bugün

türkçe kullanımı yazımı ve yapısı ile her anlatıma uygun her anlatımı destekleyebilecek bir dildir ve yabancı ilavelere gerek duyulması olabildiğince az gerçekleşen bir dildir. yabancı harf eklenmesi veyahut türkçe olmasına rağmen kelime arasına bir yere başka bir sesi karşılayacak harf birleştirmeleri yapılması tamamen yanlış bir gelişimdir. hatta buna gelişim bile denemez direk dilin bozulmasıdır. bir dili düzgün kullanmak esastır. dilin düzgün kullanılması gereğinin temel sebebi; dilin bir kültüre ait ana unsurlardan olmasıdır. bir toplumun kültürünü tanıtabilmek ve geliştirebilmek için dile ihtiyacı vardır. bir milletin millet olabilmesi için bir kültüre, bir kültürün kültür olabilmesi içinde dile ihtiyacı vardır.

bir ülke sınırı içinde yabancı isimli iş yeri ruhsatının verilmesinin temel sebeplerinden biri yabancı yatırımcıların ülke içinde yatırım yapabilmesini teşvik etmektir. bu gereklilik ithalat ve ihracatı ayakta tutacaktır hatta ve hatta geliştirecektir. fakat o ülkenin bir vatandaşı olan kişi ülke sınırları içinde açacağı bir iş yerinde yabancı isim kullanmak yerine türkçe isim kullanmayı tercih etmelidir. bunun kesin ve tek sebebi yabancı isimlerin her adım başı karşımıza çıkarak olağan bir kelime haline dönüşüp dilimize girmesinin böylece dilinde farklı diller etkileşimi altında gelişimini sürdürmesinin engellenmesidir. farklı diller boyunduruğunda gelişim sürdüren bir dil gün gelip özünü kaybedecektir. buna engel olmak içinde ticaret adamının yasa olarak bir zorunluluğu olmamakla beraber kültürüne ve milletine karşı olan saygısından dolayı türkçe isim tercih etmesi ''vicdani bir zorunluluktur''. bu zorunluluğu yerine getirmeyen kişi veyahut kişiler yasaya bağlı olarak hiç bir ceza almayacaktır. fakat sonraki kuşaklara kirli ve yabancı kelimelerle dolu bir dil bırakmak yolunda yanlış bir adım atmış olacaklardır.

devletin bu konu hakkında bir zorunluluk getirmesi düşünülemez ama teşvik edici yaklaşımları bilinçli vatandaşlar tarafından beklenir. teşvik edici bir yaklaşım olarak en basit bir örnek vermek gerekirse; türkçe isim ile ruhsat alan ticaret adamlarına ödedikleri vergide çok afaki olmamakla beraber, yabancı dil ile alınan ruhsata nazaran az ücret talebinde yada az vergi talebinde bulunulması teşvikten başka bir şey değildir. bunun yapılmasıda dilin sonraki nesillere saf ve temiz bir şekilde kalması yolunda önemli bir adımdır.

turistlere yönelik ticari firmalar hiç bir şekilde yabancı isim koymak zorunluluğunda değildir. turist bir ticarethaneye baktığında giyim üzerine bir sektör, züccaciye üzerine bir sektör, tur işlemleri için bir sektör olup olmadığını anlayabilecektir. koyulan ismin turistlere yönelik olan kulvarda yabancı isimle kıyaslandığında bir eksiği olmayacaktır. önemli olan mağazanın dizaynı, göze çarpabilirliği, verilen hizmet, işlek yerde olup olmaması ve yurt dışında reklam vermek suretiyle tanınabilmiş olmasıdır.

türkçeyi düzgün okumak,yazmak ve konuşmak yine yasa olarak bir zorunluluk olmamakla beraber kültürün korunumu, gelişimi, aktarımı ve özünü koruyabilmesi açısından gereklidir. düşünmüyorum ki hiç bir türk vatandaşı önüne çıkan her yerde şu şekilde bir yazımla karşılaşmak ister.

