bugün

(bkz: ustu minare alti kerhane)
türbanlı namuslu kadınların sırf adını lekelemek için kapanan arsız kadındır. eskidi bu numaralar.
Sanane ulan ayıdır.
Hesabı kendisinedir.
türbanını formalite icabı takıyordur.
bir şeylerden utanmak için türbana mı ihtiyaç vardır? saçı açık kadına herşey mübah görülür öyle mi? bizi enterese etmiyor kişinin açıklığı kapalılığı, içki içip içmemesi zina yapması,yapmaması.
akp döneminde ortaya çıkan başında türban olduğu halde bütün kadınsılığını ortaya koyan dar pantolonlar giyen hatun kişilerin bir adım ilerisidir. tesettürü başörtüsünden ibaret sanmanın bir sonucudur. mesela bekareti kızlık zarından ibaret sanıp diğer türlü ilişkilere girmeyi serbest sanırlar. mesele onda değil yeğen, mesele zihninde olup bitende. senin beynin orospuysa bedeninin neresine girdiği farketmez o aletin. bide içki mevzusu var, muhammed şarap haram olsun dedi rakı demedi diyerek rakıyı haramdan saymayan ileri zekalı geriler de var. inkar edince gerçeklerden kaçmaya çalışınca sorumluluktan kurtulacaklarını sanırlar. o da öyle değil bebişim, o zaman kokain esrar eroin ve her türlü sentetik uyuşturucu da serbest olsun, çünkü muhammed(s.a.v.) zamanında hiçbiri yoktu, o zaman haram olsun diyememiştir.
şimdi aslolan nedir? ailenin evladına verdiği eğitim ve ahlaktır. eğer çocuğun nasıl yetiştiğine bakarsanız bu gibi hadiselerin nedeni ortaya çıkar. yoksa gerisi boştur, aynı evde yaşamasa da gider ormana, serer yere gazeteyi üzerinde halvet olurlar.
ağızına tuvalet terliği ile sert bir çarpmak gerekir. onların sayesinde atayizlere konuşma hakkı doğmaktadır. zaten atayizin de başka konuşma alanı bulunmamaktadır.
ulan madem örtülüsün niye faişe hayatı yaşıyon? faişe olmak istiyosan faişeliğini bil. insanlarla oynama kimi kandırıyosun acep? insanımsı.
Rezilliğin daniskası olup, islam bu mu yani dedirten kişidir.
(bkz: bir türbanlıyı bira içerken görünce yapılacaklar)
bu aciz yazarın beynine göre türbanlı olmayan kadınlara her türlü boku yemek serbest .
bu saatten sonra deve hörgücü türban takmak inanç gereği falan değildir. siyasidir. modadır. estetiktir. öyle inanç mı oluyormuş amınakoyim.
Müslümanlık anlayışı tamamen başka bir boyuttadır..
hay ben onun am*na koyayım çok ayıp ediyor o.
cehennemlik kadın o.
allah belasını versin onun.
günahkar pislik.
yasakların temelinde baş örtüsü yoktur, inanç vardır. Başını örtmeyen birinin de bunları yapması doğru değildir.
zemzem suyu içip sakinleşmesi gereken kadındır.
hiç kimsenin bir söz söyleyemeyeceği kadındır. sonuçta başını kapatan bayan, sizin için değil, allah için başını kapatmış olup, yaptıkları da yalnızca kendisi ile allah arasında olduğundan, bize söz söylemek için gerek bırakılmayan durumdur.
ailesinin çok namuslu sandığı ama realde tam tersi olan kadındır.
naima tarihinden aktardığım aşağıdaki anekdot bilinmeden anlaşılması zor bir tutumdur. anekdot günümüz diline uyarlanmıştır. parantez içindeki ifadeler bana aittir:

"Ma'nzade nakleder ki, (....) dünyaya rağbet etmemekle ve dine bağlılıkla meşhur öyle riyakarlar gördüm ki; (...) dinen uygunsuzluğu kesin olmayan şeylerden bile uzak durma perdesine gizlenip, dinen yasak olanları işlerler (...) hatta zenginlerinden biri ki ulemanın nam salmışlarından biri idi, bıyıklarını traş ederdi (şimdiki badem bıyık) ve her halinin peygamberin sünnetine uygun olduğunu gösterme davasında idi. Görünüşte evlatlık niyetine terbiye ettiği genç bir hizmetkarı vardı (eşcinsel ilişkide bulunduğu oğlan). Şalvarına ipek bağcık yaptırmıştı. Sözü geçen kişi bu oğlanla buluştuğunda (eşcinsel ilişki kurmak için yaklaştığında), "Bu kumaşı gider. Vücuduma dokunursa yok yere günahkar oluruz" demiş. Böyleleri kötü işleri görmezden gelirler ama tütün içmek, ipek giymek, bıyık kırk(ma)mak, dervişlerin semasını izlemek bunlara göre suçtur. Ma'nzade sözü geçen şahısa yakın olduğu ve gizlisini bildiği için, bir gün "Behey efendi, nefsani lezzetlerden olan cümle suçları işleyip, küçük sakıncalardan çekinir görünürsünüz. Sebebi nedir?" diye sorar. Aziz (!) der ki "Beyim sen gayet ahmakmışsın. insan bir haram işlediği zaman, bu günaha karşılık ya mal ediniyor, ya nefsani veya cismani bir lezzet buluyor olmalı ki boşa günaha girmemiş olsun. Altın, gümüş yemek takımları kullanmakta, ipek giymekte, tütün içmekte, şarkı dinlemekte ve buna benzer şeylerde ne lezzet vardır? Akıllı kişi odur ki, bu gibi lezzeti az şeyleri terk eder veya görünüşte inkar eder ve hatta bunların yasaklanması konusunda taassup ederek halkın ahmaklarını iyi bir halde olduğuna inandırır. Gizlisini bilen yakınlarıyla birlikte, dinen uygunsuzluğu kesin olmayan şeylerden bile uzak durma perdesine gizlenip, dünyevi işlerle uğraşmaya ve nefsani lezzetlere dalmaya bir mani yok. Böylece cahillerin kötü zanlarından kurtulmuş olur" diyerek beni susturdu diye naklederdi."