bugün
- anın görüntüsü8
- galatasaray12
- bülent uygun10
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi12
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor14
- iğrenç bir his tarif et30
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz17
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi20
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır15
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
yılmaz özdil'in eurovision hakkındaki ironik yazısı. bir ülkenin kültürünü koruyamadığında ne hale geldiğini geçmişten ders alabilmemiz dileğiyle buyrun okuyun;
The yazı...
Le Coin ve King Fisher'ın önünden yürüyerek, Biletix'e gittim,
Babylon'daki konser için Trakya All Stars Featuring Smadj'a yer ayırttım,
sonra, The House Cafe, Princess Hotel ve Moviplex'in yanından Zara'ya
çıktım, Schlotzsky's Deli, Massimo Dutti, Nine West ve Mc Donalds'ın
önünden, Burger King ve Marks&Spencer'ın olduğu tarafa geçtim, Lacoste
ve Mango'ya baktım, üşümüştüm, Starbucks'a daldım, macchiato büyük
geliyor, espresso tercih ettim, oradan D&R'ye girdim, Auto Show, Chip
ve Cosmopolitan aldım , Crown Cafe, Veni Vidi ve Norht Shield'in önünden
yürüyerek, New York Bagel Factory'e geldim, acıkmıştım, fast food severim,
ayıptır söylemesi, Philadelphia cream cheese'li bagel ve üstüne pancake
yedim, o sırada masada bulunan bir gazetenin Look ilavesine göz attım,
alışverişin zamanı diyor, iyi fikir, taksiye bindim, kapısında Taxi
yazıyor, önümde giden otomobilin arka camında da baby on board yazıyor,
Fenerium'un önünden, Nautilus'un solundan geçip, Capitol'un oraya çıktık,
trafik kilit, "oh my god" dedi şoför arkadaş, döndük mecburen, TEM'den
gideceğiz , Incity, Kent Plus, Uphill, My World, Moontown, Diamond,
Suncity ve Highpark'ın arasından köprüye çıktık, Mashattan sağımızda
kaldı, biz sola döndük, Metrocity'nin önünde indim, ağız alışkanlığı
"thank you" dedim şoföre, o da "see you" dedi bana, Metrocity'e girmedim ,
Harvey Nichols'ı merak ediyorum, Angelo Nardelli, Bally, Bashqua,
Carnevale, Perigot, Haaz, Fornarina, So Chic, Patrizia Pepe, Swarovski,
Scabal, Birkenstock, Cesare Paciotti, Furla, Shisly, Momtobe, Only,
Mandarina Duck, Via Pelle ve Kaloo'ya şöyle bir bakıp, Harvey Nichols'a
girdim, pahalı, daha bir halk tipi shopping center 'a gideyim dedim, şöyle
insanların gönlünce öldüğü, çocukların dövüldüğü falan bir yer, başka bir
Yellow Taxi 'ye bindim, radyoda Joy FM açıktı, şoför baktı ki bende Türk
tipi var, Power Türk'e çevirdi, Sivaslı Hadise stir me up'ı söylüyordu,
dinleye dinleye istanbul'un biggest alışveriş merkezine geldim, Soleil,
Dry, Fleor, Bernardo, Tchibo, De Facto, Jujube, Saffio, Best, Jump, Sun,
Silver, Oxxo, Seven Hill, Evita, Bleu Petrol, Sunset, Oysho, Colors,
Perspective, Lovesyou, Fever, Little Big, Ravelli, Red Apple, Next, Miss
Trendy, Shoeroom, Lilies , hepsi çok güzel, Waly'de ayakkabımı boyatıp,
Flower'dan çiçek aldım, Advantage Platinum'u yanıma almayı unutmuşum,
Mastercard Gold ile ödedim, parayı öderken aklıma geldi, arada bir
çalışıyormuş gibi yapmak da lazım tabii, işe geldim.
