bugün

itiraf ediyorum geçte olsa. kimseye söylemedim ilk defa söylüyorum. çarpım tablosunu lise 1 inci sınıfa kadar bilmiyordum. bu kadar aciz bir öğrenciydim. ama gel gör ki orta okulu hep taktir ve teşşekürle geçtim. kendimden şunu çıkardım çarpım tablosu bilmek herşey değilmiş. beni öğretmenlerim hep dışlardı. neden mi çarpım tablosunu bilmiyorum diye. yine de taktirle teşekkürle geçtim. belki bu bir ölçü değildi ama açık söylüyorum ben çarpım tablosunu lise 1 de öğrendim..
bilmiyorum demeyi üniversitede öğrendim.
su anda hande yener dinliyorum sozluk. biri sorunca katatonia diyorum ama. *
provaların ardından, stadyumun yanındaki köfteciden ne idüğü belirsiz bir köfte ve kola alıyorum. insanlar molada yerken ben çıkışta, "eve gitcen şimdi ne yiyon mal?" bakışları arasında yiyorum. ve bir kızın hakkımda "amele" diyip güldüğünü duydum. arkama dönüp ağzımın kenarından sarkan soğanla güldüm ona, çok karizmatik buldu beni, konuştuk falan. asds.

ya da şöyle diyeyim sözlük, anlam karmaşası, kargaşası, her ne boksa; ondan yaşıyorum ben. abi köfte kola niye amelelik belirtisidir ki? 3 saat yerlerde yuvarlanmışım stadyumda, havyar mı yiyeyim eve giderken?
edibüdükediçöpü: 2010 bir yıl kadar sonra gelen düzenleme.

itiraf ediyorum ;

*telefonumu şarj etmeyi akıl etmekten, mesaj atmaktan ve telefonda konuşmaktan nefret ediyorum
*çok çalışmıyor tembellik yapıyorum
*azmedip başaramadığım veya sıkılıp yarıda bıraktığım bir çok şey var
*ehliyetim var ama geri geri sürmesini hala bilmiyorum(alalı 1,5 yıl oldu)(acar araba kullanıyorum artık)
*bencil bir yapım var
*uludağ sözlüğe neden katıldım bilmiyorum halbuki ne bursayla ne uludağla uzaktan yakından alakam yok (bkz: alakaya maydanoz)
*herhangi bir düşüncenin ikiye üçe ayrılmış kollarında kendilerini bir taraf bilip hayatı kendilerine zindan eden ve kendi düşüncelerini uygulayamayacak kadar o düşüncelere saplanıp kalan insanları sevmiyorum
*sadece allık, rimel, parlatıcı, mini etek, elbise, dar kot düşünen hemcinslerimden nefret ediyor beyinlerini ne zaman öldürdüklerini çok merak ediyorum

*sadece anneme gerekince değil sürekli mali konularda yalan söylüyorum ve her yalanım bir güzel ortaya çıkıyor
*ayakkabı ve çorap takıntım var
*zamanında sigara içtim ve bıraktım

*son model arabalara binip birde güneşsiz havada güneş gözlüğü takan artis bozuntusu insanlardan iğreniyorum
*bildiğim bilmediğim herşeye yorum yapabiliyorum ve bu huyumu hiç sevmiyorum
*gerekirse herşeyi başarabileceğimi bilip nedense bir zahmet kılımı kıpırdatmadığımın bilincindeyim
*ve itiraf ediyorum sanırım benim bir psikoloğa gitmem gerek

2011: 1 yıl sonra yeniden gelen edit:

hayat ne tuhaf vapurlar falan.

2018- NE MALMIŞIM.
korktuğum soruları kaldırıp attım
geçmedi korkum, bilinçaltımı ıslattım...

çehremde mazinin derin izlerini
içimde meçhulün ölü denizlerini
zaman zaman resmen görüyorum

kıvrım kıvrım uzayan bir yol
önü belli, sonu gizemli
duruyorum başında kararsız
ellerim ateş, gözlerim nemli

verilmiş sözler arıyorum
belki bir umut, belki bir kaçış
bambaşka bir mevsim istiyorum
ne kurak bir yaz, ne kara bir kış

bu bir itiraf mıdır bilmem
itirazlar gizledim çünkü içine
itinayla sakladım görünmesinler
ihtiraslarımdan söz etmedim, bilinmesinler...

itirafcı saipsiz.
omegle denen hede nedir ne işe yarar bilmiyorum.
hep söylenmek isteyipte bir türlü söylenemeyen şeylerdir. benim ki;
ben aslında lezbiyenim.

edit!!: lan bi dakka ben erkeğim. lezbiyen derken, lezbiyenlere dayanamıyorum. ben de onlarla lezbiyen olmak istiyorum demiştim. tey tey. normal tercihlerim var lan benim. dağılın şimdi.

