bugün

bu özgürlüğe karşı duran insanlara göre tanrı tarafından verilen bir özgürlük olduğundan, dil dökmek manasızdır..

edit: şekillerle anlayalım;
(#4558504)
(#4558589)
sözlük yazarlarının sırf entel görünebilmek amacıyla cami duvarına işemesi.
koşulsuz kabullere dayalı doğmatik ya da tanrısal olduğu iddia edilen dinlerin izin vermediği olgu. varlık, yokluğun karşıtı bir kavram olduğuna göre bildiğimiz anlamıyla her din bir yaratıcı fenomeni üzerine kuruludur. bu bağlamda bir yaratıcı varlığı hemen hemen tüm dinlerde şartsız kabullerinin başında gelir. dolayısıyla hiçbir din kendi var ettiği bir şeyin sorgulama özgürlüğünü kendiliğinden bahşetmez. eğer birey bu özgürlüğü kendinde görüyorsa az önce inandığı dinin tanrısının verdiği akıl fikirle değil kendi hür iradesiyle bu kararı vermiştir. daha açık bir ifadeyle dini dolayısıyla tanrıyı yadsıma evresinin ilk aşamasındadır.
her insanın doğal olarak sahip olduğu * özgürlüktür. Ancak bu özgürlük kişiye belli sorumluluklar da yüklemiştir. *
tanrının insanı yaratma özgürlüğünden kaynaklanır.
özgürlüktür.

örnek: (bkz: allah varsa nerede yaşıyor)
sorgulamayla, hakaret etme arasındaki farkı bilmeyi gerektirir. sorgulmadan gerçeklere ulaşmak imkansıza yakındır. fakat sorgularken objktif olmak gerektiğini de unutmayın.
normal kıstaslarda lobları ve iradesi gelişmiş olan her beyin sahibi bireyin doğumla beraber gelen hakkıdır. etrafında bu kadar çok tanrı sanrısı devam edip süre geldikçe, olduğu insanlığın temel koşulu olarak ister istemez inanç çelişkisini sorgulayacaktır zaten. akabinde yoktur evet diye haykırabilmesi kadar insancıl bir durumdur. kaldı ki aynı insan başka her hangi bir dine inananın allahına taban şartlarda hüküm verici baskılar uygulamıyor ve umursamaktan öteye gitmiyorsa bırakın sorgulamayı yoktur denmesi bile en temel haktır.
işte ironi burda peydahlanıyor. Varlığı benim ya da onun umurunda değilken ve yok derken, tepkiler tersleniyor. sözde gözde çoğunluğun , sözde çıkışlarıdır özetle.