bugün

aslı arapça olan kelimeleri söylerken orjinali gibi söylemeye çalışması, vurguladığı kelimeyi cümlenin sonunda tekrar etmesi gibi özelliklere dayanan konuşma tarzıdır.

misal tayyip erdoğan hiçbir zaman süratle demez, sür at le'dir o:

değerli arkadaşlarım, eski türkiyeden kalan bütün sorunları sür at le halledip, yeni türkiye'nin önünü açacağız.

mesele de demez, mes e le'dir o:

aziz vatandaşlarım!!! kürt mes e lesindeki tavrımız bütün dünyada takdir ile karşılanıyor.

inşallah da demez, inşeallahhh'tır o. kelimenin sonunu da uzatır:

değerli kardeşlerimmmm!!! inşealllahhhhh en kısa sürede üçüncü köprüyü de tamamlayıp hizmete açacağız.

en önemlisi de cümle içerisinde vurguladığı kelimeyi cümle sonunda tekrar etmesidir:

sevgili kardeşlerim, bu cehapenin bir dikili ağacı bile yoktur, birrr!!!!

bakın iktidarımız boyunca tam üç milyon beş yüz bin ağaç diktik, ağaççç!!! demesi gibi.

kullandığı kısaltmalarda da genelde alaycı bir üslup vardır; cehape, mehape, geziciler, paralelciler, zibidiler gibi...

misal: ahhh benim kardeşlerimm ahhh!! yahu siz bu cehapeden, mehapeden neler çektiniz böyle!!! sizin bu çektiklerinizi bu kardeşiniz çok iyi bilir.

kızdığında ise erdoğan'ın vurguları daha da bir başkadır:

bakın şimdi cehape genel müdürü kalkmış hiç utanmadan sıkılmadannn yalan söylüyor, hakkımızda iddialarda bulunuyor. eyyyy cehape genel müdürü!! hakkımızda iddialarda bulunuyorsun da, önce neden bir kendine bakmıyorsun, nedennnnnn????

işte tayyip erdoğan'ın konuşma tarzındaki başlıca önemli ve belirleyici noktalar hep bunlardır.
tanım daha ziyade rte'yi değil de ali rıza demircan'ı anlatıyor. özellikle mes e le.
bol demogojiden ibarettir.