bugün

mevcut eğitim sistemi üzerinden konuşmak gerekirse, ortaya çıkan durum mallıktan ziyade sözelcilere verilen eğitimin kalitesizliğidir. okuduğum lisede sözel seçen yoktu; fakat farklı okullardan sözelci tanıdıklarım var. içlerinde iki tane 1/2'nin 1 etme nedenini anlamayan adamlar vardı. üstü topluyoruz altı neden toplamıyoruz falan diyorlardı. hayır, kimseyi yadırgamıyorum. zeka seviyesi alçaktır yüksektir bilemem. ama o adam lisede buna dair hiç eğitim almamış. matematik dersleri seçmeliymiş, onu da seçmemiş zaten. tarihi, coğrafyası nasıl peki? gördükleri tarih, coğrafya, edebiyat bir sayısal öğrencisinin gördüğüyle hemen hemen aynı. inanmıyorsanız açın bakın 10. sınıf, 11.sınıf kitaplarına. sayısallardan çok da fazla bir tarih coğrafya görmüyorlar malesef. ygs'de de buna paralel olarak en tepelerde hep sayısal öğrenciler oluyor. ancak yineliyorum, şahsi kanaatimce bu durum zeka geriliğinden ziyade sözel öğrencilerine verilen eğitimin kalitesizliğine yorulmalıdır.
tarih hocam hep söylerdi "teknik sayısalsa, taktik sözeldir."
arada bir rastlanır: (bkz: idealist sözelci)
aslında sözelciler ödevi unutup, son dakika yapan çakallar, sayısalcılarsa haftalar önce yapan garibanlardır.

sayısalı herkes yapamaz, herkesin kafası basmaz ama 4-5 kitap okumayla herkes bi edebiyatçı havasına bürünür.

zaten sayısal soruları anlamak için bi sözel geçmişin de olması gerek.

not: sayısalcıyım.
sayısalcılar da mekanik beyinlidir. Sayılarla ugrasmasmaktan mallasır onlarda.
Edıt: sözelci degılim.
Matematik zekası olarak düşünürsek doğru olabilecek ama daha önemli olan sosyal zekayı düşündüğümüzde la bi siktir git cay koy diyebileceğimiz tespit.
Sayısalcıların fikir ve edebi hayatını oluşturuyorlar diye kıskanmayasın ?
Çoğu insanın düşündüğü yanlış olan durum. Sayısalcılar kalkıp 2 cümle kurmayı becersin önce.

abi ben bu ülkedeki insanları anlamıyorum ya. Yetenek denen bir şey var. Sözellerin içine başarısız haytalar karışıyor diye sen kalkıp da bütün sözelcileri nasıl mal olmakla itham edersin. Senin kafan matematiğe çalışıyordur, adamın kafası edebiyata çalışıyordur. Bunları idrak edecek beyin yok şu insanlarda. Sözel okumuş birisi olarak ülkedeki bu sayısal yavşaklığından nefret ediyorum.
senelerce sayısal derslere harıl harıl çalışıp sözelcilerin daha az bi çalışmayla çok güzel yerlere gelebildiğini gören kıskanç sayısalcı iddiasıdır. yapmayın.
kanayan yaramız. n'olucak bu sözelcilerin hali ? anadolu liselerinde sözel sınıf açılmalı! en son iki bin altıda bir anadolu lisesinde sözel sınıf açılmış o da "beş kişilik".
yapılan araştırmaya göre beşi de mal çıkmış. yazık ya. devlet buna bir şey yapması lazım`.

not: galatasaraylıyım.
ülke şartlarından ve okulda sözel sınıfı olmadığından dolayı tm seçtim.Aynı zamanda katsayı kalktığı için sözelden de sınava giricem.Evet malım gidin yatın amk.
dünya integralsizde döner lakin edebiyatsız dönmez .
not : eacıyım .
yanlış bir ifadedir.
tdk'daki mal tanımına bakalım:
1. bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü.
2. büyükbaş hayvan.
3. alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia.
4. Bayağı, aşağılık, kötü.
5. Esrar.
6. Orospu.
Bu altı madde icinde salt sözelcilere yöneltilebilecek herhangi bir ifade bulunmamaktadır. bahsedilenin insan olduğu ön kabulüyle, madde madde gidersek:
1. sözelcilerin taşınır veya taşınmaz varlık olması. (haliyle mümkün değil. )
2. sözelcilerin büyükbaş hayvan olması. (hayvan da değiller. )
3. sözelcilerin her türlü ticaret eşyası olmasi. (cansiz varlik da degiller. )
4. sözelcilerin kötü, aşağılık olması. (olabilir. )
5. sözelcilerin esrar olması. (hiç komik değil*. )
6. sözelcilerin orospu olması.(kısmen olabilir. ama genelleme yapılamaz. cünkü ifade erkek veya kadın diye ayrılmamış. )
evet sanırım kastedilen sozelcilerin aşağılık, kötü insanlar olduğudur. ama tabi bütün genellemeler yanlıstır kuralınca bunun da yanlış olduğunu söyleyebiliriz. bu ifadeyi savunan sayısalcı arkadaşlara selam ederim.
not: sayısalcıyım.
Götümle güldüğüm söz. Tamam koçum herkes bir yazarın kitaplarını ezberleyebilir ama herkes o kitapların vermek istediği mesajı alabilir mi? Herkes bir padişahın seferlerini ezberleyebilir ama herkes o seferlerin nedenini çözümleyebilir mi? Ha koyduğum düz mantıkları?

