bugün

imkansız mı bunlar???

görsel
görsel
Zaman geçiyor, sevdiğiniz kişi'yi ihmal etmeyin, elinizden geldikçe onun yanın da olun. Hayat çok hızlı geçiyor. Bazen hiç beklemediğiniz bir şeyle çok büyük mutluluk kazanırsınız, onun kıymetini bilin ve sahip çıkın. Gece'nin gerçeği sabah'ın güneşiyle beraber doğar. Olgun olmak, yerine göre gülümsemek ama her zaman çocuk gibi olmamak. Kurallanırızı koymanız gerekli, hayat'a sert, sevdiğiniz'e kırıcı olmayan. Gece bitecek ve sabah olacak. Mutlu olduğunuz kişilerin yanında olun.
Lisansın ikinci yılında olmama rağmen akademik kaygılarım tavan yaptı, sözlük. Ortalamam gayet iyi, bir sürü konferansa ve kongreye gidiyorum, STK çalışmalarına katılıyorum, bir ton görev alıyorum ama sanki elimde akademik anlamda hiçbir şey yokmuş gibi.
Ne olacak benim bu halim.
Bir daha seninle asla konusmam.
Söylenecek sözleri olanların kendisini dinleyecek birisini bulamaması gibi mi acaba bu içimde kaynayan ve azalan duygular.

Söylemeden sözlerini dinlemeden duymadan hecelemelerini, kelimelerini hissetmezcesine aklımdaki odaklandığım saçma sapan sözlerin ne kadar saçma sapan olduğunu düşünüyor olmanın karşımdakine olan saygısızca tavrının bir dışavurumu olarak sadece gülümsüyor ve ona kalırsa en ciddi olaylarda bile dalgaya vurarak ciddiyetsizce insanları sinir etmekten başka bir şey değildi yaptığım. En zararlı insan bildiği şeyin yanlışlığını da bildiğini düşünen insanmış söylenene göre zira herşeyi bildiğini düşünen insan özelliklerinden biriymiş hatasının farkında olduğunu düşünüyor olma durumu.
Neyse çok uzatmadan baktı bana gözlerini devirip yine aynı saçma gülüşü takınmış olan dağınık sakalımın ve dudaklarımdaki manasız gülüşüyle en az o durumda gülüşüm kadar abzürt olan bu durumuma ve sen adam olmazsın kelimelerini beynimin en derinlerine kadar iletebilmek için gözlerini bile kırpmadan.
Beynimde küçük bir sıvı akışı gözlerime doğru ilerlemeye başladığında daha ne kadar bu durumdan kurtulmak için caba sarf edeceğimi düşünmekle meşgul olduğumu fark edip. Haklısın dedim. Haklısın ve...
ne kadar itiraf denebilir bilmiyorum da, su an, evimde sakince biramı yudumluyorum. ve her biten şişenin üstüne bi mum yakıyorum.aslında 2-3 gündür böle bu durum. acık yalnızlıkta mı var ne? ne bileyim ki şimdi ben.
Hedefteyim gibi hissediyorum.
açılıp hisleri dökmek mi yoksa güzel giden arkadaşlığı batırmak mı ? acaba karşılığı var mı yoksa yok mu. hangisi daha çok mutluluk hangisi acı verir bana ? bunların cevabını tam olarak veremiyorum kendime. ama bildiğim şey var ise o da ne hissediyorsan söylemek zorunda olduğumu düşünmem.Eğer o benim için gerçekten doğruysa saklayıp neden bu şansı kaçırayım ki bunu öğrenmek için ondan duyacağım kibarca ret cümlesine de razıyım haydi hayırlısı sen yüzümüzü kara çıkarma .
renkli yaratıklar diye eski bir mario oyunu buldum, oynayıp duruyorum sabahtan bu yana sinirlerim boşaldı arkadaş geçemiyom bi yeri delircem.
"her şey" i birleşik yazan insanları ciddiye almıyorum.
Gördüğüm bir başlığa binaen hatırladığım, öldürmek yada dinlene dinlene dövmek istediğim ipne bir hocam vardı.

