bugün

uludağ sözlük, özgür, hür düşüncelerimi yazdığım, kendi kimliğimi, benliğimi yazdığım güzel bir sözlük.

ama yeter!

burası bir sözlüktür! provokasyon yuvası değil!
burası bir paylaşım yeridir! pkk'lıların barınacağı bir dağ değil!

bizler vatanımızı seviyoruz diye faşist oluruz, onlar vatana ihanet ettiği için, rahatça burada barınır!

bizler, onlar kardeşimiz deriz, onlar hangi yazıda "tc" ye küfür ederiz diye düşünürler!

bizler, burada düşünceleri tartışır, paylaşırız; onlar provoke edici yazılar yazar!

bizler çaylak oluruz, onlar karma arttırırlar!

biz herşey olabiliriz ama "teröristlerin yaltaklığını" yapan "kürtçeyi dünya dili" yapan "apoya sayın" diyen olmayız, ve biz bu oyunları bozarız!

burada, saygı çerçevesinde kendimizi ifade ediyoruz! ama saygımızı, "provokasyon amaçlı" entryler girerek sınayıp, cevap verilen entrylerin sahipleri çaylak ediliyorsa, saygımız, "kin" e dönüşür.

bizim saygısız olduğumuz yerde, sizler ne olarak adlandırılırsınız düşünün!

bilmiyorum moderatör arkadaşlar bu yazıyı ne kadar kaleye alırlar ama, bu söylediklerim size!

yeter; silkinin kendinize gelin!

yapılan ayıplar bir yere kadar!
içinde "dağ" geçen birşey gördüler mi hemen çıkaları geliyo abisi.

(bkz: uludağ)
bunlar normal artık..

kendi ülkende milletinden konuşmak gericilik sayılıp cezalandırılırken, toplumu böldükçe bölmek, ayırdıkça ayırmak
ilericilik ve demokratik hak sayılmaya başlandı...
ortalığı karıştırıp tamamen ideolojik ve gerçeğe dayanmayan iddaları ortaya atmak serbest ama bu saçmalıkları çürütmek yasak...
varsın öyle olsun uludağ..

türk yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir...
(bkz: nihat doğan usulü bizli konuşma)
bir an önce sözlüğün bunlardan arındırılması gerektiğine indandığım gereksiz yazarcıkların sayesinde sözlüğün geldiği hal.
kesinlikle katıldığım önermedir. her sol frame e bakıldığı zaman rahatlıkla görülebilecek olan, etnik sataşmadan tutun da cumhuriyet değerleriyle dalga geçmeye varan bazı aşşağılık sözlük yazarlarının faaliyetleridir.
sözlüğün moderasyon kadrosunun da terörist sempatizanı olmasından sebep varolan durumdur.

