bugün

tehcir yasası çıkarıp kadın çocuk demeden "ermeni" diye etiketlediği insanları plansız programsız yerlerinden etmişse bu osmanlı, ve bu sürgün esnasında gidecek bir yer bile belirlenmeden resmen "bakalım ne kadar dayanacaklar" mantığıyla dağlara, ovalara çöllere insanlar silah zoruyla itelenmişse kesin ölümlerine doğru, bunun adı vahşettir, insanlık suçudur. tek bir kişiye yapılsa işkencedir, bir grup insana yönelik kimlikleri bahane gösterilerek yapılıyorsa katliamdır, bunu yapan devletse bunun adı soykırımdır.

anlaşmazlığın geldiği noktaya bakar mısınız: bizim devlet sürgün emri vermiş, askerler cahillikten ölümlere yol açmış. hayır, özellikle savaş esnasında "cahil" denilen askerin başına hiç de cahil olmayan subayları koyup nefret söylemi ekersen "ama bu nasıl olmuş" diye şaşıramazsın. şaşırsan da kimseye yediremezsin. tarihte yaptığı her katliamına "destan" havası vermeye çalışarak gerçek destanlarının da içine eden kaç tane gelenek vardır bilinmez, tahlil edilmesi lazım. ancak bunlardan bir tanesi bize olabilecek en kısa mesafede duruyor, işte burası kesin...