Sene ben daha ilkokul 1. sınıfım. Son ders bitti ve hepimiz çocuğuz ya sonuçta hemen ortalık karıştı koşa koşa herkes montları almaya çalışıo. Bende atladım tabi ve birden suratıma birşeyin çarptığını hissetmemle kendimi sınıfın diğer ucundaki duvarda bulmam bir oldu. Ufak çocuk olduğum için o zamanlar anlamamıştım tabi. Sonradan gözümü açıp baktığımda o öğretmen diye geçinen davarın bana vurmasıyla sınıfın bir ucundan diğer ucuna kadar uçarak duvara çarptığımı anladım. Sırf annem kapalı olduğu için bu koyu kemalist p.ç hep bana kızar, beni rezil eder, hep bağırırdı zaten. Hiç birşey yapmamış olmama rağmen de biliyorum sırf i.neliğine yapmıştı bunu. 7 yaşımdayım zaten korkumdan ne birine bişey diyebilmiştim, ne de oturup ağlayabilmiştim.

Ulan g.t lalesi, adı Muhlis Çolak'tı, bunu bir şekilde okursun inşallah, bu son senem, istanbul üniversitesinde Bilgisayar mühendisliğini bitiriyorum. Şu anda nasıl birisin bilmiyorum ama hiç te umrumda değil. Seni bulsam şu anda yerin dibine sokar sokar çıkarırım.

Bi ara hatırlatın hayatımı s.ken bir tane de doktor or.spu var onu da anlatıcam.
Hayatımdaki tüm gerçeklikleri bilmeme rağmen bi anlık mutluluk için kendime çokça yalan söyledim.
Yoruldum lan. Ölmek için yaşıyorum.
öfkeleniyorum.
Allah varsa bu entry 1000 artı oy alır.
Ama Böyle birşey mümkün olmayacağından;

görsel
Dinci yobazlardan da nefret ediyorum.

Ilk entry görüldüğü üzere sözlüğün
en iyi yazarı vatican'a mahsustur.
Çekemeyen ezikler anten taktırsın.
canım sıkıldığı zaman facebook'ta 101 okeyi oynarım ve yüksek çip puanlı masaları tercih ederim. e malum bazen de şans gülmez yenilirim. çip mip kalmadığı için odadan siktir ederler ve oynayamam. sırf daha çok çip puanım olsun diye kutu pepsi cola içiyorum . kutu pepsilerin kapaklarında 25.000 çip puan hediye var. verilen şifreyi giriyorsun çipleri kapıyorsun. olay bu. hatta bazen yolda boş pepsi kutularını gördüğüm zaman çaktırmadan kapağı var mı diye ayağımla kutuyu dürterim. zira çoğu kişi de 101 okey oynadığı için kapakları koparıp atıyor. neyse, kapak kutuda duruyorsa alıp cebime koyarım. geçen direğin dibinde çöp poşetlerinin yanında kapaklı bi pepsi kutusu gördüm. o gün de yine siktir yemişim odalardan, hiç çipim yok. kutuyu görünce içime bi mutluluk geldi. sağa sola bakıp eğildim ve kapağı kopardım. abi üstümde takım elbise var. kıravat falan jantiyim.
balkonda teyze görmüş; '' oğlum yakışıyor mu sana çöpleri didiklemek, birde takım elbise giymişin, karnın açsa git çalış, bak koca gidi adamsın, taşını sıksan suyunu çıkarırsın'' bıdı bıdı susmuyor karı.

kutu halen elimde, karı tepemde, ben şoktayım.

makinalı gibi saydırmaya devam ediyor kadın; '' ah siz birde genç olacaksınız, hep hazıra konun siz, hep hazıra.. ama ben biliyorum sizin gibileri.. mahsus böyle giyiniyorsunuz, çünkü yolda kaldım memlekete gitcem '' diye milletin duygularını sömüreceksiniz. bıdı bıdı kadın konuşurken attım kutuyu postacı gibi hızlıca yürüyüp eve gittim.