Bugün yazmak istediğim konu şu...
Eurovision'a yabancı şarkı sözü ile katılırsak, kültürümüz rencide olur mu?
Yılmaz Özdil, Sabah
The yazı...
Le Coin ve King Fisher'ın önünden yürüyerek, Biletix'e gittim,
Babylon'daki konser için Trakya All Stars Featuring Smadj'a yer ayırttım,
sonra, The House Cafe, Princess Hotel ve Moviplex'in yanından Zara'ya
çıktım, Schlotzsky's Deli, Massimo Dutti, Nine West ve Mc Donalds'ın
önünden, Burger King ve Marks&Spencer'ın olduğu tarafa geçtim, Lacoste
ve Mango'ya baktım, üşümüştüm, Starbucks'a daldım, macchiato büyük
geliyor, espresso tercih ettim, oradan D&R'ye girdim, Auto Show, Chip
ve Cosmopolitan aldım , Crown Cafe, Veni Vidi ve Norht Shield'in önünden
yürüyerek, New York Bagel Factory'e geldim, acıkmıştım, fast food severim,
ayıptır söylemesi, Philadelphia cream cheese'li bagel ve üstüne pancake
yedim, o sırada masada bulunan bir gazetenin Look ilavesine göz attım,
alışverişin zamanı diyor, iyi fikir, taksiye bindim, kapısında Taxi
yazıyor, önümde giden otomobilin arka camında da baby on board yazıyor,
Fenerium'un önünden, Nautilus'un solundan geçip, Capitol'un oraya çıktık,
trafik kilit, "oh my god" dedi şoför arkadaş, döndük mecburen, TEM'den
gideceğiz , Incity, Kent Plus, Uphill, My World, Moontown, Diamond,
Suncity ve Highpark'ın arasından köprüye çıktık, Mashattan sağımızda
kaldı, biz sola döndük, Metrocity'nin önünde indim, ağız alışkanlığı
"thank you" dedim şoföre, o da "see you" dedi bana, Metrocity'e girmedim ,
Harvey Nichols'ı merak ediyorum, Angelo Nardelli, Bally, Bashqua,
Carnevale, Perigot, Haaz, Fornarina, So Chic, Patrizia Pepe, Swarovski,
Scabal, Birkenstock, Cesare Paciotti, Furla, Shisly, Momtobe, Only,
Mandarina Duck, Via Pelle ve Kaloo'ya şöyle bir bakıp, Harvey Nichols'a
girdim, pahalı, daha bir halk tipi shopping center 'a gideyim dedim, şöyle
insanların gönlünce öldüğü, çocukların dövüldüğü falan bir yer, başka bir
Yellow Taxi 'ye bindim, radyoda Joy FM açıktı, şoför baktı ki bende Türk
tipi var, Power Türk'e çevirdi, Sivaslı Hadise stir me up'ı söylüyordu,
dinleye dinleye istanbul'un biggest alışveriş merkezine geldim, Soleil,
Dry, Fleor, Bernardo, Tchibo, De Facto, Jujube, Saffio, Best, Jump, Sun,
Silver, Oxxo, Seven Hill, Evita, Bleu Petrol, Sunset, Oysho, Colors,
Perspective, Lovesyou, Fever, Little Big, Ravelli, Red Apple, Next, Miss
Trendy, Shoeroom, Lilies , hepsi çok güzel, Waly'de ayakkabımı boyatıp,
Flower'dan çiçek aldım, Advantage Platinum'u yanıma almayı unutmuşum,
Mastercard Gold ile ödedim, parayı öderken aklıma geldi, arada bir
çalışıyormuş gibi yapmak da lazım tabii, işe geldim.
Bugün yazmak istediğim konu şu...
Eurovision'a yabancı şarkı sözü ile katılırsak, kültürümüz rencide olur mu?
Yılmaz Özdil, Sabah
güncel Önemli Başlıklar