Yalansa yalan desinler hadi erkekler gibi...
yemek yediği, toprak verildiği, güvenli bir yaşam sunulup t.c. cumhuriyetinin her imkanından faydalanma hakkı olan insanların, farkı güçler tarafından ülkemizi bölmek huzursuzluk çıkarmak için, dünya siyasetinde hakettiğğ yere gelmesine engel olmak için kulladığı akılları kıt olup, olmayacak hayaller peşinde koşan insanlardır.
sözlüğü fazla ciddiye alma sonucunda görülen yuva. lan olum ne gerilimli insanlarsınız. yeter artıkmış. sanırsın sözlük, kutsal bir mekanımız ya da vatanın bölünmez bir parçası. sanki bütün ülke uludağ sözlük gündemiyle çalkalanıyor. iki entry girenin yazar olduğu internette bir köşe lan altı üstü. yaz, oku, paylaş sonra çık.
doğru bir tespittir zira bu bağlamda birileri silinecekse,
pkk yandaşı olmanın bir fikre yahut siyasi görüşe "karşıt cephe" olduğunu sanan mallarında silinmesi gerekir.
sütsüze sütsüze süzgeç yok ki sütsüze, sözlük çiftlik oldu üç beş tane sütsüze.
abazanı, bölücüsü, çemkireni, günde 3 kez alaysı başlıklarla atatürk'le ve onu sevenlerle dalga geçtiğini sanan, o oksijensiz kalmış beyinler... sözlük değil çadır tiyatrosu anasını satim.
sahi, zall'ın 27 aralık muhtırası vardı noldu ona? diye sorulma zamanı. onca kıyamet kopartıldı, e ee sonuçlarını bilen var mı?
(bkz: zall in mit ajani cikmasi)
(bkz: komplo teorisi)
benim trollüm iyidir denemez.
"futbola siyaset karıştığı gibi sözlüğe de mi siyaset karışıyor?" sorusunu akla getiriyor?
bilgi ve eğlence kaynağı olmaktan çıkıyor muyuz?
artık çelişkilerinizi görmenin vakti gelmedi mi? yıllardır ezberlettiler size bir terör kelimesi yerli yersiz kullanıyorsunuz. siz buraya yazı yazarken gelip kafanıza silah dayayan mı oldu? girdiğiniz entryler için birinden tehdit mi aldınız? hususi arabanız mı bombalandı? neye isyan ediyorsunuz, nedir sizi rahatsız eden? siz karşıt görüşteki insanların bile sözlükte yazı yazmasını terör olarak nitelendiriyorsunuz. nerde sizin fikir özgürlüğünüz? nerde düşünce savunuculuğunuz? sevgi manevi bir olaydır. zorla birilerini sevdirip, birilerinden nefret ettiremezsiniz. bir insan apoyu sevebilir. apoyu sevdiği için size şiddet uyguluyor, masum insanların canına,malına zarar veriyorsa eyvallah bu terördür. ama klavyesinin başından "ben apoyu seviyorum" diyorsa bunun adı terör değil, düşünce özgürlüğüdür. kişinin düşüncesinden rehatsız olabilir, ona içten içe düşmanlık besleyebilirsiniz. ama bunun yolu bir hukuk devletinde bellidir; gidip savcılığa şikayet dilekçesi verirsiniz olayı ülkedeki adalet mekanizması değerlendirir. hepimiz kendimize muhalif görüşte olan insanları susturmaya çalışırsak nerde kaldı demokratikliğimiz? sizin demokrasi anlayışınızın bile bir sınırı var. türkiye' de bir insan demokratik olacaksa mutlaka atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olacak, vatanın bölünmez bütünlüğünü kabul edecek. ne bu? "hudutlu demokrasi". beyine, özgür düşünceye vurulan kelepçe. bu ülkede bir insan atatürk ü sevmiyor, resmi ideolojinin değer yargılarına karşı çıkıyorsa o fikirlerine saygı duyalacak bir insandan önce vatan haini. biraz kafa yorun artık, bu mantıkla demokrasi yaklaşık 90 yıldır ne kadar ilerledi. bu kafayla üç resmi darbe, sayısız askeri muhtıra gördü türkiye. bu kadar kısa sürede normal mi sizce? hangi uygar ülkede olmuş bu? hayatlarını zindan ettiğiniz, vatandaşlıktan çıkarttığınız insanları düşünün yahu. bir insan sırf düşüncesini belirli kalıplara sığdırmıyor diye, dünyaya geldiği, memleketim dediği yerden birileri kendisinden hoşlanmıyor diye sürülüyor ve siz hala insanlar sizden farklı düşünüyor diye onlara "terörist" diyorsunuz. tahammülsüzlüğünüzün ismini demokrasi koyuyorsunuz. insanların bırakın sözlü demeçlerini, internet ortamında dahi yazdıklarını engellemek istiyorsunuz. belli sınırlar içinde davranılmaya zorlanan insanlar nasıl özgür olabilir? kabul etmekten korkuyorsunuz ama sizin yere göğe sığdıramadığınız cumhuriyetiniz böyle ilkel yasaklarla ayakta kalıyor. bu demokrasi fiyaskodur ve bu zihniyet değişmedikçe fiyasko kalacaktır.