ulan cevap bile veremedim kadına. çipine sıçayım. tövbe ettim daha nah toplarım.
Saat tam 00:00'da aynı anda 5 kişi tarafından girilen itiraflardır. 2'si en tepeye çıkamadığı için hemen sildi entrylerini. Ama kim olduklarını gördüm. Ağır işsizsiniz amk.
6.sınıftayken hiç unutmam para atıp toprak fethetme oyunu oynuyorduk ben erken elendim ehuehe efenim anlatayım
D:Ya aga biraz daha oynayayım
Catlak Arkadaş:Çık lan elendin
D:Üzülür...
C:Çık lan kola vurur
D:tamam ya
Daha sonra akla yanlışlıkla öldürdüğüm kuşum pırpır geliyordu efenim,tam olarak belli değil kimin öldürdüğü ama genede vicdan azabı yüzünden sıkıntı yaşıyordum ders matematik okul sonlarına doğruydu tabi
Ve bu ibnelere ders verme aşamasının ilk ayağına geçtim ehuehe her neyse.
Bayılma numarası yapıp yüreklerini ağızlarına getirecektim tabi...
Ve yavaş yavaş bayıldım numarası yaptım bir yandan kuşa üzülüyor ağlıyor aklıma birden geldi ders vermek tabi ehuehe *
Sonra arkadaşlar hadi git derken bayıldığımı (sözde) görünce korktular uyandırmaya çalıştılar uyanmadım haha tabi...
Sonra matematik hocası falan daworterbrut iyimisin lavoboya götürün falan filan götürdüler tabi hiç ödün vermiyoruz oscarlık *
Sonra en son Müdür Yardımcısının odasına götürdüler adam sordu biri birşey mi dedi falan uyanmıyordum ibnelik yaa sonra efenim annemi çağırdılar ehe atraksiyona o da dahil oldu
Evet onları daha fazla üzmemek için uyandım annemin de yüreği ağzına geldi tabi ehe bu güzel piçliği neden yaptım bende bilmiyorum birazcık üzüntü birazcık ders verme bakalım değerim ne kadar hesabı.
Bu toplumdan aşık olmak zor be.
Aşka bile toplum izin veriyo çünkü. Engelli olmayan birinin engelliye aşık olması garip karşılanıyo mesela. bi cüceyle yalnızca bi cüce evlenebiliyo. Yada hemcinsene aşık olduysan onu sevemiyosun bile.
Veya evliysen bi kadına da bi erkeğe de aşık olamıyosun. Eğitimliysen okuma yazma bilmeyen birini el alem denen terör örgütü yüzünden sevemiyosun bile.

Oysa bence aşk birini bi hareketinden dolayı sevebilmek olabilir yani bu mümkün. Birini boyu posu fiziki özellikleri için sevebildiğin gibi tek bi cümlesi herhangi bi konuya bakış açısı yemek yeme şekline bile aşık olabilirsin.

Ne biliyim her şey gibi bu duyguyuda yaşamak zor.
kader günleri.
sizin durup izlediğiniz ve beklediğiniz günler.
top ayaktan çıkmış kaleye doğru ilerliyor.
bu sahnenin günlerce sürdüğünü düşünün.
bu süreç uzadıkça artık gol olup olmadığı değil de çabucak bitmesi oluyor tek isteğiniz.
uyumam lazım ama uyumuyorum çünkü ben her işimi geç yaparım böyle sorumsuzum, uykuma karşı bile sorumsuzum.
Sözlük herşey dönüyor şuan, nasıl durduracaz.
Rakı bardağın da şampanya içiyorum arkadaşlar.
Öğrenci evinde bu kadar.
evde olduğum zamanlarda izdivaç programları izliyorum. özellikle esra erol'daki nevruz adlı bağyanı* görmek için. çok heyecanlı lan. acaba ne zaman evet diyecek? ayrıca o tribündekilerin kapışmaları da acayip sarıyor. neyse yurda dönünce kurtulurum bu müpteladan. zaten the walking dead'de başlıyor nasılsa. mmmmaaah.
keman hocama, sol anahtar görünümlü flash disk aldım. umarım beğenir.
güncel Önemli Başlıklar