bugün

yemeyip içmeyip, ortak bir tanıdıkları ya da belli bir yöre televizyonda gösterilince, yakınlarına telefon edip şu kanalı aç hemen diyen işgüzar kimseler.
ister istemez telaşe edersiniz. kumandayı bulmak için koltuk minderleri yerinden oynatılır.
hayra alamet değildir.

bir yılbaşı sonrası telefonunuz çalar;
- hemen kanal d yi aç!
tv yi açtığınızda kendinizi kanal d ana haber de makerena yada makarena yada makirene adı herneyse işte, dansı yaparken görürsünüz.
telefonu eden sevgili ise ve o yılbaşını izmir de ailenizle geçireceğinizi biliyorsa, ama tv de "kapadokya da yılbaşı" programını gördüyse fena sıçmışınızdır.

o gün bugün tv yi aç diye tel gelse, "bi siktir git kardeşim" der telefonu kapatırım aq.
televizyon fareleri. benim lisede böyle bir arkadaşım vardı, susam sokağı başlar başlamaz eve telefon açardı. kocaman adam olmuş liseli, hala susam sokağı izlerdi. sabah sabah kafamı düzmesin okulda diye ben de yalandan bakardım. nasıl bir coşkusu vardı, değişik bi adamdı. hatta bu sabahları arama işini okadar ilerletti ki ev halkı sabahın köründe çalan telefonların ondan geldiğini bilirdi, direkt uykudan uyandırırlardı beni. çoğu zaman pis küfür ederdim içimden, lan sabahın köründe adam üşenmez mi. hayır sen ne ara kalkıyordun, giyiniyordun o moda giriyordun. telefonda bile adam '' aç aç susam sokağı başladı, kırpık aynı bizim recebe benziyor, kurabiye canavarı şuna benziyor buna benziyor.'' diye kahkahalar atardı. bu moda ben de girdim zamanla, okulda sabahları görüştüğümüzde saçma sapan gülerdik. konu susam sokağındaki tiplerin bizim sınıfa entegre edilmesiydi. telefonda konuştuğumuz kişilere bakıp bakıp gülerdik. lan oğlum nasıl bir adamdın sen ya. böyle bir karakterin lisede ne işi var diye bütün okul sorgulardı bunu. ölümüne geniş bir tipti. okul dönüşümüz de bambaşka makaraydı. pazarın içinden geçerdik durduk yere bağırırdı '' açılın bolulu geliyor, niğdeli geliyor heytt.'' diye anırır millet bize acayip acayip bakardı. bir gün okuldan kaçtık hipodroma gittik, ya ulan neyse anlatmayayım, oğlum murat çok şovmendin ha! kaç kare rezil olduk onun yüzünden ama ne yalan söyleyeyim çok eğlenirdik. geçenlerde gördüm bizim burda, sunrooflu bir araba almış müziğin sesini sonuna kadar dayamış gidiyordu, hemen kafayı eğdim. onun sağı solu belli olmaz, arkasından gülerek baktım. eğer görse var ya arabayı kaldırıma çıkarırdı, bayadır görüşmüyoruz. bi yakalasa bi ton kafa siker. neyse bu da böyle bi anımdı.
van depreminde birkaç sefer gördüğüm insanlar.

arkada sırıtan, ellerine telefon, aç aç diye el sallıyorlar. hakikaten şok olmuştum. abi deprem olmuş biraz korkun, biraz üzülün. koyayım show tv'ye koyayım ntv'ye.
bu arkadaşlar öncelikle yemeden, içmeden, kim, nerede, canlı yayın yapıyorsa onları bulurlar. sonra buldukları şahıslara
+ hangi kanal acaba?
diye şirin ses tonlarıyla kameraman ve muhabirleri bunaltan ve her ne kadar kovulmalarına rağmen canlı yayın sırasında arka taraftan elinde telefonla geçip aptal aptal gülen ve el sallayan kişilerdir. işin özü aşırı derece de sinir bozan kişilerdir.
anaannem yapar. işgüzarda değildir !
3g üzerinden silah kullanılamamasını fırsat bilen insanlardır.
akrabalar tarafından sıkça duyulur , insanı gereksiz meraka sürükler.