bugün

taksimdeki hükümet karşıtı ideolojik eylemlerden sonra kesinlik kazanan durumdur.

son zamanlarda hükümetin karşısında bir güç kalmamış gibiydi, hatta sorgulanmaya bile başlanmıştı, eskiden darbeyle mücadele, vesayetle mücadele diyerek seçimlere gidiliyordu bu konular işleniyordu, şu an askeri darbe dönemi bitti, referandumla yargı vesayeti bitti, chp desen zaten kıpırdayamıyor. hükümet gelecek seçimde seçmenlerini motive edecek bişey arıyordu belki.

Tam o sırada gezi parkçıları imdada yetişti, ilk iki gün çevre duyarlılığı filan diye başlanan olayın, sözde sanatçıların tivitleriyle aslında hükümete karşı kalkışma, hükümeti devirme boyutuna gittiği anlaşılınca, başbakan sandıkta deviremeyenler sokakta devirmeye çalışıyorlar tezini işlemeye başladı. hükümeti devirmeye yetecek kadar bir güç yok oysa dışarda, o kalabalığın belki yarısı da o amaçla gitmedi oraya. ama başbakan artık bu malzemeyi işleyecektir. yeni oylar almasa bile kendisine oy veren kesimin safları sıklaştırmasını sağlayacaktır. gelecek seçim anarşiyle hükümeti yıkmaya çalışıyorlar bana sahip çıkın sloganıyla geçecektir.
sandıktan ümidini kesenlerin sokakta polis taşlamakla iktidar olacağını zannedenlerin hesaplayamadığı konu. sandık deyince bi korku kapladı dimi lan içinizi. seçim akşamı gene hüsran yaşamalar, chpye saydırmalar filan. yazık lan. başkanlığı döneminde galatasarayın 6 şampiyonluğunu görmüş aziz yıldırım gibisiniz.