bugün

Sevim koş paradoks bulmuşlar.
tersinden bakarsak, tanrının yaratma gücü sonsuzdur ve yarattığı her taşı kaldırabilecektir, şeklinde olur.

tanrıya sınır getirmeye çalışan mantık, tanrıya sonsuzluk veren mantıktan üretilmiş olduğundan, bu soru kolaylıkla cevaplandırılır.
Her şeye gücü yeten bir varlık kendinden güçlü bir varlığı yaratabilir mi?
Şeytan, bize fısıkdıyormuş güya, dünyada her dakika cinayetler işleniyor bu şeytan her yerde mi?
ateistlerin en büyük argümanı: tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?

sonra da bunlar bilim adamları oluyorlar, biz cahil yobaz gerici vahşi aptal müslümanlar oluyoruz. adaletini sikeyim dünya ehehe.

şimdi gelelim ateizm tarihinin en büyük argümanına, ''tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?''

e be salak, e be mal, e be geri zekalı atoma kafa atmış kardeşim. ulan, sen gerçekten bu soruyu mantıklı bir soru olarak mı görüyorsun, yoksa trollük yapmak için mi soruyorsun? zira soru baştan mantıksal olarak hatalı amına koyim, allah'ın kaldıramayacağı taş mı olur?

allah, tüm evreni yaratan ve mütemadiyen yaratmaya devam eden mutlak güçtür. onun gücü bizim zihnimizin hayal sınırlarını katbekat aşar, hayal bile edemeyiz yani. adı üstünde lan ''tanrı!''. bizim mantık kurallarımızı yaratan da o'dur, senin her gün markette görüp sikmeyi çok istediğin merve abla'nın kıllı ammını yaratan da o'dur.

sen kimsin amına koyim, kimsin!

allah: kadiri mutlak (her şeye gücü yeten).

soru: her şeye gücü yeten bir varlık, ''gücünün yetmeyeceği'' bir şeyi yaratabilir mi?

dört kenarlı üçgen. evli ve aynı zamanda da bekar.

''tanrı mantık kurallarının üzerinde bir varlıktır'' - descartes.

çelişki yasası da allah için geçerli olamaz. yani ilah hem öyle bir taş yaratabilir, hem de onu kaldırabilir...

sonuç: taş paradoksu mantıksal olarak sorunludur ve allah'ın varlığını çürütemez.

şimdi siktir olup gidebilirsin atayiz kardeş ehehe. *

nokta.
taşı kaldırmak için yerçekimli ortam gerekir allah mekana zamana baglı degildir bu soru yenilmez bir santraç ustasının kendisiyle kapışmasına benzer her iki tarafda da yapacagı hamleleri kendisi belirleyecegi için oyunun kazananıda kaybedenide olmaz.
Taş yerinde ağırdır,her taşın altından niye böle saçma şeyler çıkıyor ki.
Yani işte bizde bunu söylüyoruz. Ateistler mantık özür lü insanlar dır. "Biz göğü yedi kat sema olarak yükselttik ve her semayada görevliler kıldık dünya semasını da yıldızlarla donattık. " yani durum bu ayette. " biz bir şeyin olmasını istedikmi sadece ol deriz oda olu verir" aynen sizin gibi, canlı ve cansız varlıklar ve evren gibi. Mantıksız önermeni nereye oturta biliyorsan oturt, lakin mantıklı olsun.
Sen yenisin galiba.

Bir paradoks.
bu soru direkt olarak "tanrı yerçekimine maruz kalıyor mu?" sorusuna eşittir. yani tamamen saçmalıktır. bu soruyu ilk soran kişi "ya amk ne kadar da zekiyim" diye düşünen yarı-embesildir.
yaratır tabi ki amk! diye cevap verilecek sorudur. sonuç olarak tanrı. ''bakın şimdi napıcam'' der. kaldırmayacağı taşı yaratır. Sonra ''gördüğünüz gibi kaldıramadım siktirin gidin'' der ve taşı yok eder.
soruda taşa takılmayın, özü: tanrı kendini aşabilecek bir güç ortaya çıkarabilir mi?

eğer çıkaramazsa o nasıl her şeye gücü yeten oluyor?
eğer çıkarırsa o nasıl her şeye gücü yeten oluyor?
Kaldıramayacağı taşı neden yaratmak istesin. Diyelim yarattı ve kaldıramadı bu onun kaldırmak istemediğinden kaynaklıdır. aynı taşı her şeye gücü yettiği için aynı zamanda kaldıra bilirdi. yani aynı anda hem kaldırıp hem de kaldıramaya bilir olay gücü yetmediği için değil istemediği içindir.
kaldıramayacağı taş olmadığından mantıkla eşleşmeyen sorudur.
0-9 arasında sayı tut ama 10'dan büyük olsun demek gibi birşey bu.
allah yapabilir.
tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilen ve sonra da onu kaldırabilendir. kendinden daha güçlü bir varlık yaratıp sonra onu eşek sudan gelesiye dövebilendir tanrı. selam ve dua ile.
tanrının tanımı zaten kendinden daha güçlüsü olmayan demektir. soru mantıksal hata içerir.

