bugün

daha çok ilkokul zamanlarında yapılan, birçok velinin de çocuklara göz kulak olmak için katıldığı sosyal aktivite.
yaz aylarına doğruysa, hocaların tüm karşı çıkışlarına rağmen su savaşı yapılan pikniklerdir.
Bi' salaklık yapıp kendini rezil etme olanağı fazla olan etkinliktir. (Özellikle hoşlandığınız kız varsa.)
reçel, yuvarlak gözlüklü gıcık ilkokul kızları birbirlerine "ceki cen" rolü kesen oğlanlar, ot, börtü, böcek, insanın midesinin gıcık tutmasına neden olan ruhsuz karantina altına alınmış tarihi can sıkıntısı, devlet eliyle yapılmış resmi pcnic, bekar öğretmetlerin liseli çocuklar gibi birbirine acemice kur yaptığı, içine kusulası ortamın sessizliğini metallica ile dağıtmak arzusunun doruk yaptığı anda hayko cepkinden anadolu türkülerinin de dinlenebileceği zırvasının varyasyonları.
Asiri sıkıcıdır. Ilk baslarda egleneceginizi dusunursunuz nitekim bazilari icin gercektende oyledir. Piknik yerine ilk vardiginizda yemekti hazirlikti bi iki saat vakit gecer buraya kadar hos. Yemekten sonra herkes sevgilisini koluna takar bi koseye cekilir sizde sizin gibi bi iki sap arkadasinizla koseye gecip muhabbet edersiniz. zaten hergun gordugunuz adamla en fazla ne konusabilirsinizki. Biraz sonra telefonla ugrasmaya baslarsiniz. Sansiniz varsa birileri sevgilisini biraz olsun birakip top felan oynayalim diyebilir.en azindan benim acimdan oldukca sıkıcı gecmistir. Sansa bak ki ayni gun dersanede baska bi yere piknige gidiyordu fakat dersanede ogretmende gidecekti. Basimizda ogretmen olmasa daha eglenceli olacagini dusundugum icin okulda ki sinifimla gitmeyi tercih ettim. Dersanede kimse sevgilisini fln getirmemis ve telefonda cekmedigi icin surekli beraber takilmislar. Pısman oldum.
Vakti Zamanın da benim de her öğrenci gibi gittiğim piknik, genelde Dağa bayıra götürürler herkes kendince bir şeyler getirir iğrenç otobüs yolculuğu yapılır tabi saçma sapan oyunları da unutmayalım.
Uzak durulmalıdır.
kesinle gidilmesi gerekir. okulda popüler olmamın sebebi bu gezilerdir.
ilkokul yıllarında yanlış hatırlamıyorsam ballıkaya denen bir yere gitmiştik.yemek şu bu derken göl gibi birşey vardı belkide pis bir su birikintisiydi tam kestiremiyorum. yüzme bilenler şortla girdi bende yüzme bilmediğim halde bir kayanın üstüne çıkıp atlamıştım suya en son beni birileri kurtardı orada boğulma tehlikesi yediğim yetmez gibi kurumam içinde öğretmenlerim donuma kadar soydu beyaz donumla serviste elbiselerimin kurumasını beklemiştim tüm okul beni tanımıştı.
(bkz: reklamın iyisi kötüsü olmaz)