bugün

yılmaz özdil'in eurovision hakkındaki ironik yazısı. bir ülkenin kültürünü koruyamadığında ne hale geldiğini geçmişten ders alabilmemiz dileğiyle buyrun okuyun;

The yazı...

Le Coin ve King Fisher'ın önünden yürüyerek, Biletix'e gittim,
Babylon'daki konser için Trakya All Stars Featuring Smadj'a yer ayırttım,
sonra, The House Cafe, Princess Hotel ve Moviplex'in yanından Zara'ya
çıktım, Schlotzsky's Deli, Massimo Dutti, Nine West ve Mc Donalds'ın
önünden, Burger King ve Marks&Spencer'ın olduğu tarafa geçtim, Lacoste
ve Mango'ya baktım, üşümüştüm, Starbucks'a daldım, macchiato büyük
geliyor, espresso tercih ettim, oradan D&R'ye girdim, Auto Show, Chip
ve Cosmopolitan aldım , Crown Cafe, Veni Vidi ve Norht Shield'in önünden
yürüyerek, New York Bagel Factory'e geldim, acıkmıştım, fast food severim,
ayıptır söylemesi, Philadelphia cream cheese'li bagel ve üstüne pancake
yedim, o sırada masada bulunan bir gazetenin Look ilavesine göz attım,
alışverişin zamanı diyor, iyi fikir, taksiye bindim, kapısında Taxi
yazıyor, önümde giden otomobilin arka camında da baby on board yazıyor,
Fenerium'un önünden, Nautilus'un solundan geçip, Capitol'un oraya çıktık,
trafik kilit, "oh my god" dedi şoför arkadaş, döndük mecburen, TEM'den
gideceğiz , Incity, Kent Plus, Uphill, My World, Moontown, Diamond,
Suncity ve Highpark'ın arasından köprüye çıktık, Mashattan sağımızda
kaldı, biz sola döndük, Metrocity'nin önünde indim, ağız alışkanlığı
"thank you" dedim şoföre, o da "see you" dedi bana, Metrocity'e girmedim ,
Harvey Nichols'ı merak ediyorum, Angelo Nardelli, Bally, Bashqua,
Carnevale, Perigot, Haaz, Fornarina, So Chic, Patrizia Pepe, Swarovski,
Scabal, Birkenstock, Cesare Paciotti, Furla, Shisly, Momtobe, Only,
Mandarina Duck, Via Pelle ve Kaloo'ya şöyle bir bakıp, Harvey Nichols'a
girdim, pahalı, daha bir halk tipi shopping center 'a gideyim dedim, şöyle
insanların gönlünce öldüğü, çocukların dövüldüğü falan bir yer, başka bir
Yellow Taxi 'ye bindim, radyoda Joy FM açıktı, şoför baktı ki bende Türk
tipi var, Power Türk'e çevirdi, Sivaslı Hadise stir me up'ı söylüyordu,
dinleye dinleye istanbul'un biggest alışveriş merkezine geldim, Soleil,
Dry, Fleor, Bernardo, Tchibo, De Facto, Jujube, Saffio, Best, Jump, Sun,
Silver, Oxxo, Seven Hill, Evita, Bleu Petrol, Sunset, Oysho, Colors,
Perspective, Lovesyou, Fever, Little Big, Ravelli, Red Apple, Next, Miss
Trendy, Shoeroom, Lilies , hepsi çok güzel, Waly'de ayakkabımı boyatıp,
Flower'dan çiçek aldım, Advantage Platinum'u yanıma almayı unutmuşum,
Mastercard Gold ile ödedim, parayı öderken aklıma geldi, arada bir
çalışıyormuş gibi yapmak da lazım tabii, işe geldim.

Bugün yazmak istediğim konu şu...
Eurovision'a yabancı şarkı sözü ile katılırsak, kültürümüz rencide olur mu?

Yılmaz Özdil, Sabah