bugün

müzik olarak insanımıza uzak olmasının yanısıra canlı dinlemenin çok pahalı olması sonucu halkımızın bu güzel zevkten uzaklaşması sonucu doğmuştur. iksv denen nane vakıf zengin bir kesimin kendi aralarında entel masturbasyonu yapması için kurulmuş ve caz etkinliklerini o biçim pahalıya sergilemektedir.
5 madde altında kısaca özetleyecek olursak;

1) henüz frank sinatra'nın my way'ini dinlememiş olmasındandır.

2) ''caz, ne tümüyle bestelenebilen ne de tümüyle doğaçlanabilen, özünde geçip giden bir anın, aynı biçimde yinelenemeyen müziksel deneyimidir. önemli olan yorumdur. hem avrupa müziğinin armonik yapısından hem de afrika müziğinin karmaşık yapısından etkilenmiştir. ''

alıntısında da belli olduğu üzere, okuduğumuzdan bile bir şey anlamamamızdandır.

3) fazla entel bulduğumuzdandır.

4) caz dinlersek bizimle alay edileceğini düşünmemizdendir.

5) ya da en basit ve yalın bir ifadeyle hoşumuza gitmediğindendir.

tüm bu bilgilerin dışında ismail yk'nın konserine 40.000 kişi topladığı bir ülkeden bahsediyoruz unutmayalım..
çok büyük kayıplara yol açmayacak durumdur.
kültürel farklılığın getirisi olan durum.
caz, avrupa kökenli bir müzik türüdür.*
aynı şekilde avrupalılar da bizim türkülerimizi dinleyemez.
turkiyenin birey merkezli bir hukuk duzenine sahip olmamasıyla alakalıdır.
caz konforla beraber bir keyif isidir. uc tarafı denizle cevrili bir akdeniz ulkesinde eger insanlar hep kahırlı seyler dinliyorlarsa bu hukuksuzlukla ve travmatik kisilik yapısıyla alakalıdır. bu toplum travma toplumu.
hangi toplumun kulturunde bu kadar cok acı-sıkıntı tasıyan sarkı-turku vardır?
sadece caz degil klasik kulturu de zayıftır ki bu biraz da egitim isidir.
adam tatilde bile sahilde denize karsı muslum gurses,ahmet kaya vs. dinliyor.
bu insanlar kotu muzik yapıyor demek istemiyorum, herseyin yeri ve zamanı var.
ne zaman ki bati benim turkumu dinler bende o zaman onun cazini dinlerim.
(bkz: bu dahil bütün genellemeler yanlıştır)
kültürlerinde caz değil saz oldugundandır. kulak meselesi zevk meselesidir.
caz bir garip gelir. zamanında klasik muzik dinleyenlere deli gozuyle bakılıyordu. belki de hala bakılıyordur. neden olmasın? tek bir şehrinin bir ilçesinde "9 yasındaki kız ile 13 yasındaki erkek evlenebilir" diye bildiriler dağıtılıyor, öbür yanda son model arabasıyla yanından geçtiği aç sokak çocuğuna - bir insana- önem vermeden sabahlara kadar hayvanlar gibi eğlenmeye gidiliyorsa elbette deli gözüyle bakanlarda var bu muzikleri dinleyenlere garip gozuyle bakanlar. dengesiz bir toplumuz. dengesiz tutumlarımızın olması çok normal.