-bhiz sislere müqhemmell bir hismett sunhabilmehk içhn elmzden gelheni ypyrz. ( a firmasının reklam destekleyen cümlesi)

-yashamaq ismli halqa açk qonushmada thüm halqımzhın qatılımını bklrz. (b belediyesinin ilan cümlesi)

-boutiqe areasında işlem gösteren falan filan storeu bir wearing defilesinde sponsor company olacak. ( haberin türkçesi; butik alanında işlem gösteren falan filan dükkanı bir giyim defilesinde sponsor firma olacak.)

bu yazılanlar şu anda bizlere imkansız şeyler gibi gelsede zaman içinde olması muhakkak durumlardır. bunlarla karşılaşmak istemiyorsak yaygın ve düzgün türkçe kullanımına dikkat etmeliyiz. vicdani bir zorunluluk olarak görmeliyiz.

unutmayalım ki şu kelimelerde türkçe karşılığı olmasına rağmen dilimize girmiş ve kirliliğe sebebiyet vermişlerdir.

provakasyon = kışkırtma
proje = tasarı
radikal = köklü, kesin
randıman = verim
sembol = simge
şov = gösteri
tansiyon = kan basıncı, gerilim
ünite = birim, birlik
distribütör = dağıtımcı, dağıtıcı

türkçeyi düzgün kullanmak bize zarar değil fayda sağlayacaktır.
günümüz insanlarının unuttuğu bir olgu.
Elimden geldiğince yapmaya çalıştığım bir eylem.Özellikle msn ve sms çılgınlarının sesli harf yutma alfabemizde yeri olmayan harflerle yazdıkları kelimeleri görünce çıldırıyorum.Elimden geldiğince dikkat ediyorum ama bazen kullandığım kelimelere bakınca çoğunun ingilizce olduğunun farkındayım.Bazı zamanlarda konuşurken 2 saniyelik bekleme sırasında kullanacağım kelimenin Türkçe karşılığının olup olmadığını düşünüyorum varsa kullanıyorum yoksa maalesef ingilizce'den girdiği şekilde kullanıyorum.Aslında bir yerde düşünürsek halkımızın ingilizcesi hiç de fena sayılmaz.Çok fazla sayıda yabancı kelime dağarcığına sahipler.
emoların yapamadığı şeyler.
(bkz: Türkçe nin bir eksiği yok Ya Sizin)
pek de zor değildir.
yeni neslin görmezden geldiği dil kuralları bütünü. türkçeyi katletmek!
sessiz harf kullanmıyor bazı insanlar. resmen kullanmıyor ama. birde işin içine şive girince durum daha da vahim! w kullanmak var birde q ya ek olarak. misal; bkwrcm. bakıvercem demek isteyen insan modeli. çıldırtır insanı. hayattan soğutur.
çoğu gencimizin dikkat etmediği bir konudur, bu gençlerimiz genel olarak ingilizce eklentileriyle konuşmayı tercih etmektedir.
tek maçtan yatmak gibidir türkçeyi düzgün kullanmak. tek harften kurban ediliverirsiniz. hele bir de türkçenin namus bekçileri ortalıkta kol geziyorsa...
yeni neslin bir türlü adapte olamadığı bir konu. özellikle emolar. harfleri farklı yazdıkların da kendilerini bambaşka bir insan gibi görüyorlar sanırım.
türk isek, türkçemizi düzgün kullanmamız gerekmektedir.
görsel
korunması gereken yegane mirastır, ana diline sahip çıkamayan bir devlet yok olmaya mahkumdur.
asker doğan her türk'ün duyarlı olması gereken konu.
(bkz: ordu millet)
sanılanın aksine faşoların değil komünistlerin daha çok dikkat ettiği konudur.

cehalet gibi bir olgu da eklenince şaşılmayacak bir sonuçtur bu.
(bkz: herkez hata yapar)
Bir insanın samimiyetinin göstergesidir.
Keske herkes dikkat etse dedigim ve dogru kullanmak icin ugrastığım bir konu.
noktalamalar konusunda bazen uyamadığım, yazım kuralları konusunda tamamen uyduğumdur ve genelde dikkat ettiğim şeydir. anlatım bozukluğu yapmak da bu konu içerisine giriyorsa eğer, yapamadığımdır.
hem yazı hem de konuşma dilinde elimden geldiğince önemsediğim durum. anlatım bozukluğu yapmadan, olabildiğince türkçe kökenli sözcüklerle yazar, konuşurum.

düzeltme: yazım yanlışı.
Her meslek erbabının sahip olması gereken özellik.

Sosyal hayatında, ailenle, dostlarınla Nasıl konuşursan konuş da, iş yaşamında şiveli ya da abuk sabuk konuşup ne dediği anlaşılmayanlar hiç çekilmiyor.

Türkçeyi düzgün kullanan, kelime dağarcığı zengin, anlatma yeteneği yüksek insanlar her daim etkileyicidirler ve saygı uyandırırlar.
Bu, su götürmez bir gerçek.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar