bugün

sözlük yazarının girdiği entrynin moderatör tarafından uygun bulunmayıp silinmesi.
ezan okuya okuya koşan kara çarşaflı yaşlı kadın gördüğümde çok korkarım heralde.

tanım:sözlük yazarlarının en çok korktuğu anlardır.
Valla komik gelebilir ama death space oynarken korkudan kapatmişliğim çok oldu. Paranormal activitiy de ileri alarak falan izledim. Ne tırsıkmışım.
2. sınıfın sonunda, bütünlemelerden bir hafta sonra, telefonda danışman hocama agno'mu sorduğum an. rabbim korudu 1,79'dan..
yazarlıktan çaylaklıklığa rütbe düşürmek olabilir.
Öleceğim an dışında korktuğum an yoktur.
gece evde tekken kapının çalması. korkudan açamadım tabii.
pipisinin soğukta büzüştüğü bi daha eski haline gelmeyeceği anlar.
Yolun ortasında kimse yokken bir köpekle bakışmak bittim dediğim andır..
günlük yaşamda karşılaşılabilecek mistik ya da ani reflekslerle alınan tepkiler sonucu yaşanılan anlardır.

Zira bir tanesi vardır ki hiç unutturmaz kendini;

Hazırlığı atlatmış ve artık fakülteye girmiştim. Bir kaç kadavra görüşünden sonra buna alışmıştım. Hatta Anatomi hocalarının '' manyak '' olduğu görüşüne katılmamaktaydım. Şirinlerdi bana göre. Sessiz, sakin, efendi tiplerdi. bir gün bu görüş ilelebet değişti.

Sabah saat 9.30 civarlarıydı. Önlüğümü giymiş ve içerde hocayı beklemekteydim. Tesadüfte odur ki ilk defa bir anatomi dersine erken gitmiş ve sınıf arkadaşlarımı beklemekteydim. Kadavra musalla taşında yatmakta ve bende içerde oyalanmaktaydım. Birden kapı açıldı ve ;

Hoca : kardeşim bugün nasılsın ? -Bulgarca olarak-
Ben : Teşekkür ederim hocam. Siz nasılsınız?
Hoca : Hey aptal! Sana demedim. Orada, masa da yatana dedim!

iç sesim : '' ooouuuzuuubillahimineşeytanirrraciiimmm bismilllahirrahamenirrahimm ''
cinlerle ilgili bir film yada belgesel v.s izledikten hemen sonra elektriklerin gitmesi. altıma s.çmıştım resmen.
biyoloji laboratuarında arkadaşımın elince neşterle sendeleyip üzerime düşmesi. şansım varmış ucuz kurtuldum.
aydınlatma direğinin bir kaç metre yanıma düştüğü andır.
sahsimi evine alan kiz arkadasimin evinde basilmistik bir kere.

eve aldiktan bir sure sonra, o an iste calisiyor olmasi gereken abisi eve gelmis, korkudan yatagin altina girmistim. isin kotusu iki kardes ayni odayi paylasiyorlardi. herif bilgisayara bir oturdu 2 saat kalkmadi. 2 saat boyunca ne kadar korktugumu bir ben bir de allah bilir. hapsirmamak, kimildamamak icin yogun bir mucadele vermistim. nihayetinde azmin zaferi kazandi ve kazasiz belasiz atlattim. tabii yatagin altindan ciktigimda toz adama donmustum.

onun haricinde asansor halatlarinin kopmasi uzerine yere cakilmistik. onda da korkmustum.
arkadaşlarımla gittiğim hotelde (marmaris'te.) denize bir açıldım yüzerek. açılmak o açılmak kendimi yunan adalarına çok yakın bir mesafede buldum ve 25 dakika da gittiğim yeri 5 dakika da döndüm. (abartmıyorum.)
karanlıkta eşyalara benzetmede bulunulan an.
park da arkadaşların fotoğrafını çekmek için poz ayarlaması yaptığım esnada yanımda kocaman bir köpeğin hırlaması ve dişlerini göstererek bana baktığı an.
bak kimi veriyorum telefona cümlesini duyduğu an bir stres yumağı oluveriyor insan.
akşam vakti tramvayla giderken , birden elektriğin kesildiği ve tramvayın iki durak arasında durup kaldığı dakikalar. acaba bu böyle çalışmaz da , bi sonraki tramvay arkadan gelip çarpar mı düşüncesi. son durak filminden sahnelere yapılan göndermeler. bu anlar 2 dakika da korku filmi senaryosu çizdirir kafada böyle işte insana.

ve nihayetinde son durağa sağ salim varılır. üzerinde servis dışı yazan aracın ardı sıra bakılır. *
bisikletteyken köpeğin peşime takılması.
gece uyku tutmaz bir türlü, oda karanlık ben yatıyorum. ortalık da darmadağınık haliyle, o zifiri karanlıkta ordaki burdaki şeyleri korkunç şeylere benzetiyorum ya. bir gün öyle gideceğim kalpten. her gece zıplayarak düşüyorum yataktan lan. bu ne lan bu ne?
9 yaşında asansörde kaldığım andır.
Recep Tayyip Erdoğ an.
Karanlıkta kapıyı açmaya çalışırken anahtarın kilitte kırıldığı andır.
Dün yanıyormu diye test etmek için 10 dolara çakmağı tuttuğum an. Bi anda yandı.