bugün

düzenli aralıklarla birileri için özel olduğumu düşünüp sonrasında aslında öyle olmadığını farkediyorum. hiç mi yüzümüz gülmeyecek lan bizim?
Evdekilere karnım ağrıyor dedim hastayım diye endişeleniyorlar aslında hepsi çok kahve içmekten.
daha az içmeliyim.
kimseyi sevmeyeceğinden emin olduğum birini seviyorum.
çok yalnızım lan hayatta hiç bişey keyif vermiyo artık hissizleştim bıktım yoruldum.
çok yakın olduğum insanları bir çırpıda siliyorum. işin garip yanı umrumda dahi olmuyorlar. gün geçtikçe yalnızlığa aşık oluyorum sözlük .
Ve insan bir gün anlar ki; çok sevdiği her şey uçup gider, değişir yürekler, biter duygular.

Geride kalır müzikler, kokular, anılar.
Suçu olmayan tüm şeyler geride kalır.

Ama insan gider. Çok sevse de gider...
olmadıkça zorladım. zorladıkça olmadı.
Seni seviyorum lütfen sende beni sev. Yan yanaydık ve şehir böyle mucize görmemişti.
Yine gecenin köründe sigara icmek icin yataktan cikmak yerine yatagimda icip carsafi yaktim. Ulan ne sakarim be!
Dondurmayı çok seviyorum.
Bugün hiç ders çalışamadım. Her şey bok gibi gidiyor.
az once sana yolladigim siiri senden onceki kiza da yollamistim.
o da cok etkilenmisti. ama senin kadar güzel tepki vermedi. bu kizi seviyorum yavas yavas
Yıllık yoklama dosyasını çalıp herkesin yoklamalarını sıfırlamıştım.
Bahaneler üretip ders çalışmak yerine boş işlerle ugraşan arkadaşa sınavda kopya isteyince yanlış cevabı söylerim. Kötülük değil iyilik olsun diye hani belki akıllanırda ders çalışır.

Edit: burdan eksileyen arkadaş hatta arkadaşlara sesleniyorum yanınızdaki babanızı oğlu değil. Ki bu devirde onada güvenilmez.
O yüzden kopya çekmeden önce bir kere daha düşün yanındaki mi daha zeki sen mi.
geceleri ben ben değilim.
1 haftadır tüm keyfimi alt üst eden ilişkim bu akşam saatlerinde tamamen bitti. başta sinirden yumruğumu ısıracak kıvamdaydım. kuzenim geldi biraz kafa dağıttıktan sonra metroyla eve döndüm.

4 günde yediğim tek şey yarım ekmek arası tavuk tantuni ve 3-4 bardak çaydan ibaretti. aç ama iştahsız bitkin bir durumdayım özetle.

kendimi biraz şanslı biraz da dağılmış hissediyordum. eve girdim yok saat kaç oldu nerdesin falan kavgaları. 24 yaşına girmişim daha 2 gün olmuş bismillah be kardeşim. 24 yav 24. çocuk muyum ben diyorum ve her gün yapılan kavgalardan biri yapılıyor.

sonra 'ne yapayım çocuk buluşmak istedi ne diyim dayımın oğluna gelme mi diyim, gittik oturduk bir yerlerde' dedim. sonra da 'yarın dershaneye gideceğim erkenden, bi 20 tl varsa versenize sabah sizi uyandırmayayım' dedim. ve olay patlak verdi. bu sabah zaten 20 tl almışım bunu nasıl harcayabilmişim ? evet kavga bu. 2 çay ve yol parasını çocuğa ödetmeyip ben vermişim ve 10 tl karta 6 tl çaya vermişim.

evet tüm mesele bu. ve daha önce evi terk etme sebebim olan bir kavga yine yine ve yine patlak verdi.

-bir işe girsen de artık kurtulsak. bıktık artık bu durumdan.

hatırladım o an kim olduğumu. 5 yıllık okulu 4 yılda erken bitirip direk kpss diye bir illete kolları sıvayıp çalışan, hiç bilmediği ve bilmek istemeyeceği dersleri beynine zorla sokup hatrı sayılır bir puan alan biriydim. devlet alım yapmayınca açıkta kalmış, istanbul izmir ankara balıkesir demeden şehir şehir gezmiş ve 'asgari ücretin bi tık üstü' iş aramış biriydim ben. umutlarım tükenmişken 3 gün önce gelen gelir uzman yardımcılığı alım ilanı ile tekrar kalp masajıyla hayata dönen biriydim ben.

bugün hariç, 2 gündür günde 11-13 saat ders çalışan metroda yolda yemek yerken parkta nefes almaya çıkmışken bile elimde 1300 sayfalık soru bankasıyla ders çalışan biriydim.

