bugün

kırgızistan'da kırgızca bilmeyen rus asıllı bir başbakan'ın başa gelmesi sonrasında kafalarda oluşan "acaba"nın düşündürdüğüdür. herhalde bugün böyle bir şey türkiye'de olamaz gibi görünüyor. öbür icraatlarını beğenmesek de en azından adam türkçeyi hakkıyla vererek konuşabiliyor.

ama böyle bir şey imkansız da değil. türkçe'yi korumak için gerekli çaba gösterilmezse, yakın bir zamanda böyle bir durumla karşılaşılabilir. ingilizce eğitimi anaokuldan başlanarak verilmeye başlanmasından bir sonraki adım olan, "eğitim dilinin ingilizceye çevrilmesi" adımının ne zaman atılacağıyla bağlantılı olarak, böyle bir olayın başımıza ne zaman geleceği saptanabilir.

madem anaokulundan başlayarak ingilizce öğretiyoruz çocuklara, "oldu olacak eğitim dilini ingilizce yapalım, hem bu sayede çocuklar da adamakıllı ingilizce öğrenir" diyecek bir aklı evvel ilk ne zaman çıkacak merak etmekteyiz. ya da başka bir deyişle, eğitim dilinin türkçe'den ingilizceye çevrilmesini sağlayacak psikolojik-siyasi iklim ne zaman yaratılacak? merakla beklemedeyiz.
arapça biliyor. yani az da olsa. notları iyi değilmiş.
türkçe biliyor da ne oluyor? ağzından hayrımıza çıkan bir cümle duymadım şu ana kadar. tribünlere oynamayı ve günü kurtarmayı ,iyi biliyor ama...
gürcü olmasından olabilir.

(bkz: ben gürcüyüm eşim de arap)