bugün

cool olmaktır. yakında hamlet oyununda hamleti oynayacağım.
cocukluk hayali. insanin icinde ukte kalir be. yapmayin bunu.
zordur mesela oyunda bayılma sahnesini gerçekleştirirken başınızı dekora vurabilir o acıyla repliğinizi unutabilirsiniz.
hayalin ucu oscar ödülü almak istemeye kadar gidebilir.
tabi gerçek olacak, orası ayrı.
herhangi bir ön şartı olmamasının yanı sıra amatör olarak yapılırsa daha da zevk verir.
bazıları için ise ;
(bkz: sosyalist olmak)
en kıskanılandır. (bkz: hayaller)
aç kalmaktır. turnelerde baraka misali yerlerde uyumaktır. parayı, zamanında alamamaktır.
dünyanın en keyifli işidir. sahne farklıdır. her şeyi unutup büyüye kapılırsınız, oyunu izleyenler arasında ustaların olduğunu bilmek ise heyecanlandırır. ah be tiyatro.
edit: en son 8 martta sahneye çıktım. şimdi kamera arkasındayım yani sinemada.
sabah'ın erken saatlerinde, karda, kışta, yağmur çamur demeden koşarak eğitime gitmek, ses dersini alıp bir heyecanla sahneye çıkacağın anı beklemektir. insanlara her türden duyguyu yaşatma fırsatını bulmaktır. Bulunduğun ortamın bütününün parçası olduğunu bilmektir.
Hem tabiat gereği, hem Allah'ın cömert yerine rastlaması, hem yaratılıştan bir şeyler olması , bunların yanında kulak hafızası, beyin enerjisi, bir de bunların üzerine bilgiyle donanım olursa, o kişinin tiyatrocu, aktör, aktris vs. Olmasının önünde engel yoktur.
tiyatrocu ne? tiyatro inşa eden insan mı?
ünlü bir oyuncu ya da devlet tiyatrosunda kadrolu memur değilseniz, bohem bir hayat tarzını benimsemenizi gerektirecek meslek.

baya bir bohem ama. bugün var, yarın yok. ondan sonraki gün yine yok. öyle bir bohemlik.