bugün

gayet doğal konuşabilir. seda sayan, esra erol ve mustafa ceceli büyük sanatçılardır.
perspektif çizilmiş realist bir resme tapınma ihtimali olan müslüman kızdır. Penis görülen heykellerden rahatsız olur.
(bkz: ön yargı)
sanat özgürlüktür, sanat özgürlüktür diye gezinen asalakların zoruna giden durumdur. ulan kafa yapınıza sokayım, samimiyetinize sokayım.
arkadaş ne var kötü bişey mi dedik? özgürlüktür aksini mi iddaa etmişim. baksan türbanlılar bunları izlemiyo dinlemiyo mu? mozart dinleyen türbanlı var da biz mi görmedik? bu ne hırs bu ne keder. bak adam ne demiş? "bir insanı en iyi düşmanı tanımlar". sen bunlara düşmansan çıkar kafadan türbanı...
örümcek beyinleriyle türbanla dalga geçtiğini sanan piçlerden daha akıllıdır.
içerde sakladığı küçük gerçeği sakınmayan erkek.
yaprak kafalı bazı kimseleri germiş kızdır. düşünce yapınıza, özgürlük anlayışınıza sokayım çok afedersiniz.
-michelangelo'nun davud heykeli hakkinda ne dusuyorsun?

+ronesans donemi oldugundan abdestim bozulur diye bakamiyorum ama rabbim ne eylerse güzel eyler =)).

Gibi diyaloglar yasattiran kizdir.
makyajlı suratı orta halli dekoltesi ve açık saçıyla tasavvuf sohbetleri düzenleyen, jet soosyeteyi havuz başlarında sohbet halkasında ictimaya alan kadının çelişkisinin yanından bile geçemez.
inandığı hususların aracılığıyla estetik yargılara tam anlamıyla hakim değildir. nü fotoğraflar gibi..
nü sanatıyla ilgili konuşuyorsa normal değildir.
hayatı boyunca sadece meme ucunu, göt deliğini ve cinsel organını örtünce her yerini örttüğünde sanan, aÇınca kendini medeni sanan oysa milletin masturbasyon görseli olduğunu düşünmeyen zihniyetin saÇmaladığı entry. bir siz bilirsiniz her şeyi. o türbanı alacaksın yarısını ağzınıza sokacak nefes alamayacaksınız. diğer yarısını da nerenize sokmak istediğimizi anladınız siz.
kemalistlerin dinle alakaları olmadığı halde dinle ilgili her boka müdahil olmaları gibi bir durum değildir en azından.buna bez parçası diyen aynı zihniyet değil mi bu bez parçasıysa basit bir bez parçası sanat anlayışını ne kadar etkileyebilirki ? namaz kılmazsınız namaz kılana karışırsınız oruç tutmazsınız oruç tutana engel olursunuz ezan okunur niye türkçe okunmuyor dersiniz ulan namaza giden benim sanane dalyarak.
kafasında ne olduğu değil kafasının içinde ne olduğunun irdelenmesi gereken kızdır.
eğer türban kafasının dışını kapadığı gibi içini/zihnini de kapatıyorsa o zaman bırakın sanat konuşmayı; onunla sabah kahvaltıda ne yediğini bile konuşamazsınız, konuşmanız için de elzem bir durum yoktur zaten nihayetinde. bu durumun aksinde ise; kafası açık ya da kapalı olmasının sorun teşkil etmeyeceği kanaatindeyim.
Bu duruma özgürlükler açısından bakarak, isteyen herkes istediğini yapabilir, Bizlerin buna karışmaya hakkı yok denilebilir.
Ama şöyle bir durumda vardır ki, bir insan söylemleriyle çelişiyor tezat oluşturuyorsa bu durum eleştirilir.Bu da oldukça doğaldır.

ben hayvanseverim diyen birinin sonra sokakta gördüğü köpeği tekmelemesi, yada ben çevreciyim diyen birinin balkonda ki saksıya çamaşır suyu dökmesi ne kadar absürt gözüküyorsa bu durumda bir o kadar gariptir.

Türban takan biri, işin mantığına bakmaz, bir saç telinden erkeğin tahrik olup olmama ihtimalini düşünmez, allah'ın emri diyerek bu durumu sorgulamadan doğmatik bir yaklaşımla kabul eder.

Gelelim sanat meselesine.

Sanat dediğin şey yaratıcılığın ve hayalgücünün vucut bulmuş halidir.Müziktir, heykeldir, resimdir, danstır.Sanatın neredeyse tamamının haram olmasının yegane sebebi, burda ki yaratma kavramıdır.Bu duruma Yaratmak allaha mahsustur mantığıyla yaklaşılır.Bu durumun destekleyen Resmin, heykelin, müziğin, dansın haram olduğuna dair yüzlerce hadis, yüzlerce hikaye vardır.Hatta bir çok kaynakta ressam ve heykeltraşların en büyük günahkarlar olduğu söylenir.

Şimdi türban meselesini mantığına bakmadan sorgusuz sualsiz doğma biçiminde kabul edip iş müziğe, heykele sanata gelince yorumlar yapmak işte "ya o dönemde öyle gerekmiş onun için yasaklamışlar." falan demek, mantığını sorgulamak abesle iştigaldir.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sorarlar adama.

insan nasıl yaşayacağını seçmekte özgürdür.Ama seçtiği yolda söylemleriyle eylemlerinin tutarlı olmalısı gerekir.Bana garip ve komik gelen durum eylem ve söylem arasında ki bu tezatlıktır.
türbanlı kafasıyle siyaset konuşan kıza yeğdir.
konuşabilir giyimi dini kendi tercihidir. Ama allanıp pullanıp makyaj yapıyosa beyaz pantolon giyiyorsa koy götüne rahvan gitsin.
(bkz: resim yapan türbanlı)
kendi kafasiyla konuşuyorsa büyük sıkıntı vardır.