır.
(bkz: kabak sevmeyen taraftar siktirsin gitsin)
(bkz: bazı yazarlar yüzünden)
komşu sözlükte yaramazlık yaptığım için çaylak ettiler beni. üfff çok pişmanım sözlük. burda daralıyorum. çünküm yaz çiz kimse okumuyor burda la. çevren olacak, celebry olayları falan var burda. orda yaz dakikasına oylama. o yüzden burası kabak tadında. hem de tatsız tuzsuz kabak tadında. değişmesi gereken en tatlı yerde. değiş ulu değiş.
Bu kadar cinsel içerikli başlık açma meraklısı olduğunu gördükçe şaşıyorum. Bastırılmış duyguların dışa vurumu olduğuna inanmak geliyor içimden ama hayır bu daha başka daha ileri daha bilimsel birşey diye düşünüyorum. Sol tarafa bakıyorum bilmem neyini gösteren kız, bilmem neyini açan adam, zeka seviyesi yaşla doğru orantılı değildir ama burdaki durum daha vahim. ifade etmek çok zor.
dönemseldir, yaz gelince düzelir. hem isteyen yazacak olan yazar bişeyler bulabiliyor.
artık demir almak zamanı gelmiştir bu limandan diyen yazarın yaşadığı durumdur.
eskiden buralar hep bagdi bahceydi diye cevap verilesi durumdur.begenmeyenin kendine yeni bahceler bulmasiyla cozulecek sorundur.
içsel sıkıntısını dışarı vuran yazarın söylemi.
(bkz: ya sev ya terk et).
(bkz: her fani şeyin birgün kabak tadı vereceği gerçeği)
(bkz: Kapı oradadır)
silah zoruyla mı geliyorsun sorusunun akla gelmesine sebep olur.
yazar arkadaşların ara ara bu duyguya kapılacağı ve bir süre sonra tilki misali geri döneceği gün gibi ortadadır. yıllar yıllar geçer kabağı özlersin, efendi efendi gelir tükürdüğünü yalarsın.

not: kimse üzerine alınmasın, her işten bir süre sonra sıkılan tipler olduğumuz için genelleme yaptım, bu genellemeyi yapmak bana düşer mi düşmez mi orası tartışılır.
kabak da lezzetli bişi aslında şimdi... ama neyse konunun özü bozulmasın.

baya bir geç ifade edilmiş düşüncedir.
"ayy kabağı çok severim." şeklinde tepki verilesidir.
(bkz: entry başlık uyumu)