bugün

alkollüyken yazmam.
Yangın esnasında ossurmamak.
hayatta hiçbir şeyi kafaya takmamak.
hiçbir zaman hiç kimseye yalan söylemem.
bide sigara kokan adamdan kacabildigim kadar kaçarım.
asla amuda kalkıp su içmem.
grip oldugumda ihlamur icerim:)
bi arkadaşıma ağır bir laf soktuktan sonra acar pişmanlık duyarım.
parfümsüz, diş fırçalamadan dışarı çıkmam.
açık sözlüyümdür pat diye yapıştırıveririm o aptal suratına.
ve en önemliside zekamdaki kişilerle sevişirim.
ütüsüz hiç bişey giyemem jean de dahil.
vampir, zombi ve japon filmleri izlemem.
prensiplerimi her an değiştirebilirim.
trafik kurallarına uyarım,
erken yatar erken kalkarım,
yalanı sadece iş hayatında kullanırım.
dedikoduya tahammül edemem, yapanın yanında durmam, yanımda yapılmasına müsade etmem.
iyi niyeti esas almışımdır, herkesi iyi niyetli kabul ederim, yanlış yapanın da anasını s.kerim bu kadar da net.
kaypaklık, yavşaklık ve ibnelik yapan insanlardan uzak durmak.
tasvip etmediğim davranışları sergileyenleri direkt silerim. ysnlız kalma korkum yok.
iş arkadaşlarıyla asla dostluk kurmaya çalışmam.
lakin bilinmesinde fayda olan bir gerçektir, iş arkadaşından dost olmaz.
tecrübeyle sabittir.
içki içmeye başladım mı hiç bir şeyi umursamam dünya kopsun.
sıfır beklenti, sonsuz mutluluk.
içe dönük prensipler :

* bir şeye karar verdiysem, yoluma ne çıkarsa çıksın yaparım.
* gözüm bir defa açıldıysa, bir daha uyumam.
* tadı bir sefer hoşuma giderse, abartmam.
* anı planlayıp, geleceği seçmeli. geleceği planlayıp anlık seçimler yapmak normallerin işi. sadece anı yaşamalı.
* güvenebileceğim tek gerçek deneyimlerimdir. hata yaptığımda bana sırtını dönecek kimse olmaz.
* büyüklerimden aldığım nasihatların daima yarısına güvenirim, şüphe ederim. zor durumda diğer yarısı beni b-planı olarak pislikten kurtarmaya yetecektir.
* plan yapıyorsam, zaman dahil her şeyi bol bol ayarlarım.
* gece 10 dan sonra dışardaysam, içerim.
* içmek istiyorda engelleniyorsam, agresifim.
* efkarlı ama içemiyorsam, kompleksliyim.
* bormabok hissedip içmeye başlamışsam, konuşmam. küfrederim. sadece amk

dışa dönük prensipler :

* saçıma dokunulmasından nefret ederim, doğru düşünemiyorum o vakit, uyur kalırım olay mahalinde.
* metalik ve siyah renkteki küpelerimi daima ayrı kutularda saklarım, siyah giyiniyorsam metalikleri, renkli giyiniyorsam siyah küpelerimi takarım.
* saç dediğin meredi uzatmıyorsan kıl diyeceksin arkadaşım.
* beni tanımıyorsan " sen top musun ?! " demeyeceksin arkadaşım, mazoşist olana kadar kırbaçlarım adamı imanıma.
* nazi gamalı haçın anlamını bilmiyorsan, bana " hristiyan piç ! " veya " o haç ney lan göt ! " demeyeceksin. gamalı'nın denk geldiği dirsek bölgesini yediririm adama.
* burası survivor onuda bileceksin.
* sabri sarıoğlu'nun mallığını benim yanımda inkâr etmeyeceksin. çarparım.
* benim yanımda din tartışmayacaksın, çarpılırsın.
* nefsi müdâfa dışında silah kullanmayacaksın.
* korumacılık, tefecilik, yan kesicilik, adam kaçırma, haraç kesme, cinayet, süikast ve bu tür işlerden elinizi eteğinizi çekeceksiniz, uğraşanlarla selamı sabahı keseceksiniz.
* reis, üstat gibi ünvanların benim kitabımda yeri yok, usta diyeceksiniz.
* supernatural da mantık aramayacaksınız.
* esra erol'a yetişmeye çalışmayacaksınız.
* şimdilik bu kadar diyene kadar konuşmayacaksınız..

* sus lan !
evli bir adamla asla flört dahi etmem gizler, saklar o ayrı anladığım an silerim hiç düşünmem.
bana yalan söyleyen birini hayatımda tutmam daha fazla. direk silerim.
(bkz: based on a true story)
uzatmaya gerek yok çok kadın avlar.çabuk yatarım.eğer ki 2 haftada olmazsa bir daha aramam.
prensibi olan insanlar genelde kendine güveni olmayan, (ufak ya da büyük bilemeyiz) psikolojik problemleri olan insanlardır (ben söylemiyorum araştırmalar bu yönde). her prensip bir takıntının habercisi olabileceği gibi çocukluktan gelen bir travmanın da habercisi olabilmektedir.

katı prensipleri olan insanlar aslında (genellersek) öz nitelik açısından zayıftırlar ve bu zayıflıklarını saçma ya da mantıklı görünen prensiplerle örtme girişimindedirler. elbette iş yerindeki patronun prensiplerinden bahsetmiyorum.
lügatımda intikam diye bir kelime barındırmam.
denize düşsem de yılana sarılmam.
*eğer bir plan yaptıysam o planı gerçekleştirmek için öncesinde yapmam gereken her şeyi en ince ayrıntısına kadar tekrar planlarım.
*parfüm şişemde kalan parfümün milimetrik hesabını yapar biteceği günden en az birkaç gün önce parfüm alırım.
*gerçekten gitmek istemiyorsam ne kadar önemli olursa olsun randevuyu iptal ederim, istiyorsam hiçbir şekilde etmem.
*tanıştığım insanın açtığı muhabbet konularına göre ona güvenirim. Mesela dedikodu ile girdiyse muhabbete gözümden düşmüştür.
*değişeceğini söyleyen erkekten korkarım, uzak dururum.
*bir insanı kırmaktan korktuğum kadar kendimi mahvetmekten korkmuyorum.
bakın evlatlar ben hayatta üç şeyden nefret ederim.

bir, çocuğuna oyuncak alan bir babanın "dur yavrum, sen anlamazsın, ben sana göstereyim" deyip çocuğu oynatmayıp o oyuncak ile kendi oynaması. i̇ki, bir basketbol maçına ilk defa giden bir futbol seyircisinin "atamayana atarlar, yaa! atamayana atarlar, yaa!" diyip durması. üç, bir çalışanımın kıskançlık nedeni ile bir arkadaşının fikrine itiraz etmesi.