bugün

cebren ve hileyle, vakti gelmeden tavuğun götünden yumurtayı çıkarmaktır.

Eski mahallemizde yasli bir teyze vardi, biz tasindiktan sonra ölumsuzlugun formulunu bulmadiysa muhtemelen bugun coktan hakk-i rahmetine kavusmus olmalidir.(Allah rahmet eylesin.)Bu teyzenin bahcesinde besledigi tavuklari ve bilimum kumes hayvanlari mevcuttu ordek, kaz vs. Hatta hindi.. Ali babanin, bizim mahallede ikamet eden disi versiyonuydu. (zengindi bunlar zira paraya baska bir sey dediklerine dair riavayetler vardi mahallede) Ufak bir cocuk olarak vicdan ve merhamet kavramlari bunyede tam olarak oturmadigindan, o zamanlarda moda olan "tüf tüf"(Ince elektrik borusundan kagit küllah ile ateslenen yari otomatik tek er'in en yakin muharebe silahi)ile yuruyen hedefleri vurma sadizm'ini bu hayvanlarin uzerinde gerceklestirirdik..

Yine boyle sadist bir gunde, tavuklari ibiklerinden vurma arzusuyla bahce citlerinin arkasinda, kenara siper almis hedef gözetlerken, teyze ve kumes ahalisinden bir tavuk arasinda vuku bulan hadiseye sahit olmus ve gordugum manzara karsisinda panige kapilmistim. Teyze; her zamanki rutini yerine getirmek uzere kumesteki hayvanlarin gunluk yumurtalarini toplamak icin bahceye girmis ve standart cizgisinden sapmadan elindeki poseti doldurmaya baslamisti. Derken kenarda pusmus olan bir tavuga ilisti gozu, hayvan sanki biraz rahatsiz gibiydi.. Konusabilse, o gun okula gitmek istemeyen cocuk gibi; "bugun sana yumurta vermek istemiyorum" diyecekti sanki.

Ona dogru yoneldi.. Hasta ve yerinden kalkamayan hayvani kolayca yakaladi, kucagina aldi ve elini hayvanin kicina sokup (evet aynen oyle) biraz kurcaladiktan sonra hakki olan o, gunluk yumurtasini oradan cekip aldi ve ait oldugu posetin icine birakti.

Dehset icinde manzarayi seyrederken o zamanlar cok duydugum "ekmek aslanin agzinda" lafi geldi aklima. Cocuk aklimla anlik bir refleks gibi aslanin agzindan ekmegi alan bir goruntu olustu zihnimde. Buna gore "yumurta da tavugun gotunde" olmali diye dusundum.

Bugun de, iktidarın ve global medya kuruluslarinin yaptigi savas cigirtkanligini gorunce ister istemez bu olay geldi aklima..

Turkiye'yi icine suruklemeye calistiklari bu savasa cekmek, aldiklari talimat ve emirler dogrultusunda halki galeyana getirip bunun gerekliligine inandirmak ve her zamanki toplum muhendisligi gorevini icra etmek icin atilan hemen tum mansetlerde hep ayni tutum ve soylemler yer aliyor medyada.. O yumurtayi ait oldugu posete koyma cabasi Icinde hepsi.. Hemde daha yumurtlamadan.. Tipki teyze gibi, birilerinin elleri Turkiye ve onu yonetenlerin kicinda..

Iyi de o tavuk ve tum telif haklari o kadina aitti. Isterse onu kesip ızgara sis yapabilecegi gibi, isterse de yumurtasindan omlet yapip afiyetle yer kimsede buna itiraz edemezdi..Peki bu savasta Turkiye'nin sahip olduguna inandigi sey nedir? Hangi amac ugruna planlanan bu ucak ve bomba oyunlari ile suriyenin, suni olarak yaratilan kendi ic meselesine dahil olmaya calisiliyor? kim icin bu mucadeleyi veriyor? Orada kendine ait oldugunu zannettigi henüz daha yumurtlamamış tavukların yumurtası yok?
ne var peki? bekleyip göreceğiz!
parmağı hafif içeri sokmak ile çıkartma işlemini sağlamaktır.
yazıyı okurken yoruldum efendim.
işallah güzel bir çıkarma işlemi vardır.
bırak işte, kalsın orada, dünyaya gelmek istemiyor besbelli. olmaz illa çıkartacağım diyorsan tavuğa ilişme, bırak otursun biraz daha, karanlık olsun yeter.
dikkat edilmesi gerekir çıkarayım derken daha da içeri iteklenebilir.
Bi tavuğun götüne ilişmediği kalmıştı insanların.
O değil de çok zor yumurtluyolar üzüldüm izlerken.
Sen hiç rahat çıkması için o g*tü kremledin mi?
(bkz: bunlar şaka değil)