bugün

osmanlı imparatorluğu'nun tarihi okutulurken yükselme devri nin bütün ayrıntıları, savaş tasvirleri ve padişahların küpelerine kadar anlatılmasına karşın , duraklama , gerileme ve yıkılış devirlerinin toplamda 20 sayfada geçiştirilmesi ile aynı sebeptendir.
bir tarihçinin dediği gibi; "ne okutacaksın? darbeleri mi, aptalların siyasi maceralarını mı?" hı ne okutacaksın..
1938 sonrası tarih eğitimini verecek olanların birtakım siyasi kılıflardan kurtulmuş olmaları gerekir ki, bu çok zor.
sürekli rejim ve irtica masalları üzerinden darbeler yapıldığı içindir. ne desinler? avrupa ve amerika verdi irticayı verdi irticayı karanlık delhizlerden çıkanlar da darbe yaptı, bizim günahımız yok mu desinler?
işin temelinde eksiklik olduğunun kanıtıdır.
yıllarca bunu merak ettim. en sonunda kendim okudum öğrendim. sonra da bir kanıya vardım: o tarihten sonra olanlar çocuklara nasıl anlatılır? hangi yüzle anlatılır? bence talim terbiye kuruluda bu sorulara yanıt bulamadı; en iyisi hiç okutmamak dedi...
yeni nesillerin uyanmasını istemeyen, uyanıp da şahsi menfaatler peşinde koşanları koltuklarından etmesinler, gerçekleri bilip gözlerini açmasınlar da amerikanın köpeği olalım düşüncesi ile yapılan eylem. *
aslında tarih bilimi açısından normaldir. bir şeyin tarih bilimince incelenmesi için üzerinden 50 yıl geçmesi ve olay hakkında ,içinde , orasında burasında olan kişilerin hayatta olmaması gerekir. yavaş yavaş yakın tarihte işlenilmeye başlıyor.
son derece doğrudur.Çünkü iktidar değiştikçe değişecektir.Öss'de çıkacak rezillik ise başka bir muamma elbette.
belki de okutulacak pek bir şey olmadığındandır.
dünya siyasetinin kuklası olmuş siyasetçilerimizi ve siyasetimizi çocuklarımızın temiz beyinlerine anlatamayacağımızdandır.
bir diğer noktası da bu siyasi geçmiş günümüzde de devam etmekte olduğundan ne yazarsan yaz taraflı diyeceklerdir.
inönü ve ecevit döneminin hatalarından bahsetsen faşist zırvası diyecekler
adalet partisinin günahlarını anlatsan solcu zırvası diyecekler
milli cephe ve erbakan siyasetini anlatsan komünist zırvası diyecekler
sonuçta zırvalamaktan ibaret bir kısır döngüye girecek çocuk beyni.
bildiğim kadarıyla sosyal sınıflarında son sene 1 ders olarak çağdaş türk ve dünya tarihi adlı bir ders okutuluyor.o nedenle yanlış bir önermedir.*
doğru benzetme ;
(bkz: türk tarihinin 1923 den sonra okutulmaması)
olsa gerek sanırım.
1938 de meydana gelip bugünkü etnik bir meselemizin ana kaynağını oluşturan bir olaydan dolayı olabilir mi? diye sormadan edemiyor insan...
-yarına herkes hazırlansın yazılı sınavınız var. on adımda başbakan nasıl asılır dan sorumlusunuz.
darbe yapılacak! yap!
sözel sınıflara normal ders olarak diğer bölümlerde de seçmeli ders olarak okutuluyor.
yeni ders kitaplarında olayı bir nebze daha geliştirdiler ve 1945 yılına kadar anlatıyorlar sonrası hala muamma. 1945 ve 2000 yılları arasındaki geçmişimizden utanıyormuyuz yoksa. halbuki onada bir ayar çekerlerdi şöle bir şanlı 55 yıl yazarlardı neden düşünemediler acaba. yoksa yoksa gerçekler ile yüzleşmekden korkuyor mu siyasetçilerimiz, bürokratlarımız ve eğitimcilerimiz?
tarih 100 yıl ve öncesi durumu kapsamaktadır. bunun dışındaki tarih "yakın tarih" kapsamı içerisine girmektedir ve ayrı bir ders konusu kapsamındadır. ilköğretim ve ortaöğretimde yakın tarih konusu işlenmemektedir*.*
(bkz: yakınçağ türkiye tarihi)
(bkz: yakın dünya ve türkiye tarihi)*
atatürkten sonra hayalkırıklığı olduğundan olabilir diye düşündüğüm başlık.
tarihi yazan adam ölmüş kime neyi anlatıcaksın. ondan sonra kimse tarih yazamadıki bizde okuyalım.
38'e kadar olan kısımlar da sansürlü olarak okutuluyor olup henüz insanları inandıramadıklarından sonraki kısım için yeni yalanların hazırlanması biraz zaman almaktadır.
onun kitabını da kemal kara yazacaksa hiç okutulmasın denilen tarihtir. gayriresmi tarih kitaplarından okuyalım efendim, öylesi daha sağlıklı.
(bkz: yok öle bi şey)
geçen seneden itibaren lise 4 öğrencilerine çağdaş türk ve dünya tarihi anlatılmakta, öğrencilere en son ırak abd savaşı bile anlatılmaktadır.