türk izleyicilerin sinemadan anlamadığı gerçeği

torrent sitelerinde kendisini gösteren gerçektir.

Torrent sitelerinde yapılacak basit gezinti ile gerçek fark edilebilir.

Recep ivedik gecenin kanatları vs sinemasal değeri olmayan fakat ünlülerin oynadığı veya içinde sevişme sahnesi olan filmlerin DVD- Xvid - BluRay vb bilimum formatta 50 farklı paylaşımını bulabilirken.

Bi onur ünlü, bir demirkubuz filmlerini bulamazsınız, bulsanızda en düşük çözünürlükte 600mblık formatta bulunabilir.

Filmi geçsek dizide bile aynı gerçek göze çarpar, Leyla ile mecnun veya Behzatç gibi fenomen dizilerin paylaşımları gayet kısıtlı iken, ayşegülün suçu ne?, aşkı memnu vb içeriği kabaca sex olan diziler anında nete düşer ve türlü formatlarını bulabilirsiniz.

(Not: Behzatç ve LM 2. sezonunda aşırı tuttuğu için nete hemen düşmekte fakat geçen sene LM nin bölümlerini 2-3 gün sonra bulabiliyordum.)

hala kemal sunal filmlerinde kaldığımızdan bu acı bir gerçektir.

eğerki ;sanat filmi adına yapılan ucu başı ortası aynı ,sürekli karanlık olan ,toplam oyuncu sayısı 3 olup ,aynı yerde aynı bardağı yarım saat çeken ve o bardakta mana arayabilen insanlar dışındakileri sinemadan anlamıyor sayıyorsanız ben sinemadan hiç anlamıyorum lan.

yapımcıların sürekli taklit film yaptıklarından kaynaklanıyordur.

izleyiciler değil de sektörün içindekilerin anlamadıkları kesin! biz gayet de anlıyoz, hıh!!!

Istanbulun fethi gibi muhteşem bir senaryoyu mahveden yapımcılara tepki göstermeyip filmi izleyen seyircinin gerçeğidir.

Sadece sinema değil her alanda türk insanının öyle seçkin, derin zevkleri yoktur. Hep kolay tüketilen, basit şeyler üzerine kuruludur bizim milletin zevkleri.

Örnek olarak; Güya ataları göçebe olan milletin et kültürü bile olmaması mesela. Fransa'ya gidin sadece eti pişirmek için bile envayi çeşit yöntem vardır. Et çeşitliliğini saymıyorum dahi.