içinde işlem ya da ivme geçmiyor diye sözeli ezber sanmak mallıktır. Ha bizim okullarımızda öğretilen sözel. Ezberdir ama gerçek sözel bu değildir.

Matematik ya da fizik sorusunun çözümü ve işlemi bellidir, fakat tarihte söylenen bir söz ya da olay için yüzlerce yıl tartışabiliriz. Bu da ezber değil derin ve ince zeka ister.
tamamen yanlış bir önermedir.
sırf matematikte abidik gubidik şeyleri yapamıyor diye kimse mal olmaz, lakin edebiyattaki her bir şair, yazar, roman, tiyatro, hikaye... hepsi birer genel kültürdür.
ve sözelcilerin genelde genel kültürü geniş olur.
not: tm'ciyim.
matematiğin, sayısal derslerin çoğu zaman bir formülü vardır. çoğu insan aşırı çalışırsa biraz da olsa başarılı olabilir.

ancak anlama, kavrama, bağdaştırma, yorumlama yeteneği olmayan, yani yeterli anlak kapasitesi olmayan kişi o sözeli kıvıramaz. sözel dediğin tarih değildir sadece okuyup ezberleyesin. felsefedir, sosyolojidir, dilindir, imlandır. olaylara bakışın, yetiştirilişin, yaşadığın çevre senin beyin yapını oluşturur. sözeli o beyine uyum sağlayacak şekilde algılamak daha zordur.

istediğiniz kadar kabul etmeyin, ikisi de kendine göre zorlukları olan şeyler. dolayısıyla ikisinin de ustası mal olamaz.

ha bi de benim diyen gelsin burda kapışalım imladan yazımdan tümce bilgisinden.
(bkz: cıvık babam afedersin)
sayısal zekasıyla ne bok yediğini merak ettiğim yazarın götünden uydurduğu element.
aslında yanlış, ama ülkemiz şartlarında doğru olandır.

neden yanlıştır ? çünkü sözelci adam sürekli okur, yorum yapar, analiz yapar, kendisini sürekli geliştirir yani. bu yüzden sözelci olan bir öğrencinin normal şartlarda mal olması mümkün değildir.

neden ülkemiz şartlarında doğru ? çünkü türkiye'de sözel bölüm(özellikle lisede) matematikten kaçış, kolay olanı seçme ve itin uğursuzun önde gideniyle dersi kaynatmak için seçiliyor. yani türkiye'de sözeli seçen öğrenci "ben okuyayım, ben okumayı seviyorum, analiz yapmayı seviyorum" isteğiyle gitmiyor. tamamen haylazlık isteğiyle gidiyor. ha bilinçli giden hiç mi yok ? elbette var, haklarını yemeyelim. ama işin gerçeği budur maalesef, üzgünüm.
uydurma bir söylemdir. bir sözelcinin tecavüzüne uğramış yazarın o acıyla yanlışlıkla ağzından kaçırdığı bir cümledir. talihsiz bir olaydır yazık. ben şimdi sana burda sözelci ağzıyla öyle güzel bir kulp takarım ömrün boyunca boynu bükük gezersin.
yanlış tespit. sözelcilerin mal olma ihtimali her sayısalcının Harvard'ı kazanma ihtimaline eşittir.
(bkz: sikeyim genellemenizi)
Not: sayısalcıyım.
Bir gerzek trol daha.
bilim sanat fen bölümü öğrencisiyken tm seçtim. Zeka seviyene ve yeteneğine göre bilimsanat da bölümlendiriliyorsun. Ben fizikçiydim. Ama tm seçtim. Eğitim sistemimiz yeteneğimize göre bölüm seçmemize yönelik değil. Yeteneğe göre değil karaktere göre meslek seçilir. Bu yüzden tm seçmem gerekti. Yani mal falan değilim ispatım da var. Baya komiksiniz.
(bkz: http://m.uludagsozluk.com/e/31077347/)
güncel Önemli Başlıklar