bugün

kaşar hastasiyim. ciddi manada. ne zaman eve kaşar alinsa o o gün biter. doyamiyorum.
Sözlükteki yavşak yazarlar yüzünden yine özel mesajı kapattım. Şimdi de canım sıkılıyor.
özledim öyle böyle degil o kadar cok...
insan kafası güzelken sadece bir kadını düşünür derler... Ben hangisini düşüneceğimi şaşırdım.. Belki de bu yüzden olmuyor.. Çok sevdim sevildim.. Bitti... Bama aşkı öğretti.. Siktirolup gitti.. Onu mu düşüneyim...? O masum halleriyle "o" mu düşüneyiö...? Yoksa son zamanlarda sohbet etmekten keyif aldığım "o" insanı mı..? Yoksa "seni mi"? Beni bu hale siz getirdiniz.. Ya ben çok gerçektim.. Ya da siz çok yalan.. Ya da siz çok gerçek. Ben çok yalan..

Karar veremiyorum.. Sevgi dolu kalbimin anasını sikip bıraktınız. Haberiniz olsun..

Edit: berduş editi. *
son günlerde artan sinirim an itibariyle top noktasına ulaştı. sinirlerime hakim olamamın sebebi olan insana teşekkür ederim.
kaderimizi birol güven mi yazdı be kardeşim bu ne saçmalıklar silsilesidir??
Her şeyi silip gitmek istiyorum buralardan sözlük.
Sözlük bugun yatmadan once dua ederken cok sacmaladigimi farkettim. Noolur allam ya tamam hayirlisi olsun da azicik olsa olmaz mi söz bu sefer sapitmicam valla bak dedim. Sozluk allah la cok degisik bir iliskimiz var ya.
sabaha kadar yağmur yağarsa 50 ton ıspanağı heba etmiş olacağım için vicdan azabı çekiyorum.
Yaşıyorum işte öylesine.günler geçiyor.
Süpermarkette dar bir koridorda karşılaştık. Önce ikimiz de sağa gittik. Sonra ikimiz de sola gittik. Çarpıştık. Karşılıklı özür diledik. Gülüştük. Filmlerdeki gibi romantik bir karşılaşmaydı. Ne olurdu bir de ikimiz de erkek olmasaydık…
bu bir itiraf değil de hatırlatma olsun şahsım için. bak sevgili ve pek muhterem ben. şu an çok mutsuzsun ve sanıyorsun ki bu mutsuzluk sonsuza dek sürecek. ama herkes bu günler de geçecek, sen de mutlu olacaksın diyor. eskiden bu tür laflara inanırdım ama artık istesem de olmuyor, yani mutlu olacağıma pek ihtimal vermiyorum. işte bu yüzden eğer bir gün mutlu olursam, hayatım istediğim gibi olursa bu entrym aklıma gelecek ve ben dönüp kendime bırakmış olduğum notu okuyacağım. hadi baalım gelecekteki zat-ı muhterem olan ben. gelmeyeceğine inandığım o günde buluşmak dileğiyle.
Çok yoruldum. Ciddi anlamda monoton yaşıyorum, asosyalliğin dibine vurdum. Üzerine hep susuyorum. Kiziyorum susuyorum kiskanıyorum takmamaya çalışıyorum. Caktirmadiğim hersey bir yerden patlayacak diye tirsiyorum.
kıskançlıktan ölünür mü ki? ölüyorum, kıskanıp bi bok yapamamaktan delircem sanırım.sana yorum yazan, beğenen bütün kızların amk ben....
kufuru seven kadinlara antipati duyarlar ya kufuru seven kadinlardanim.

saclarimi evde kendim boyuyorum.

lens hic kullanmadim, gozlerim renkli olmasa da kullanmazdim.

yapay seyleri sevmiyorum. takma tirnak, takma kirpik gibi..

her boktan anlayip, bik bik konusan kulturlu kadinlar var ya onlardan biriyim.

ne yapacagimi bilmedigim zamanlarda yemek yapiyorum ve yiyorum da. neden fiziksel takintilarim yok anlamiyorum.

doktor belime sis buyuklugunde igneyi soktugunda tamamen hissettim ve her bir damlasina kadar duydum. ayagima tig girgidinde de gacir gucur sesler duymustum. igrenc bir deneyim.

hemen heveslenip, hemen vazgecebiliyorum. calissa neler yapar dedikleri cinstenim ama tembelim cok.

her seyi, herkesi cok basite aliyorum. belki de almiyorum bilmiyorum. derinlerde bir yerde onlari ciddiye aliyor da olabilirim.

herkes gibi cocuklugumu cok ozluyorum. guzel gunlerdi. acaba diyorum 10 yil sonra da bu hallerimimi ozleyecegim. buyumek ya da yaslanmak gercekten cok kotuymus.

surekli film izliyorum. en berbat filmleri dahi. turk filmlerini cok seviyorum. onlar masumiyeti animsatiyor.

kin guttugum bir kac insan vardi. baslarina bir seyler geldiginde uzuldugumu fark edip kinci bir insan olmaktan vazgectim.

