görsel

Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin piyade tüfekleri 18.yüzyıldan beri orduların temel silahı olmayı sürdürüyor.

Osmanlı ordusunun envanterine 15. yüzyıldan itibaren giren tüfeğin yaygınlaşıp ana silah haline gelmesi 19. yüzyılın başlarında Yeniçeri Ocağı'nın yerine yeni ordu kurulmasıyla mümkün oldu.

O tarihten sonra önce ordu tarafından kullanılıp sonra halka da inen "Martini" gibi tüfekler için türküler bile yazıldı.

Türk ordusu, cumhuriyetten sonra da dönemin ihtiyaçlarına göre farklı modellerde piyade tüfekleri kullandı.

Ancak 1970'lerin sonundan 2000'leri başına kadar ağırlıklı olarak Almanya'dan lisansı alınarak Türkiye'de Makine Kimya Endüstrisi (MKE) fabrikasında üretilen G-3'ler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ana piyade tüfeğiydi.

M-16 gibi ABD yapımı tüfekler ise özel kuvvetlerde veya seçkin komando birliklerinde görülüyordu. Fakat son yıllarda artan sayıda ve çeşitte piyade tüfeğinin envantere girdiği dikkat çekiyor.

Son olarak Savunma Sanayi Başkanı ismail Demir, Kale Kalıp ve Sarsılmaz tarafından üretilen 5,56 milimetre piyade tüfeklerinin jandarma ve kara kuvvetlerine teslim edildiğini açıkladı.

TSK, gerek yurtiçi, gerekse yurtdışı operasyonlardan dolayı piyade tüfeğini sıcak çatışmalarda belki en yaygın kullanan düzenli orduların arasında geliyor.

Dolayısıyla yaşanan bu çatışma deneyimleri de ihtiyaçlar doğrultusunda yeni tüfeklere gereksinim doğuruyor.

TSK'nın elindeki piyade tüfeklerini ve seçilme nedenlerini savunma sanayi araştırmacısı Burak Yıldırım ile konuştuk.

https://www.indyturk.com/...ve-g%C3%B6re-silahlar-var