sıkıntıdan ölmek

ölmek, gebermektir hatta.

lan boğuluyor oluyorsunuz resmen. yapacak bir şeyiniz kalmıyor.

bak şimdi şu balkonun kahverengi demirleri var ya, sarkıtıvereceğim ordan kendimi. oooh.

ne sıkıntı kalacak, ne ben ulan.

dün tüm gün yaşadığım ruh hali.
eve iş getirmiştim onu yapmam lazım ama bir türlü başına oturamıyorum.
hani final zamanlarında ders çalışmamak için kalkar alakasız işler yaparsın, dolabını düzenlersin falan ya o misal saatlerce ütü yaptım.
ütüleyecekler bitince nevresimleri ütüledim sırf iş yapmamak için.
iki çekmece çorap vardı, onları eşleştirdim renk skalasına göre düzenledim ardından.
sonra da pc i kapatıp yattım.

sanırım basima gelecek sonunda.

her gün düzenli olarak yaşanılan şey.

her hafta sonu yaşamaktayım. nefret ediyorum lan hafta sonlarından. boş boş baslıkları okuyorum ne yapsam olmuyor çok sıkıcı bugün.

Şu an o durumdayım. Ders çalışmam lazım. Offfff off.

sınava giren arkadaşı beklerken başa gelendir. eski sevgiliyi arayıp sıkıntıdan aradım ya işim yoktu denilmişliği vardır.

ilk "sıkıntıdan ölmek" sözünü bulan atam... bu sefer hiç bir şey demiyorum... haklısın hacı... var öle bişi!!!:((

ölü görmüş insan için artık hiçbir şey ifade etmeyen durumdur.

ölü görmüş insan için artık hiçbir şey ifade etmez.

mecazendir.

sıkıntıdan kendini sikmek değildir. evet.

(bkz: sıkıntıdan kendini sikti)

ya hava güzel ama çarşı boş? burada normalde insanların çıkıp dolaşması ve dondurma yalaması lazım. millet sağa sola mı kaçtı acaba diyeceğim de ilçe göç aldı son birkaç seneye göre daha kalabalık. acaba havaların daha da ısınmasını mı bekliyorlar. off.

ciddi ciddi mümkün oluğunu düşünülmektedir.*

Sıkıntının, üzerine bir de belirsizlik eklendi mi; "ört ki ölem " durumudur. Bu süre uzarsa önce deprasyon, ardından melankoli gelir, melankoli ise, bilinenin tersine romantik bir durum değil, radyasyon ışığının bile giremediği dipsiz ve karanlık bir kuyudur.
Sıkılalım ama suyunu çıkarmadan, belli bir miktarda lütfen.