bugün

- ekonomik özgürlüğü olmayan toplumların ( bireylerinde ) sosyal özgürlüğü olmaz.

'' nana godi ''

'' şiiren ''

'' tanrı ''

'' bilesim geldi ''

'' knowledge is power ''
yasların ruhu'nun yazarı, romalıların büyüklüğü ve çöküş nedenleri üzerine düşünceler adlı yapıtında şöyle diyor: "imparatorluğun büyüklüğü ve kentin büyümesi sonucunda cumhuriyet yok oldu. eğer cumhuriyet genişlerse ölür." yani cumhuriyet rejimini korumak için yeni yeni topraklar kazanmaktan vazgeçmek gerekmektedir. birçok ülke ve ırkı barındıran imparatorluklarda cumhuriyet rejiminin yaşaması zordur. burada cumhuriyetten kastın büyük ölçüde demokrasi olduğu göz önünde bulundurulmalı.
yasların ruhu'nun yazarı, romalıların büyüklüğü ve çöküş nedenleri üzerine düşünceler adlı yapıtında şöyle diyor: "imparatorluğun büyüklüğü ve kentin büyümesi sonucunda cumhuriyet yok oldu. eğer cumhuriyet genişlerse ölür." yani cumhuriyet rejimini korumak için yeni yeni topraklar kazanmaktan vazgeçmek gerekmektedir. birçok ülke ve ırkı barındıran imparatorluklarda cumhuriyet rejiminin yaşaması zordur. burada cumhuriyetten kastın büyük ölçüde demokrasi olduğu göz önünde bulundurulmalı.
18.yy'ın sonralarında ingiliz adamı thomsas robert malthus'un bir kuramı;

nüfusun geometrik dizi halinde (2,4,8,16,32,64,128,256 vb.) çoğalmasına karşılık, insanoğlunun yaşaması için gerekli tüketim maddeleriaritmatik dizi ile (2,4,6,8,10,12,14 vb.) çoğalmaktadır. öyleyse bu gidişin doğal sonucu, insanlığın açlığa mahküm olmasıdır. (buraya dikkat) böyle bir sonuca ulaşmamak için, varlıklılar çocuk yapmalı, yoksullar ise bundan kaçmalıdır. çünkü yoksullar, doğacak çocuklarını doyuracak, gereği gibi besleyecek olanaklara sahip değildirler.
Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına ” Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?” demiş.

” Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. insanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma” diye ilave etmiş.

Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş.

Öğrenci resmi yeniden yapmış.Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş.

Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş.

Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.

Usta ressam şöyle demiş:

“ilkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.

ikincisinde, onlardan müspet, yapıcı, olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.”

– Emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın.
– Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma.
– Asla bilmeyenle tartışma.