bugün

Mutlaka en az bir kez ölümün kıyısından dönmek.
Başrol veya herhangi bir karakter, ağır yaralanır ve kalbi durur. Yaklaşık yarım saat sonra kalbi tekrar çalışır ve hayatına kaldığı yerden sapasağlam bir şekilde devam eder. Halbuki bu, mümkün değildir. O kadar zaman beynine oksijen gitmeyen birisi en iyi ihtimalle felçli bir şekilde yaşayabilir. Yaklaşık 5 senedir dizi izlemeyen biriyim. En son böyleydi. Eminim hala da böyledir. Çünkü bu, reyting yapıyor...
başrol oyuncusunu mermi manyağı yapsalar hiçbir şey olmaz ama yardımcı oyuncular bir yumrukla ölür, bayılır.

artık farklı şeyler görmek istiyoruz, fazla bi umudum yok ama olsun.
önce Ölüp sonra geri dirilmek.
Herkes öpüşüyor. Böyle bir şey mümkün olabilir mi.
yoğun bakım sahnesi olmayan dizi türk dizisi değildir. kanlar da hep 0- olur.
zengin oğlan fakir kız bence daha büyük klişe yok, heh bir de ilk başta birbirlerini sevmezler sonra körkütük aşık olurlar.
-Başrol vurulur, hastaneye kaldırılır ve kan yetmezliği yaşar. Kan grubu 0 rh negatiftir.. Hiç şaşmaz. iki ararlar, tararlar. Sonra da hemencecik bu kana sahip birini bulurlar..

-Holding sahibi kaslı, eli yüzü düzgün, soğuk, sert, işkolik bir patron vardır. Sekreteri işe girer. Sekreteri buna çarpar ve 10 dakika falan bir bakışırlar. Bir elektriklenme yaşanır. Sonra da gelsin kedi-fare oyunu.

-kötü görümcenin veya kaynananın sürekli entrikalar çevirdiği bölümler..

-kadınlar arasındaki kan donduran entrikalar.

-bölümün finaline doğru uzun bir reklamın girmesi.
dizilerdeki şaşalı yaşamlar kıskançlık sorunu olabiliyor,

hayatlar yaşamlar toz pembedir.

gerisi klişe şeylerdir.

yaşamları müstakil evlerden , dublex evlere, ordan da residans evlere transfer olmuştur.

ben uzaya merdiven dayayıp ya da asansörle uzaya çıkmalarını bekliyorum.