Ta en başından, çocukluktan, kendi yaşadığı çevre içinde islam'ı mutlak gerçek olarak kabul eden insanlardır Taslaman, Dorman, Doko vb. insanlar. insanların yanlış olduğunu düşünüp bunun üzerinden yarattıkları, kendi paradigmalarına dayalı, onların aklına aklını, onların fikirlerine, yorumlarına, inançlarına sorgulamayı teslim eden insana da bunların klonu denir. Tayyipçiler gibi... Taslaman gibi insanlar ta çocukluktan ölene dek inançsal ön kabuller, şartlanmalar üzerine sorgular, düşünür. Küçüklükten ateistlere, dinsizlere nefret duyup bunun üzerine kitaplar okuyup bu ön yargılarla eğitim alıp üniversite okuyan onların argümanlarını kendilerince çürütüp, kendilerinkine delil uyduran bir sözde bilimci dinci kafası. Ömürlerini de bununla geçirirler. iddiana herkesi ikna etmek için diğerlerinin tamamını baştan dogmatikle reddet, kendinkini kabul ettir kafası bu. Sözde bilim üzerine kuruludur tüm safsataları. Ancak şizofrenik, paranoyak düşünen insanlar kaale alır; kendileri gibi. 19, 31 mucizeleri falan. * Bir ton deli saçmasına felsefenin anasını belleyip içini çürüterek bilimi kurt gibi parçalayıp yok ederek mucize uydururlar. Adnan Oktar'ın bir üst kadamesi. Yok ben beyin cerrahıyım, yok ben biyoloğum, yok ben profesörüm, yok fizikçiyim... Uluslar arası bilim camiası ile alakası olmayan, bilim camiasında hiçbir atıf almayan, her şeyin cevabını bulduğuna samimi olarak inanan bir avuç cahil. imam ne kadar faydalıysa bunlar da o kadar faydalı dünyaya. Adamların hiçbir bilim dalına hiçbir katkısı yok, boş işler insanı. Uluslar arası bilim camiasında bunlar gibi boş beleş insanlar umursanmıyor.

argüman üretsinler, uydursunlar. ama "bu kur'an'da kafası" ile hareket kaç yüzyıldır var zaten.
islam dininin insan olduğunu göstermek, tanrının varlığını göstermek gibi çok kolaydır. dinden bilimsel yöntemleri uzak tutmak, "bu kur'an'da var " demek oldukça anlamsız. bu yüzyıllardır var, dediğim gibi. yeni bir şey yok. el-kindi'nin devamı...
çok şey yazıp hiçbirşey anlatmamak bu olsa gerek.

taslaman ve dorman için şunu diyebilirim. küçüklükten bir inançları var. bu güçlü inançlarını araştırıp önce dini sonra felsefi sonra da fizik üzerinden açıklamaktır yaptıkları. bilim ve din yürümez, fizikçiler ve felsefeciler dinsizdir tezlerini çürütüp felsefe islamiyet ve fizik bilimlerinin aslında çelişmediğini iddia ederler. kendi inançlarında zaten din bilimle çatışmadığı için bu paradigmayı kanıtlamaya çalışırlar. kısacası hipotezlerini savunuyorlar. aslında herkes böyle yapmıyor mu ? yani bunun adı bilimdir arkadaşlar az mantıklı düşünün. ateistlik her kitaba 2 sayfa bakıp 'hooooooo bu bana uygun değil ben inanmıyorum' demekse, sizi çok rezil ederler. sorgulamak da böyle olmaz genç. hadi git oku gel derler adama.
maymundan gelmeyeceğiz diye üzülen bir amerikan çocuğunun gözyaşları.
taslaman gibi insanların paradigmalarını üzerine temellendirdikleri yapı çürüktür. bunu anlamayan, anlamamakta diretip kur'an'ı allah'ın sözleri gören dogmatik bir insana hiçbir şey anlatamazsınız. kur'an'ı kafaya göre yorumlayabilir bir insan, buna argüman da üretebilir. ama kullanılan kur'an'ın nüzul sırası, harekeleri, notkalama, bunlarla gelen yeni kelimeler, dilin içinde bulunduğu kabile, bedevi kültürü önemli...

bilimsel yöntemlerle kur'an'a bakan dilbilimci biri taslaman'ın kat be kat önündedir. kur'an dönemseldir. çünkü tarihi bir metin.

ama taslaman gibi insanların ön kabulleri tarihi bir metin değil, onun allah'ın sözü olduğu üzerine kurulu. inançsal ön kabuller bunlar.

ve gelecekte de taslaman gibi günümüz insanlarının iddiasının aksine birçok şey çıkmış olacak. zaman böyle ilerler.
söylediklerine tamamen katılıyorum sorgulayan genc. ancak ben caner taslaman ve benzeri kişileri inançlı olarak addetmek bi yana, sadece türkiye'nin mevcut durumundan yararlanarak, toplumda ateistlerle başedebilecek tek kişi kimliğine bürünen insanlar olarak görüyorum.
yani seninle ayrı düştüğümüz tek nokta, bu tip insanlarında aslında kur'an kafasından çok uzak, hristiyan yaratılışçıların söylediklerini tekrarlayan şovmenler olarak görmemdir.
ben taslaman'ın görüşüne katılan insanların artmasını istiyorum. çünkü bu ülkenin gelişmesinin tek yönü kur'an'ın 7.yy'daki hali dışında sonradan yüklenen anlamlardan biri olan "tomurcuklu meme " gibi cahilce şeyleri savunan insanların ve bunları savunan insanların görüşlerinin mümkünse yıkılması.

evrim vb. konulara sığ bakan müslümanlardansa, kur'an'ın ve hz. muhammed'in yapmadığı bir şeyi ona yamayıp alay geçen ve bunu mantılılık sanan ateistlerdense taslaman gibi insanların kuracağı düşünen, argüman üreten, sürekli tartışmalar yapan insanları tercih ederim.

müslümanların ilk anında gelişmesini sağlayan bile bu. farklı din sahipleriyle karşılaşıp onlarla tartışmak için kendilerini entelektüel olarak geliştirmeleri. sürekli bir rekabet, sonunda gelişen de eleştirel bakış, kültür ve bilim gibi birçok şey.

farklı görüşten insanlar sürekli rekabet içinde olduğu için caner taslaman, enis doko gibi insanlar çıktı. adnan oktar gibi insanları televizyonda görmekten daha güzel.

bir insan içinde bulunduğu toplumun gelişmesini, düşünüş olarak kendisini geliştirmesini neden engellemeye çalışsın ki. eğer ki aklı başındaysa...