bugün

türkiye cumhuriyeti merkez bankası'nın yaptığı öngörüdür.

tahminler türkiye ekonomisinin yüzde 3-4 arasında büyüyebileceği yönündedir.

daha çok fabrika açılıp , daha çok üretim yapılıp ihraç edilmesi gerekir.

tabii tüketicilerin de mümkün olduğu kadar yerli ürün kullanması gerekir.
türkiye ekonomisinde 2010 yılında bütçe gelirleri çok az olacaktır. 2009 krizi sebebiyle 2009 vergileri çok toplanamayacaktır ve borçlanma daha da artacaktır. ancak alınan bu borçlar istihdam yaratıcı alanlarda kullanılırsa reel büyüme olabilir. türkiye büyür, ama nasıl büyüyeceği önemlidir. finansal büyürse kimin işine ne kadar yarar? tabi ki parası olan, paradan para kazanan adamın işine yarar..
(bkz: hadi lan ordan) diyor parasız para politikasınedir bilen yazar.
ihtimaldir.
(bkz: şimdi onlar düşünsün)
(bkz: rüyada sayıklamak)
toplam harcamaları artırmakla gerçekleşebilecek büyümedir. 1 sene gibi özellikle türkiye ekonomisi için kısa bir sürede büyümeyi ancak tasarufları azaltıp, harcamaları artırarak sağlayabiliriz. bunun içinde öncelikli olarak faiz oranlarını düşürüp, yatırımları artırmalıyız, ayrıca artan yatırımlarla birlikte işsizlik içinde çareler üretebilliriz.

tabi bu dediklerim için yapılması gereken ilk şey halkın elinden alınan parayı kısmak değil bilakis hane halkının bütçesiyle daha çok mal ve hizmet alınmasını sağlamaktır. bunun içinde ya negatif gelir vergisi uygulayıp zenginlerden alınan vergileri, düşük gelir gruplarına transfer etmek gerekir.

zamlarla, vergilerin artırılmasıyla bütçe açığı filan kapanmaz. bir kere böyle hayal mahsulü şeylerle insanlar kandırılmasın. büyüme denilen şey içinde mutlaka yatırımlar artırılmalı. kendi öz kaynaklarımızla bu yatırımlar artırılamıyorsa yurt dışındaki firmalara bazı vergi avantajları sağlanmalı ve ülkeye çekilmelidir.
(bkz: 0 nokta 5 ile 5 i karıştırmak)
benzeri bir ifade için;

(bkz: enlarge your penis)
üretime önem verilerek olabiliecek hadise.
dışa bağımlı değil mi isterse % 500 büyüsün neye yarar?
güler sabancı'nın türkiye ekonomisi 2010'da yüzde 3,5'un üstünde büyüyebilir tahmini ile desteklediği söz.
daha geçenlerde ithal ekmeğin tartışıldığı ülke türkiye değilmiydi?
tanım: gerçekleşmeyecek bir olasılıktır.

ekonomi büyürken nedense vatandaşın kıçına giren kazığın çapı da aynı oranda büyüyor. ne garip değil mi?
eğer yüzde 4 büyürse muhalefet feci eleştiri bunu. hani yüzde 5 büyüyecekti neden yüzde 4 büyüdü? tutarsız bi hükümetle karşı kariıyayız falan diye.
hayırdır inşallah hükümet yine nereyi satacak acaba diye düşündüren tahmin.
insallah diye dua ettigimiz istatistik. guvenmelimi bilmem ama.
o yüzde beş yine bir kısım açın götüne girebilir.
(bkz: uyusun da büyüsün)
türkiye'deki en zengin % 5 lik kesimin daha da büyüyeceğini, servetini katlayacağını, geriye kalan %95 lik kesimin payına ise her zaman olduğu gibi borç, işsizlik, cinnet vs düşeceğini söylüyorsa doğrudur, inanılabilir olan iddia.
beklentilerimizin hemen hemen hepsi ihtimallere ve avrupa'ya bağlı olduğu için oran hakkında net rakamlar ortaya koymak garip geliyor. sürekli ''-ebiliyoruz , -abiliyoruz.''
saçmalıklardan sadece birisidir halkımız büyüme rakamına göre aaaaaaaalllllllllllllah büyüdük lan der ama işsizliğin nasıl arttığını göremez ya da kişi başına düşen yıllık gelire göre sevinir ama bu ülkede 1000 kişinin gelirinin 1000000 kişiye denk gelebileceğini göremez.
yüzde 50 büyüsek ne olur diyebileceğim öngörü. tabiyatiylen bana faydası olmayan kilisenin papazını ...
(bkz: türkiye demokrasisi 2010 da yüzde 5 büyüyebilir) *
pasta da ki % 95 lik dilimi yabancılar yer, ne de olsa şirketleri onlara sattık. pasta nın % 5 lik kısmını aramızda 72 milyonla kardeş payı yaparız artık.
işin doğrusu türkiye yakında artan nufustan ve düşük büyümeden dolayı geniş çaplı krize girecektir .