bugün

trafik kazası geçiren kişi kadar sevgilisinin de zor duruma düştüğü ikisinin de hayallerinin bir anda yokolduğu ve bu sırada verilen zor bir karardır ki bazı durumlarda kazayı geçiren kişinin "git, benimle birlikte sen de hayatını mahvetme" dediği görülmüştür ya da olay aslında şöyle gelişmiştir:

terk edilen sevgili: tes
terkeden sevgili: ts

tes günlerden bir gün sevgilisinin kendisini sevip sevmediğini öğrenmek ister ve aklına bir fikir gelir; eğer felçli olsaydı sevgilisinin kendisini gerçekten sevip sevmediğini anlayabilirdi, böylece hemen gidip "baba bana para ver" der ve parayı aldıktan sonra gidip özel hastanelerden birine parayı gösterip "beni bi yatağa yatırın, yüzüme biraz makyaj vs. yapın, kaza geçirip felçliymişim gibi görünmem lazım" der tabii parayı gören kişiler bu isteklerini yerine getirirler, daha sonra tes'in verdiği direktifler doğrultusunda doktorlar ts'yi arar. ts sevgilisinin trafik kazası geçirdiğini öğrenir ve hemen hastaneye gelir. tes'i yatakta görünce şok olmuştur koşa koşa yanına gider ağlamaya başlar; bu sırada gözyaşları tes'in yanağına düşer ve makyajıyla birlikte iz yaparak süzülür, ts tabii itü'de okuduğundan durumu hemen çakar. "kahbeeee, benim duygularımla nasıl böyle oynarsın" diye naralar atıp gider. doktor da para tahsilatı için kapıdan içeri girmektedir ve tes ise...*
bir de şöyle bir olay vardır:

trafik kazasında felç olan kişi hastane yatağında ağlamaktadır; sevgilisi durumu öğrenir öğrenmez yanına gelir, şok olmuştur, ağlayarak "ben, ben bunu yapamam" der ve gider*. morali sıfır olan hasta iyicene kötüleşir, bu sırada yakışıklı doktor jack** içeri girer, teselli edici sözler söyler* ve kızı biraz güldürdükten sonra "hadi bakalım biraz durumunuza" der. bu arada gerçekleşen muhabbetten ikisi de etkilenir ve durum ne kadar umutsuz gözükse de muhteşem doktor jack hayran kaldığı kıza "iyileştiricem seni huleyn" sözleriyle giriştiği ameliyatla hayatını düzeltir ve bu aşamalarda çiftimiz birbirlerine aşık olup evlenmeye karar verirler.**
(bkz: şerrefsizlik)
ilk entrysini görünce şok olduğum, fakat entryyi girenin şaraptan çıkamayasıca ankaragüçlü olduğunu anlayınca derin bir nefes aldığım başlık.

sevgiliyle aradaki bağ ne kadar kuvvetliyse, o kadar büyük şerefsizlik olur trafik kazasında felç olan sevgiliyi terk etmek. tabi kukusu için peşinde gezen, gerisi umrunda olmayanlar uğraşmaz; artık felç nasılsa, koyamayacaksınız ki o kıza! ciddiyseniz, çok sevmişseniz terk etmeniz mümkün olmaz. soğuyup bıraksanız da onsuz yapamadığınız için geri geleceksinizdir. peki ya o trafik kazasında ölseydi? ya, ölmedi, yine geldi işte. sarılın, koruyup kollayın; yanında olun. belki hiç ayağa kalkamayacak, ama kaybettiği en fazla bir bacak ya da kol olacak; bu onu sevmenize, eskisi gibi olmasına engel değil. hatta bir fırsat, "benim eşim felçti, ömrüm boyu onun için uğraştım" diyebilmek için. evet, eşiniz felçti; evlenecek, bir ömür katlanacak kadar çok sevdiniz çünkü onu, sevmelisiniz...

en fazla ayağa kalkamaz, belki yemek yapamaz size. hatta size sarılamayacak bile, belki bakamayacak; göremeyecek. ama siz hala onu uyurken izleyebilir, saçlarını okşayıp kokusunu içinize çekebilirsiniz. ona sarılıp ağlayabilirsiniz; hala derdinizi paylaşabileceğiniz biri var, sadece bir parça eksik kaldı. nasılsa tamamen yok olmayacak mı, yaşayacağı, yaşayacağınız kaç sene ki şunun şurasında?

ya, öyle işte sözlük... bırakılır mı o dünyalar tatlısı yaratık?
Sadece iyi günün dostu olduğunu gösteren bir davranış.
(bkz: Allah belanı versin)
içinden geçiren zaten insanlıktan istifa etmiştir. eğer seviyorsan onun daha çok sana ihtiyacı olan durumda sen piç gibi afedersiniz göth gibi ortada bırakıp gidersen senden daha iyi bir ibne bulunmaz bu dünyada.