bugün

bavul hazırlama da acayip beceriksizim.her seferinde bir şeyler dışarıda kalıyor.hepsini boşaltıp yeniden koyuyorum bu sefer daha çok kıyafet dışarıda kalıyor.çıldırıciiim.
üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen lost'u çok özlüyorum. izlediğim hiç bir dizi yerini tutmuyor zaten tutmasınıda istemiyorum. bildiğin özlüyorum. eski bir arkadaşı ya da sevgiliyi özler gibi. alt tarafı bir dizi ne gerek var bunlara diyebilirsiniz ama benim için bir diziden fazlasıydı. sol tarafta gördügüm zaman bile içim cız ediyor. previously on lost diye haykırasım geliyor bazen.
hatta bir itirafım daha var. lost'tan sonra izlediğim tüm dizilerde ya da filmlerde farkında olmadan araba plakalarına, numaralara, arka plandaki ilginç nesnelere dikkat ederken buluyorum kendimi. çok etkilemiş beni çok..
itiraf ediyorum elektrik süpürgesinin hiçbir günahı yok.
bazen keşke sümüklü böcek olsaydık demiyor muyum? pek tabii ki diyorum doktor amca.
pembe gözlüklerimi çıkartmasını beceremiyorum. bardağın hep dolu tarafını görüyorum. bu bana hep kaybettirir ama melankoli de bana göre değil.
yaklaşık 1,buçuk aydır elektrik faturasını yatırmadığım için elektrikler 3 gündür kesik ve iş yerinden giriyorum . ama dün gidip parayı yatırıp elektriği açtırdım ama lanet olsun 3 aydır ödemediğim interneti kapatmışlar bu sefer ve entrylerimi yine iş yerinden giriyorum .
SÖZLük içersinde bilgi içeren yazıların ilgi görmemesini anlayamıyorum..
yaşı genç yüzlerce yazar var niye umursamıyorlar bilgiyi her bok sikiş sokuş mu diye düşünüyorum..

araştırmak yok, ilgi yok.. varsa yoksa boş muhabbet ve karı kız başlıkları..

niye bu kadar cazip geliyor bu konular.. çok mu açlar sekse savaşma seviş felsefesi bu kadar mı güzel uygulanıyor bu ülkenin gençlerinde.

bu durumu gördükçe üzülüyorum..
ota boka bkz. verir oldum lan. yemişim böyle yazarlığı. nayııır.
geçen gün banka işlemlerim için sıra beklerken kadının biriyle aramızda geçen diyalog:
+ sıra da gelmek bilmedi.
- hakkaten teyze ya.
+sen okuyor musun kızım?
-evet son sınıftayım.
+ hangi lise?
-?!?!
üniversite son sınıftayım.*
bugün girdiğim sınavda, kağıda "bence 90 almalıyım, alçakgönüllü olmamak lazım, iyi kağıt yani" yazdım. hoca ağzıma sıçacak. niye yaptım lan böyle bir şey.
üç senedir hala aynı kişiyi seviyorum. unutamadım onu. kimler geçti kimler geçti ama onun aşkı geçmedi.
şu aralar psikoloji denen şeyin ayarları bende çok bozuk laan, o kadar çok konuşur oldum ki insanların beyni şeyoluyor, sopa yemem an meselesi oldu.
ekşi sözlük'te yazar olup, uludağ sözlük'ün mükemmel ortamını bıraktığım için çok utanıyorum be sözlük! tekrar geldim ve o sahte ortamdan ayrıldığım için de çok mutluyum. sen her zaman mükemmelsin.
Sabahın köründe yollara düşmüşüm zaaaaten sinirliyim. Arkamda takır tukur topuklu ayakkabılarıyla gelen o kadının ayakkabılarını topuklarından ayırmak istiyorum. Çin işkencesiydi resmen.
çocukken hayvanlar üzerinde doktor mengele usulünde ve aynı acımasızlık ve soğukkanlılıkla bilimsel deneyler yapmıştım. hala aklıma geldikçe kötü olur ve pişmanlık yaşarım.
özellikle kedi yavrularına enjekte ettiğim reçine, incir sütü, kola ve bilumum farklı sıvıların haddi hesabı yoktur. ve malesef reçineyle sarhoşlattığım ve kola ile öldürdüğüm kediciklerden özür nasıl dilenir bilmiyorum açıkçası.
aynı şekilde kaplumbağaların kabuklarına delik açmak, alt kısmına küçük tekerler takarak bayırdan aşağıya yuvarlamak gibi bir çocuk için fazlaca psikopatlık yapmışlığım da vardır.
en çok duymak istediğim şeyi bana söylediğin için sevmedim ben seni.
itiraf etmeyi seven ne kadar cok insan var yav..
bugün tshirt'üme sıçramış ketçap lekesi görünmesin diye kılıktan kılığa girdim. Üzerimdeki o rahatsız hırkayı hiç çıkarmadım. Eve dönerken değişik yerlerinde değişik yerlerinde değişik renkler olan Tshirt boya küpü birşey göründü. Kişi bunu sanatsal bir çalışma olarak tanımlıyor ve cool bir şekilde giyiyordu. işte o an o rahatlığın bende olması için herşeyimi vermeye razı olduğum andı...
sözlük sınavlarım bitti çok mutluyum.
şu an 3 saatlik uykuyla duruyorum ama yatmıcam işte mutluyum.
sözlük sınavlarım bitti çok mutluyum.
şu an 3 saatlik uykuyla duruyorum ama yatmıcam işte mutluyum.
sözlükte uzun takılacağımı bildiğim zamanlar, önce bütün aklımdaki entryleri bir word dosyasına yazıyorum ve ardından çekirdeğin içini, kabuğundan ayırmış bir çocuğun, bir avuç çekirdeği, ağzına atarken aldığı zevki, seri bir şekilde entry girerken yaşıyorum.
bugün yakın bi arkadaşımdan gördüğüm hareket çok zoruma gitti sözlük. anama sövselerdi inan bana bu kadar ağırıma gitmezdi. kendisinin bana, arkadaşlığımıza önem verdiğini düşünürdüm. anladım ki önemi yokmuş. çok canım sıkıldı be sözlük. kimle konuşayım desem herkesin bir işi var. konuşacak birilerini de bulamıyorum. daraldım çok fena. ne yapacağımı bilemiyorum.
an itibariyle ağlıyorum.

(bkz: dizi mizi izlemeyecem la)
kumpasa düştüm sözlük ibnenin biri özel mesajda oyuna getirdi bende dayanamayıp ana avrat sövünce piçe şikayet etti 15 gün çaylak oldum, moderatörün şerefsizliği bu kimsenin değil. eğer bu mesajı okuyupta benim üyeliğim silmiyosan beni çaylak yapan moderatör şunu bilki seninde anan bacın kalmadı piç.
Psikolog olaydım iyiydi dedim patronuma, Psikopat olmuşsun ya işte dedi.
Psikopatmışım ben sözlük.*
güncel Önemli Başlıklar