bugün

babamla maç izleyip bira içmek
babamla şampiyonluk turu atmak
babamla pes oynamak
babamla pizza mı söylesek köfte mi diye düşünmek
babamla bisiklete binmek
babamla hortumla birbirimizi ıslatmaya çalışırken havuza düşmek
babamla ketçap savaşı yapmak

babamı özledim lan ben
o değil de bildiğin erkek çocuğuymuşum ya ben
yaz sabahlarında bahçemizdeki çınar ağacının altında ailecek huzurlu bir şekilde kahvaltı yapmak.
huzur içinde * olmak.
ailece yapılan pazar kahvaltısı ya da ailece yapılan iftarlar.
birlikte yaptigimiz her seyi ozledim.
arkadaşlarım ve alıştığım okul hayatım.
vizesiz finalsiz okul dönemini. sadece derslere girip çıktığım dönem.
eski evimde bahar-yaz aylarında pencerenin yanında bir ağaç çiçek açardı. öyle güzel kokardı ki, en çok geceleri duyardık kokusunu. pencereleri açınca odama dolardı o koku. hiç unutmuyorum o kokuyu, nerede duysam gözlerim doluyor. eskiden kardeşlerimle -çoğu zaman misafirlerle de- paylaştığım o oda, yetmiyordu belki bize ama çok mutluyduk be.
tatillerde eve döndüğümde ev ahalisinin beni karşılaması...
annemin en sevdiğim her şeyi yapması...
oturur geniş aile'yi izlerdik. çekirdek, belki patlamış mısır olurdu... kimse gülmezdi, belki bir iki sırıtış. ben kahkahayı basardım deli gibi. kimse bana gülme demezdi, herkes "evimizin neşesi geldi!" derdi.
hayat ne garip, insan mutlu olmayı hiç beceremiyor.
ozlemek istemedigim hersey.
denizin dibi.
- mutluluk.
- çocukluğum.
- annem.
Sevdigin ve seni seven insanla beraber vakit gecirmek.
3 lahmacun
2 kola
birde çoban salata rica ediyorum.
nerede benim ak parti düşmanlarım? bugün sesleri solukları çıkmıyor.
eskiden, çok değil az eskiden bir evim vardı kendime ait, sessiz soluksuz ama mutlu olduğum, huzur bulduğum. Birde iş ortamım vardı çoğu zaman huzurla çalıştığım. iş sonrası gezip tozduğum gerçek arkadaşlarım işte ben o günlerimi çok özledim çokk.
hiç kimseyi sevmediği, yanılıp kırılmadığı zamanlardır. sezen aksunun da dediği gibi;

Hani herkes arkadaş
Hani oyunlar sürerken
Hani çerçeveler boş
Hani körkütük sarhoş gençliğimizden
Hani şarkılar bizi hanüz bu kadar incitmezken
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden.
sohbet etmeyi özlüyorum en çok hani o eskilerde ki gibi şimdiki gibi sadece sosyal ortamlarda iletişim kurabilen insanlara inat ben sohbet etmeyi özlüyorum geçenlerde bir yazı okudum gerçekten yaşanmış bir olay "iki genç internette bir sosyal paylaşım sitesinde tanışıp arkadaş oluyorlar çok güzel sohbet konular konuşup paylaştıkları için buluşmaya karar veriyorlar buluştuklarında konuşacak hiç bir şey bulamıyorlar biri diğerine mesaj atıyor bakıyorlarki mesajlaşarak anlaşıyorlar bundan sonra her hafta buluşup yanyana mesajlaşıyorlar." bu yaşanmış gerçek bir olay hepimiz git gide asosyal oluyoruz ve bundan büyük bir zevk alıyoruz ben teknolojinin bu kadar yaygın olmadığı zamanları özledim mesela minibüste yaşlı teyzelere hamile bayanlara yer verildiği günleri özledim herkesin kulağına kulaklık takıp gözlerini kapatmadığı günleri..ben bayramları özledim şimdiki gibi bayramların tatil olarak değilde büyüklerin ziyret edildiği ve gerçektende ayakkabıların başucunda uyunduğu zamanları ben komşulukları özledim esnaf muhabbetlerini şimdiki gibi her sitenin içine yapılan avm ler hatta online alışveriş siteleri yüzünden sokaktaki yan dairendeki insanı tanımıyor olmak beni çok üzüyor kısacası ben eski hayatın hayat gibi nefesin enfes gibi alındığı günleri özledim..
Çocukların ölmediği bir dünya. Ne zaman vardı ki zaten!
çocukluğu
eski arkadaşları.
çocukluğumdaki her şeyi özledim. çocukluğumda o saf niyetlerimi, bakış açılarımı. ahhh ahhh...
üniversite günleri.
deniz, kum, güneş.
(bkz: ayten)
adamın son iki harfi
monami pastel boyayla resim yapmak,
baya özlemişim ki, rüyalarımda görmeye başladım.
güncel Önemli Başlıklar