bugün

tıp fakültesinin içinde kekogillerden başkasını göremezsiniz. bu fakültede okumak isteyenler doktor olmayı amaçlayıp yıllar yılı durmaksızın, nefes almadan, bütün cinsel hayatlarını bir köşeye iterek, hayatı ıskalaya ıskalaya okurlar.

doktor olmak istemeleri kesinlikle onların idealistliğini ve kafalarının ne kadar çalıştığını gösterir ki burda bir sorun yok. sorun tıp fakültelesinde okumaları.

oysa o kekoların tıkıldığı bölümü okumak yerine çok değil 2 sene kronik hasta olup doktor doktor gezseler ve doktorlar dizisini izleseler olay çözülecek.

evet ilk etapta kulağa saçma bir fikirmiş gibi gelse de bugün türkiye'de kendi hastalığına kendisi teşhis koyan ve ilacını belirleyen sürüyle hasta var. adam/kadın doktora gidiyor ''benim şu şu rahatsızlığım var. bana bu ilacı yaz'' diyor. doktorların kimisi inatla muayne edip adamın/kadının haklılığını ispatlıyor, bir kısmı ise ''peki'' diyip denileni yapıyor.

doktorlar dizisine gelince; kutsi ele alınabilecek en bariz örnek. adam ciddi ciddi beyin cerrahı gibi geziyor ortalarda ki artık ben bile yaparım bir beyin ameliyatı.

(bkz: hasta stabilize)