bugün

korku içindeyim yiğitler. bu ülke üzerinde oynanan oyunlara bursamızın tophanesinde tanık oluyorum. ingilizlerin tophaneye olan ilgisini bu şekilde görmek beni tedirgin ediyor.
ne zaman tophaneye gitsem onunla karşılaşıyorum. turistik belde gezmekten beyazdan pembeye dönmüş teni, uzun boyu, adeta "turistim lan ben" diye bağıran şapkası ve bıyığı ile karşıma çıkıyor.
evet bıyığı, o bıyığı bize nasıl tarif edeceksin zilyon tane bıyık var diyeceksiniz. haklısınız dostlar. call of duty 4 oynayanlar ingiliz sas timinden captain price ı hatırlayacaklar. zaten bıyığıyla hatırlayacaklar muhtemelen. oğlum o adam gerçekten var lan. gördü bu gözler onu. şaşıracaksınız belki ama captain price'ın yeni görev yeri bursa tophanedir yiğitler.
entryi türk istihbaratını göreve çağırarak sonlandırmak istiyorum.
captain price öldü lan diyerek o olmayacağını bildireceğim amcadır. ama belki önemli bir figür olması sebebiyle sas onun yüzünü hala kullanıyor olabilir. Ama eğer o ise, call of oynaya hiç bir istihbaratçı ona elini uzatmayacaktır. Çünkü o captain price ise, candır. Son mermisinde bile bize güvenen, silahı bize fırlatandır, bize bırakandır.
(bkz: Hepimiz captain price ız)**