bugün

aylık çakma ilim ve irfan dergisi sızıntı bir zamanlar evrim teorisi için harun yahya nın kaynaklarını (evrim aldatmacası) çatır çatır verirdi. ama zat ı şahaneleri kendilerini mesih ilan edince nedense birden soğudular bu kaynaktan. e, yazarı aynı. değişen nedir? yoksa sızıntı imana geldi de; gerçekten bilim dergisi mi oldu?

harun yahya nın haricinde de evrim teorisini akademik verilerle (!) çürütmüş, kitabı çıkmış bir adamda tanımıyorum ben. anca ' biz maymundan mı geliyoz yeaa', 'sen kabul edebilirsin ama benim atalarım maymundan gelmedi' sığlığında tartışarak, yorumlayarak mevzuyu sulandıran ilahiyatçı yazarlar var.

harun yahya da gözden düştüyse, evrime karşı duran yaradılışçılar hala ne konuşuyor! 10 sene önceye kadar bangır bangır harun yahya dan alıntılarla konuşuyordunuz.

o zaman tek kaynak kalıyor: allah. yersen!
(bkz: maymundan gelmedik ama maymuna gidiyoruz)
olmayan ikiyüzlülüktür. her insanın sonuna kadar arkasından gidilecek ve savunulacak görüşleri ve en şiddetli şekilde karşı gelinecek görüşleri vardır. bir insanın bir fikrini kabul ettikten ve savunduktan sonra bir diğer görüşüne muhalefet etmek ikiyüzlülük değildir. aksine doğru da olsa yanlış da olsa sırf seninle aynı çizgide yer aldığı için o insanın arkasından ayrılmamak gerizekalılıktır. bu şekilde davranan insanın ise sürü başı uçurumdan düşünce arkasından uçuruma atlayarak ölen sürüdeki koyundan en ufak farkı yoktur. aradaki farkı koyunlar bilmezler.

diğer yandan bilimsel manada bakıldığında evrim teori değil bir hipotezdir. teori safhasına geçmemiştir. geçememiştir. zira doğruluğu su götürmez şekilde ispatlanmamıştır. ispatlanamaz da. bambaşka bir noktadan bakıldığında ise insanın maymundan geldiğini savunan darwin değildir. bu fikir darwinden sonra ateistler tarafından bir kaçış noktası olarka ortaya atılmış bir safsatadırevrim teorisinin akademik verilerle çürütülmesi için öncelikle evrim teorisinin (görüşünün) akademik verilerle ispatlanması gerekir. ateizmin kaçak güreştiği bir noktadır aslında bu. "allah'ın yokluğunu ispat et." diyene "bir şeyin yokluğu ispatlanmaz" derler. ama akademik açıdan bakıldığında bir şeyin yokluğu ispatlanabilir. en azından varlığı kesin bir şekilde yalanlanabilir. hipotezini "allah vardır." diye alırsın. sonra bu hipotezin yanlışlığını ortaya koyarsın. "hipotez yanlıştır demek ki tersi geçerlidir. demek ki allah yoktur." dersin işi bitirirsin. "evrim teorisini yalanlayan çıkmadı" diyene kadar da yaratılış teorisini yalanlarsın. biz de "ne kadar aptalmışız. bunca yıl olmayan bir yaratıcının varlığına inandık. gökten indiine inanılan dogmalara inandık. halbu ki aslında yokmuş bunlar." deriz teşekkür eder ellerinden öperiz.

ama işte öyle olmuyor hiç. bunu kaç kişiye söyledim. hiçbiri de cevab veremedi
bunu savunan kişiler argüman sunarkan kendileriyle de çelişmeyi ihmal etmezler. mesela:

- bir insanın bir fikrini savunurum sonrakine muhalefet edebilirim. ayrıca arkasından ayrılmamak koyunluktur, gerizekalılıktır. (kısa kestim yoksa daha bi uzun zırvadır.)

derler.

- ah be yavrum ben diyorum ki; bu adamın evrim çürütmelerini savunuyodunuz. sonra mesih ilan etti diye 'ha siktir' çektiniz. ikisi ayrı konu: evrim ve mesihlik. tamam mesihliğine muhalefet edebilirim diyorsunuz. ben de onu diyorum. iki yüzlülük adamı komple silmeleridir; yani sızıntı nın harun yahya nın savunduğu anti-evrim görüşlerine de artık yer vermemeleri. mesihliğine muhalefetlik değil. 'bu adam delirdi o zaman bizi kandırıyordu bu, bırakalım bunun tezlerini' demek.

bir de 'bir adamın arkasından sürü gibi gitme' eleştirisi var ki; ben buna götümle gülüyorum. bu sızıntı cemaat dergisi değil mi? yani bir sürü grubunun çıkartığı dergi değil mi. tey allam ya!

acaba asıl sinirlenme hocaefendi varken harun yahya nın kendini mesih ilan etmesi olmasın?