bugün

şunu istiyorum aslında kısaca; 89 yıllık bir delikanlının sırtındaki, toplum-aydın ilişkisini irdeleyiverelim! tarihi bilinçli olarak belirttim ki, şuradan çıkarım yapmak kolay olsun diye; 100 yıl içersinde bir milletin beşeri ve içtimai kaideleri, konuya yaklaşımları, kritisizm perspektifleri ne kadar değişebilir? peki okan bayülgen'i, -aynı derecede olmasa da- kaos ortamlarında sivrilen tanzimatçı namık kemal ile karşılaştırmak mümkün müdür? yani tehdit olarak görülebilecek bir faaliyete karşı durabilecek niteliğe sahip midirler aydınlarımız.. padişaha karşı gelen tanzimatçılarla karşılaştırıldığında? yoksa entellektüel bir beyin ile marjinal ve dejenere olmuş bir duruş yeterli olur mu aydın olmak için?