bugün

yargı gücü ve muhakeme yeteneğinden yoksun liboştur.bunlar akp yalakalığı adına en büyük prangalardan birini topluma lanse ederler,şimdi düşünelim.

aklını ve iradesini hiçbir beşer veya beşerüstü alana kişiye yada kuruma teslim etmemesi gereken insanoğlu kendisini öyle yerlere teslim etmiş ki,insanın,''bunlarda af edersiniz,sike sürülecek akıl yok''diyesi geliyor.

evde babaya,sokakta 'devlet baba'ya özgürlüklerini teslim etmiş kadın,üstüne bir de 'allah baba'sına saçını başını emanet ediyor.bunun adı da özgürlük oluyor.

kimse sormuyor ne kendisine ne diğerlerine,''peki özgür irade teslimiyetle açıklanacak kadar ucuz mu? özgürlüğün peşinde koşmak,perukla,örtüyle,tespihle,rujla,etek boyuyla mı ölçülüyor?''

evet biz düşündük,şimdi düşünme sırası sözüm ona bu liboş şahsiyetlerde...
türban özgürlüktür.
(bkz: kemalistlerin farklı düşüncelere tahammülsüzlüğü)
türban özgürlüktür,mini etek de mayo da haşema da insanın özgürlüğünün parçasıdır.
müzik de sözler de herşey özgürlüğün simgesidir.
yaşayabildiğin kadar özgürsündür.
türbanı özgürlük olarak görene liboş demek yavşaklıktır.
düşünceler insanlar bağımsız olmalı.sadece kendi fikrinde olanlara paşam beyim diyen zihniyet hiç hoş değildir.
diyelim ki değil özgürlük!..
ne yapacaksın?
""zorla"" özgürleştirecek misin?
bak nasıl çeliştin kendinle gördün mü?

bir insana sorarlar sen başkalarının özgürlüğüne nasıl karar verebiliyorsun? diye...
diyelim ki benim kardeşimin başı örtülü ve öyle mutlu. çıkarmak istemiyor. sonra da geçmiş sen buna:

"-sen özgür değilsin, aç başını pis gerici!! dersen..."

daha fazla şeye gerek kaldı mı?
liboş demişsin de..
liberal onun aslı.
temel felsefelerinden biri de:
--"senden bana ne.. benden de sana ne.."

tamam mı aslanım? haydi..
bu sefer olmadı bida artık..