lezbiyen derken bayanlardan bahsediyorum. bazı arkadaşlar yanlış anlamışlar sanırım. "biz sana yaşatırız o güzel anları birader" "aktif mi, pasif mi?" diyenler olmuş. yapmayın lan yıpranıyorum ühühü.
ben radyo istasyonlarını ve hesap makinesinin tuşlarını çok seviyorum ve onlara dokununca haz alıyorum.
keşke radyo istasyonlarınada dokunabilsem aah ah.
neden ha neden
omegle' den sonra coşacak itiraflar.
geceleri odamda gizlice kolbastı oynuyorum.
kurtarın beni.
bu berbat dünyayı artık anlamaya çalışmıyorum ve yine susuyorum kendi kabuğuma çekilerek. merhaba küçük dünyam, yine ben geldim . umarım beni tekrar kabul edersin ve bu dünyaya mahkum etmezsin .
yıllardır adını sigaramın dumanı diye bildiğim ve söyledğim şarkının adı 1980 çıktı şoktayım sözlük *
sözlük lan doksanlık çocuk koymuşum.
böyle not olmaz be sözlük.
en uyuz dersten tamıtamına doksan.

evde halay çekiyoruz sözlük gel sende.
kız da getir hee...

ki zava ki zava ki zava
tey tey tey
bugün metrobüste bi kız vardı tam karşıma oturdu sözlük bakıştık felan çok şekerdi neyse indim şişlide her şey bitti diye üzgün gidiyorum cevahirden shutle a bindim o da bindi bizim okuldaymış çok mutlu lan oldum sözlük anlatamam.. iyi haberi veririm yakında..
susamlı çubuğu hopp! diye ağza atmak yerine, küçük küçük ısırarak yiyorum. bir yerde alf'e bağlanıyorum. hem böylelikle susamlar daha çok toplanmış oluyor, susamlara dil atmak daha zevkli oluyor.

susam fetiştiyim.
aşk başlığına entry girmemiş biri olarak bu halime çok içerliyordum, kendime göre, iç dünyama göre birşeyler yazmak istiyordum... yazdım...
star tv'de yayınlanan kaç tane abidik gubidik program varsa izledim ve izliyorum.
(bkz: esra erol la izdivaç)
(bkz: yabancı gelin)
(bkz: giydir bakalım)
hatta esra erol'la izdivaç'ın tekrarlarını bile izliyorum.
çizerken masada duran kahveye mürekkep diye ,taramaucunu daldırdım. evet yaptım bunu.
insanın benimkiler gibi dostları olunca düşmana ihtiyacı olmuyormuş.

(bkz: hayat ne tuhaf vapurlar falan)
ben - sevgili uludağ sözlük papazı *, aslında benim hiç suçum yoktu. gene her zamanki gibi sözlüğe girmiştim ve başlıkları seyre dalmıştım sonra ne olduysa bir başlık dikkatimi çekti ve o başlıkta enrty mi girdim.

papaz efendi - sonra ne oldu evladım.

ben - işte bende onu soruyorum ne oldu diye, bir baktım 7 günlük çaylaklık cezası.

papaz efendi - sıkma canını evladım bu uludağ sözlük bir sınav sözlüğüdür, sen sabıret ve ihsandan sakın ola ödün verme ve sakın ola bu protestoculara takılma göreceksin bahş edilmiş olan sözlük cennetinde sana bir yer ayrılmıştır.

ben - anladım papaz efendi sizi, ne olursa olsun sorma, görme, duyma ve havadan sudan yaz sen bu sırra nail olursun.
hala ekşi 'de sıra bekliyorum. Nedir bu dillere dudak, nedir bu ellere ayak, Nedir bu bekleyişe "37772, sıradasınız" (sırada kaynama oluyor kanımca, bazen 38300 diyor).
bugün okulda birisi beni öptü sözlük.

ilk defa, yanağımdan bile olsa; ilk kez öpüldüm lan. merak etme, yaşıtım biriydi, hoca falan öpmedi yani. ben hatırlamıyorum daha önce kimsenin öptüğünü. ıslak ıslak beyle, yağmurluydu çünküm hava. şaşırdım, "ne var?" dedim. "türkçe şarkı söylerken duydum ilk kez, üstelik çok iyiydin" dedi. hala düşünüyorum, öpülmek için manga mı dinlemeliydim?

dalga geçtiğini düşündüm, fakat niye öpsündü o zaman? yarın öğleden sonra stüdyoya çağırdı, gelirim dedim; galiba vokalist oldum lan ben.
an itibariyle, ülker'in hero baby isimli ürününü sütle ezerek tüketmekteyim.

içi boş gözüken bu itirafın ne anlama geldiğini, hero baby'nin ne olduğunu bilenler anlayacaklardır efendim.
bütün solcuları terörist, tüm kürtleri de pkk'lı olarak nitelendirenlerden nefret ediyorum. evet bu cinslerden sözlükte de var. eksiler gelince daha iyi anlayacağız.