bugün

insanlık tarihi boyunca, tartışılmaya devam edilecek bir ikilemdir. tıpkı çağın hukuk sisteminin yarattığı çelişkiler gibi. suç, bir otoritenin devamlılığı açısından önemlidir. toplumda suçlular mutlaka olmalıdır. olmasa bile yaratılmalıdır. hukuk sistemi gibi ayrıcalıklı sınıfın (egemen güçlerin) en önemli savaş materyalini yaratan unsurdur. üstyapı mekanizması tarafından sürekli şekillendirilir, biçimlendirilir, eğilir,bükülür ve bir şekilde insanları yutan ve sindiren bir yapıya dönüşür. mesela, kime terörist denir? Kimdir vatan haini? kahramanlık kriterleri nedir? özgürlük savaşçısı nasıl olunur? Bernard Shaw'ı anmadan geçemeyeceğim. "Kaplan adamı öldürmek isterse adı vahşilik, adam kaplanı öldürmek isterse adı spor olur. Suç ile adalet arasındaki fark da bundan büyük değildir" der. keza, yanılmıyorsam bir kızılderili sözünde yine bu noktaya işaret edilir: " aslanlar kendi tarihin yazana dek, kitaplar avcıyı övecektir." siz siz olun peşin yargılardan kaçının. tarihin akışı, en keskin yargılamaları zamanla zaten gerçekleştirir. bizim toplum gazla çalışır biraz. bugün omuzlarında taşıdıklarını, yarın yerin dibine sokacakları gibi, küfür ettikleri adamlar önünde baş eğmek zorunda da kalırlar her daim.
Olmayan ikilemdir.
Genel hukuk ve özel hukuk diye boşa ayarlamamışlar.
Genel hukuk imparatora, krala, başbakana göre ayarlanabilir
Ama özel hukukun konusu olan bireyler aradı ilişkiler ebedidir. bi adam öldürmek, hırsızlık her dinde, her hukuk sisteminde suçtur. Biz birbirimizi kesmeyelim insanca yaşayalım diye yapılır hepsi.