şugüne kadarlık olan bölümüyle hayatımın en zor dönemindeyken en büyük desteği beklediğim gelecek hayalleri kurduğum kız beni günlerce üzmüş motivasyonumu yerle bir etmiş ve en sonunda ayrılmışken, bir umut tutunmaya çalışan biriydim.

yukarıda bahsettiğim sınavı kazanamazsam, askere gideceğim, kpss puanım silinecek, ve geldiğimde 25 yaşında iş tecrübesi olmayan bir üniversite mezunu olarak kalacağım. ve kazanamazsam babam artık emeklilik hayallerini 3 yıl sonraya yani 65 yaşına kadar ertelemiş olacak. ve kazanamazsam büyük ihtimal kardeşim üniversite okuyamayacak. ve kazanamazsam muhtemelen askerlik - sivil hayata alışma süreci falan derken tekrar kpss ye gir ilan bekle ilan gelsin sınava gir kazan mülakata gir derken en az ama en az 3 sene daha sefalet çekeceğim.

ben bu durumdayken, geceleri rüyamda iktisat çözdüğümü görürken, bazı günler gelecek kaygısından ötürü gözlerim dolarken, bundan 1 ay önce ciddi ciddi intihar etmeyi planlamış ve istanbul'a gittiğimde bir arkadaşı tarafından zorla vazgeçirilmiş biriyim ben.

ve 1 saat önce bir kavga oldu. 20 tl istediğim için 'artık bi işe gir de kurtulalım' lafını duydum. ben sanki bunun için üniversite hayatı gibi toz pembe bir dönemi heba etmiş, gece gündüz demeden sırtımda çantayla harıl harıl ders çalışmamış mıydım ? şehir şehir gezip kendime uygun iş aramamış mıydım ? hak etmedim bu lafı yine yine ve yine...

kavga sırasında son duyduğum şey 'siktir git lan bu evden' oldu.

ve siktir olup gittim ben de.

sırt çantam, üstümdeki kazak, ceket, mont, çantamın içinde 2 kitap ve cüzdanımdaki 4 tl ile siktir olup gittim.

şimdi mahallede sevdiğim bir abimizin çiğ köfteci dükkanındayım. şark köşesindeki minderlerden kendime yatak yaptım.

ve büyük konuştum. ben o eve bir daha gitmeyeceğim.

gerekirse yarın bu aylardır beklediğim sınava çalışmayı bırakıp mahallede bir yerlerde 2-3 ay garsonluk yapıp çiğ köftecide ya da bir arkadaşımda kalıp topladığım 2-3 bin tl gibi parayla başka şehre gidebilirim. bundan sonra banklarda yatmayı dahi göze aldım.

çünkü artık evsizim.
neden mi anormalim Benzodiazepin cevabı biraz bu ilaçla alakalı.
(bkz: Benzodiazepin).
bu aralar çok canım sıkkın sözlük. üniversite bitiyor. 4 senelik harika arkadaşlıklar, güzel ortam, rahatlık gidiyor. herkesi sarmış kpss telaşı 2 ay sonradan sonra herkes dağılacak, kimileri evlenecek, kimileri atanacak doğunun ücra köşelerine. bir daha bu senelerin gelmeyecek olması hüzünlendiriyor beni. kendimle baş başa kalmak istemiyorum. yalnızlığı sevmiyorum.
kendimi seni düşünmekten alıkoyamıyorum.
Ya ne kadar özledim o kışın yorgandan uyuyamadığımız ama soguktan yorgan altından çıkamadığımız kışları.
Ofsaytın ne olduğunu biliyorum
Hetrik korner penaltı faul oran gibi kavramlara da hakimim. Eet kupon yapabiliyorum.
insanın zamanla anladığı acı gerçeklerden biridir güvenmek. En güvendiğiniz insan bile gün gelir güveninizi boşa çıkarır. En güvendiğiniz ve değer verdiğiniz insanın yaşattığı hayal kırıklığını affetseniz bile asla unutamazsınız.Bende unutmadım , unutamadım ve anladım ki Sevdiğimiz insanın verdiği yaralar gerçekten kalıcı oluyor.
uzun zaman oldu sözlüğe gelmeyeli bi bakayım dedim, kenardaki yazıları gönderdim, yenisini yazdım çok ciddi takıldım. yeter sıkıldım özüme dönmeliyim. evet sevişmek isteyen sözlük kızlarına selam ederim. oh ya kendime geldim.*hadi bakalım.
Aslında çok düşünceliyim ondan ondan.