bugün

bengü- taktik
tavana vuran yeri dibe vurdururum.
o beni bağlar.
ben yine durmam.
sor bana pişmanmıyım...
Minareden aşağı at beni
Aşağı in tut beni...
pardon bakarmısınız?tanışmışmıydık?
sevmişmiydim ben sizi hiç sevişmişmiydik?
yüzünüz nekadar da aşina
avcumun içine alıp öpmüş olabilirim
gözünüz öyle uzak bakmasa
sizi tanıdığıma yemin ederim.
yes no yes no dizi olduk loooooooo. yılmaz morgül.
hayat koyu bir balgam sert bir pornoydu dün.*
teomanın bugün adlı şarkısı.

birde;
dileğini tutmuş sayar sonsuzdan geri , yanarken yanakları üşürmüş elleri...
vega-uçları kırık.
hadi yine sev beni
yine, yeni, yeniden eskisi gibi
hoşgeldin, bak benim
yaralarım bile özledi seni.

küresel ıkınma-hadi yine sev beni.
adem bir müddet düşündü sonra,
elma değil bu yediğimiz galiba.
ayvaaaa.

(bkz: yasak elma)
Geri Gelen Mektup

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu.
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!

Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara kattım,
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.

Gözler ki birer parçasıdır sende ilah'ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın.
Vur şanlı silahınla, gönül mülkü düzelsin,
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.

Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu,
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!

Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!

Hâlâ yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni, bir perde olurdum,
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik.
olacak duam olsan
amin desem hamdetsem...
adam cebinde taşır senin gibi gelini..
bin bıçak var sırtımda, biniyle de adaşsın, her biri hayran sana.
sevdiğim olma sevgilim ol, ziyaretçim olma refakatcim ol.
seni sensiz yaşadım öksüz mü öleyim.
ogan aydın- kollarında can vereyim.
uzaklarda aramam... çünkü sen içimdesin...
taht kurmuşsun kalbime... en güzel yerindesin...
elini son defa yanağıma koy, istemiyorsan giderim.
yarim sen yokken ben hergün incitildim
binbir parça binbir hayal içinde ezildim
korkağa vurdum hallerimi korkmaya dirençliyken
yarim sen yokken bin öldüm bir dirildim ( piiz )

---------------------

al,bu dunya al senin olsun
benim hic gozum yok hepsi senin olsun
ama son bir dilegim var senden
su gaybana dunyada varini yogunu al
hepsini al da,
beni benimle birak...
beni benimle bu cehennemde
ruhum senden cok uzak
yabanciyim senin cennetine

--------------------------

sen de basini alip gitme,ne olur
ne olur tut ellerimi
hayatta hic bir seyim az olmadi senin kadar
ve hic bir sey istemedim seni istedigim kadar.
pencere önünde, arkadaştan ayrı,
porselen saksıda, bir süs çiçeği...

evin hanımı, her akşamüstü,
su ve güneş sunar,
entellektüel...**

pencere önü çiçeğine
ne ansızın yağmur, ne gökkuşağı
ne dipdiri sabah, gözyaşı...

ne şebnem görmüştür ne kırağı tanır
ama iyi konuşur, kitap gibi.
rastgele çiçeklere şöyle bir bakar
cansız cam ardından, tül perdelerden...

Pencere önü çiçeğine
Ne mecburen güneş, ne karakış
Ne dopdolu bahar ürpertisi...

Zorlu bir rüzgarla boynu hiç kıvrılmaz
Haylaz çocuklarca hiç koparılmaz
Gece çökünce açılır lambalar
Öteki çiçekler ay ışığındalar...

bülent ortaçgil - fikret kızılok
Seher vakti bir telaş var arka bahçemde ,
Misafire hazırlık var sırça köşkümde ,
inanılmaz..
sensiz benlik yokluk demek, kalbim sana emekci...
Ne zaman bir kadeh alsam elime
Hep sana, hep seni, hep bizi içiyorum
Her gece kederdeyim, durmadan içiyorum
Sevda ektim kalbime, yalnızlık biçiyorum...

(bkz: zeki müren)

(bkz: kahır mektubu)
artık bülbül ötmüyor gül dolu pencerede,yalnız hatıran kaldı boş kalan çerçevede.
lambada titreyen ateş üşüyor...
ardından çilemem çağlamam diye
yas tutup karalar bağlamam diye
kaç kez and içtiler ağlamam diye
gözlerim sözünde durmuyor ayşen
masal gelir la fontaine den.