bugün

çünkü yazar yazandır. ve sevmeden asla yazamazsınız. yazsanız da yazınız deve dikeni, şeytan orağı gibi olur.
(bkz: yanlızlık)
sözlüğün dişi olması.
güzel bir film izledikten sonra yorum yapacak adam bulamama ya da bulduğun adamın senin coşkuna verdiği anlamsız tepkiler sonucunda filmle ilgili duygularını sözlüğe girip rahatça yazabilmek.
Ben bu "boşalmak için yazmak" eylemini hiç sevmiyorum. Yani içini dökeceksen git bir dereye dök be evladım.

"hastalık olduğu için yazmak" eylemi, bence daha doğru olacaktır. Yazmak bir hastalıktır, dermansız,
Kişi, başlarda kafasındakileri dökmekle bu hastalıktan kurtulacağını sanır. Fakat zamanla asıl hastalığın bu olduğunu keşfeder. Yazmadan duramaz.. Tahayyülünde başka başka dünyalar, kişiliğinde başka başka kişiler gelişir, değişir..

Yazar, hastadır artık; kendini harap eder ve belki de okurunu iyileştirir. Garip bir çelişkidir bu, çözümsüz bir denklemdir.

Okur, her zaman yazardan avantajlıdır; ama bazen o da tuzağa düşer. Ateşlenir okurken, terlemeye başlar, biraz şanslıysa sıtma nöbetine girmeden durumu atlatabilir.

iyi bir yazar, okuru sıtma nöbetinden geri döndürmeyecek kadar nezaketli olmalıdır... Evet.