insanin yasarken ne isteyebilecegini cok iyi biliyorum , sinirsiz para ve sinirsiz zaman.

hicbir sey tam olmuyormus gibi geliyor, yazdigim yazi, yaptigim yemek, soyledigim sarki, temizlik isleri.

ailemi ozluyorum. insanlarla tanismadan onceki kendimi ozluyorum.

neden intihar ettigini hicbir zaman cozemedigim bir insani ozluyorum.

yillardir ne zaman normal bir kadin olacagim diye bekliyorum. bunun evlenmekle olmayacagini cozdum. cocuk yapmayi da denesem mi diye dusunuyorum. nafile biliyorum.

gidis gelisler yasiyorum. eskiden hicbir seyden korkmazken simdi ottan boktan korkar oldum.

muzik zevkim degisti. pop muzikten nefret ederdim, turku dinlemezdim. simdi turku soyluyor ve guzel olan pop sarkilar dinliyorum. arabesk ile hala aram iyi degil.

gun gectikce hayallerimin arzuladigim seyler olmadigini fark ediyorum. eger oyle olsalardi onlari gerceklestirmek icin bir seyler yapardim diye umuyorum. hicbir sey yapmamis oldugumu goruyorum.

ileride yapamadiklarimi yapsin diye sinir hastasi edecegim bir cocuk sahibi olmak istemiyorum. o yuzden simdi bir seyler basarmaliyim ki cocugum rahat etsin.

buyuyecegim gunu sabirsizlikla bekliyorum. o zaman iste zuhal olcay in tiyatrodaki hali gibi gokyuzune falan bakarken elimdeki kadehi hafifce gevsek birakip cok bir bokmus gibi konusacagim.

iste boyle seyler . minik itiraflarim.
Ben bos bir adamim sozluk bosa yasiyorum.
tüm günümü evde yatarak geçirdim dünümüde öyle dünden öncesinide sanırım yarınımda öyle geçecek canım çok sıkılıyor lan. arada yataktan kalkıp bu kadar yeter diyorum sonra yapacak birşey bulamayıp kendimi yatağın o gün içinde hissettirdiği yalnızlığa bırakıyorum.
nerede olursam olayım sanki başka bir yerde olmam gerekiyormuş hissiyle yaşamaktan sıkıldım. sürekli başka yerlerde, bir çok şeyi kaçırıyorum evhamları olduğum yerden de haz almamı engeller durumda şuan.
tam 16 saat uyumuşum.
oha lan oha.
klişe cümlelere karşı ayrı bir sevgim var. hayatımı onlarla geçirebilirim. çok sıkıcıyım keşke ölsem. bak yine yaptım. anlayamazsınız. ahhaa yine yaptım.
ekşi sözlükte takip ettiğim bir yazar var. bunu yeni keşfettim. trollük yapıyor ama çok gülüyorum yazdıklarına. yazmayınca üzülüyorum.
bundan yıllar önce efenim,

manitanın yanına gidiyorum. yolda bir arkadaşlarkarşılaştık. bir baktım elinde bar var.(içki içilen mekanı söküp sırtında taşımıyor tabii ki spor salonlarında bulunan direk gibi bir şey) dedim bu barı nerden buldun. lazım olursa diye çaldım dedi. ulan lazım olduğundan bile çalmamış, lazım olursa diye çalmış. lavuğa bak amk.

neyse bindik metroya. oturduk bir köşeye, arkadaş barı dikti yanına. şansa bak ki tutulacak direkle bar aynı renk. havalı kızın teki bindi metroya. direk diye arkadaşın barı tutmasın! arkadaş dürttü beni, "bak bak, kıza bak bizim barı tuttu, bak şimdi napacam." dedi, barı bıraktı. kız barı tutuyordu öyle, biz de ona bakıp bakıp gülüyorduk. kendisi de bana asılıyorlar diye bi havalara girdi, artisliklere girdi. içimizden sen birazdan görecen havayı diyorduk.

yaklaşıyorduk durağa. ve sonunda anons geldi. metro durur durmaz bizim kız bar ile beraber 5 metre öteye uçtu. yaptığımız piçlik sona ermemişti.

arkadaş bağırdı "oha direği kopardı!!"
iyi ki doğmuşum bugün doğum günüm arkadaşlar.
chp: akp yandaşlarına torpil yapıyor.
akp: sayın kılıçdaroğlu ssk başkanı olduğu zamanda 440 kişinin nasıl işe aldığını açıklasın.
chp: akp yeşil alan bırakmadı her yer rant, her yer çimento oldu.
akp: chp yalova'ya baksın.
chp: akp yolsuzluk yapıyor.
akp: beşiktaş ve şişli belediyesinde dönen dolambaçlara baksın.

uzat uzatabildiğin kadar. ama bıktım! acılarımızı yarıştırmaktan, hırsızlıklarımızı, yolsuzluklarımızı, kul hakkı yenmelerimizi yarıştırmaktan.

umudum kalmadı. kapkara ruh halim... kimseye itimadım kalmadı, her şey karmakarışık bende artık. doğru olan ne, yanlış olan ne... her şey gri, flu...
keşkelerle hayal edip, neyselerle vazgeçmişiz.