hem tanrı diyeceksiniz ( yani kadir-i mutlak ,ondan üstünü olmayan diyeceksiniz ) hemde kendinden daha güçlüsünü yaratabilir mi sorusunu soracaksınız ..
tanrı gücünü aşan bir güç yaratabilir mi üzerine soruyu alırsak daha soyut ve karmaşık olur. tanrı en güçlü ise daha güçlü bir şey yaratamaz. eğer en üst gücün dahası varsa o zaman tanrı en güçlü olamaz. yani daha güçlü bir güç yaratamaz. o zaman tanrıdan daha güçlü bir güç vardır. eğer o güçte tanrıysa o zaman tanrının tanrısı olacağı için. çok tanrıcılık yada tanrının sonlanmaması durumu vardır. sonsuza kadar uzanan tanrı varlığı saçma olacağına göre hak yol olan ateizm şart, gerçeklik ve olması gerekendir.
dangalak materyalist zihniyetin dangalak sorusundan ibarettir.

(bkz: siklemiyoruz)
Yaratır. Ama o kadar güçlüdür ki onu bile kaldırır.
Tamamen ateizm kokan bir sual.
tanrının, kaldıramayacağı kadar bir taş yaratabilmesini düşünen kişiye, tanrı; kaldıramayacağı bir beyin vermiştir.
inançsız kişilerin allah ın varlığı hakkında ki paradoksu göstermek için sordukları sorulardan biridir. eğer böyle bir taş yaratırsa demek ki allah o kadar da güçlü değil, eğer kendisinin kaldıramayacağı taş yoksa da demek ki böyle bir taş yaratmaya gücü yetmez demektir. buna benzer diğer sorularda:

-allah' ın kendi kendini tok etmeye gücü yeter mi?
-allah' ın ikinci bir allah (tanrı) yaratmaya gücü yeter mi?
-allah' ın birden fazla olmaya gücü yeter mi?
-allah her şeye kadir olmaya da kadir midir.
-allah evreni yaratmadan önce neredeydi? ne yapıyordu?
-allah mantık ilkelerinin üzerinde midir? aynı anda hem doğru olan hem de yanlış olan bir şeyi yaratabilir mi örneğin? ya da daire şeklinde bir kare?
burada temel sorun, tanrının insanla aynı boyutta bulunan bir varlık olduğunun kabulüdür, kanımca.

- basitçe şöyle düşünelim;

enfeksiyona neden olan bir bakterinin ya da hastalık yapıcı bir virüsün gözünde insan nedir? çok yüksek büyütme kapasiteli bir mikroskop ile insan olarak biz onları görebiliyor ve yaşamsal faaliyetleri hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. pekiyi! onlar bizler hakkında fikir sahibi olabiliyorlar mı? şüphesiz hayır! neden? çünkü bizler bir bütün olarak farklı boyutta yaşayan canlı organizmalarız. onların boyutunda olan ise sahip olduğumuz hücreler yalnızca.

- o halde, şöyle bir durumdan söz edilebilmesi mümkündür;

insan olarak bizlerin evreni; havsalamızın kavrayamayacağı kadar büyük, neredeyse sonsuz büyüklükteki bir canlının vücut hücresi olabilir mi? hücre plazması yerine uzay boşluğu, eritrosit, eozinofil, bazofil ve nötrofillerin uzay boşluğunu dolduran gezegenler olduğunu farz edelim bir an için. bunun mümkün olmadığını veya olamayacağını kim söyleyebilir?

- bu canlı, ürettiği bir nesneyi kaldırabilir şüphesiz lakin, bizler insan olarak onun o nesneyi kaldırdığından dahi haberdar olmayız çünkü algı sınırlarımızın dışındadır bu olay. o canlı, farklı bir boyutun canlısıdır. tıpkı, bir bakteriye göre insan neyse bize göre de o odur.
tanrı varsa kaldırılamayacak taş yoktur. kaldırılamayacak taş varsa tanrı yoktur.
Fotonsuz bir ortamda zaman anlık ise solucan deliğine giren bir kutlenin akıbeti ne olur? Bilgi her şekilde korunduğuna göre sonsuz kütlenin bilgisi hiper uzayın hangi köşesine gider? allah zamanı durdurabilir mi? O kadar ileri gitmeyin Fiziğin geldiği nokta zamansizligin vuku bulduğu durumları tespit etti ama bizim fizik kurallarimzin geçersiz kaldığı noktalarda. Tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi? Karadelik bile zaman kavramını silip atıyorsa sonsuz boyutu duslemek çıkmaza girmektir. bir atomalti fizikçi şöyle demişti: eğer big bang in öncesi bizim fizik yasalarımız geçersizse o halde yaratıcının bizim aklımızın aldigindan daha karmaşık olması gerekir. mesela öncelikle suna cevap isteriz: izafiyete göre ışık hızı sınır ama genişleyen uzay nasıl oluyor da bu sınırı geçebiliyor? Allah in yarattıklarını çözdük allah i sorgulamaya başladık ilginç.